znr / 27.01.2008
 
 
Süheyla’nın ilk geldiği ve İhsan'la ilk buluşmasını hepimiz hatırlarız, hatta o günkü yaptığımız yorumları da... Siz'li konuşmalardan çıkardığımız sonuç; İhsan’ın Süheyla'ya karşı bir şey hissetmediği, Süheyla'nın ise bakışlarından İhsan'a aşık olduğu ama kendi içinde yaşadığıydı.
Gelin görün ki, geçtiğimiz bölümden önceki bölümde İhsan ile Süheyla’nın buluşmalarında ki bir takım konuşmalar bize bu düşündüğümüz yanlış olma ihtimali üzerinde durmamızı sağlamıştı.
Her zaman ki gibi dakiksin... tam zamanında gelmişsin... sesini hiç unutmadım... vs. sözler.
Hop ne oluyoruz bunların arasında yoksa bir şeyler olmuş mu? Yoksa İhsan farkına varmadan Süheyla’ya arkadaşça yaklaşırken ümit mi vermiş deyip durmuştuk.
Ama bu bölüm gösterdi ki, hepimiz yanılmışız. İhsan Bey ile Süheyla arasında gerçekten bir aşk yaşanmış, İhsan Bey’in o katı görünüşün altındaki değişen ses tonu ve bakışlarını da düşünürsek bir hayli derin bir aşk yaşanmış.
Cemal Ağa'nın İhsan'a duyduğu öfkeye bir anlam veremiyor ama geçen bir konuşmadan sonra, kızının hamile kalması ve bunun yüzünden İhsan'a ve babasına yalvarmasından dolayı olduğunu anlamıştık.
Şimdi Süheyla ile İhsan birbirlerine aşıkken, İhsan'ın babası bu aşka karşı gelmiş. Süheyla’nın "hep başkalarını öne attın ama önce sen beni kendine layık görmedin" sözünden anlaşılan bu.
Ayrıca İhsan'ın etrafında bir sürü de kız dolanıyormuş. İhsan bir hata yaptım dediğine göre Neriman ile birlikte olmuş ama ilk önce evliliğe karşı gelinmiş demek ki, Cemal Ağa gidip yalvarmak durumunda kalmış.
İhsan Bey Süheyla’ya aşıksa Neriman ile neden birlikte oldu?
Neriman hamile kaldıysa İhsan neden evlilikten kaçtı?
İhsan bu kadar gururlu ve dürüst bir insansa bunları nasıl yaptı?
Neriman Cemal Ağa gibi bir babası varken bunu nasıl yaptı?
Etrafındaki kızlardan kurtulmak ve kendine bağlamak için İhsan'la özellikle mi birlikte oldu?
peki gerçekte hamile kalmış mıydı? yoksa bir yalandan mı ibaretti?
peki en önemli soruya geliyorum;
Süheyla ile İhsan'ın arasına giren sadece Neriman mıydı?
Süheyla İhsan'la sevgiliyken, kimle birlikte oldu veya tecavüze mi uğradı?
Süheyla’ya tecavüz edildiyse bunu oğlunun sevdiği kız olduğunu bildiği halde İhsan'ın babasının yapmış olma ihtimali yüzde kaç? Peki, bir baba bunu nasıl yapar?
İhsan'ın bundan haberi var mı?
İhsan'ın babası oğlu için basit gördüğü evliliğine karşı çıktığı Süheyla’dan ayırmak için Neriman ile işbirliğine gitmiş olabilir mi?
Neriman’ın geçmişte yaşanan bu olaylardan ne derece haberi veya ne derece ilgisi var?
Eğer annesiz ve babasız olan iki kadına; (biri evli iki çocuklu, diğeri bekar) hem sevgilisinden ayırıp, hem tecavüz edilip, hem de çocuğu öldü gösterildiyse, üstüne birde hırsızlıktan kız kardeşi suçlu gösterilip kovulup, intihara sürüklenmesine ve onu kaybetmesine sebep olduysa, bu kadının kininde ne yazık ki yerden göğe kadar hakkı var.
Ama her ne kadar ki, küçükken beynine işletilen kin yüzünden buralara gelen Demir, istemediği ve ummadığı bir şekilde gönlünü Asi'ye kaptırdıysa ve gururuna rağmen onun karşısında eriyebiliyorsa, Süheyla’da İhsan'ı gördüğünde aynı şekilde gözlerinde ki öfke yerini sevgiye bırakıyor.
O sahneye gelince, İhsan ile Süheyla’nın buluşmaları benimde hiç hoşuma gitmedi, üstelik bir arkadaş yazmıştı, birilerinin görmesini istemiyorsan, ulu orta bir yerde ol diye. Kesinlikle haklıydı. Kıyıda tenhada buluşursan, yapmak istemediğin şeyi yapmış olursun.
Üstelik dizinin ta başından beri karısına son derece aşık görünen, her fırsatta onu öpüp koklayan, maziden bahseden, aşkla bakan bu adamın, bizim düşündüğümüzün tam aksi şekilde gösterilmesine bende memnun olmadım.
Karısına değil de geçmişte Süheyla’ya aşık olmuş olması benim de canımı sıktı. Çünkü Süheyla’nın başına her ne geldiyse bunun İhsan yüzünden olmadığı düşüncesine kendimi inandırmış olmak hoşuma gidiyordu, benim için o son derece ailesine bağlı bir adamdı, gururlu ve kişilikli biriydi.
Süheyla’ya onunla olan evliliği için bir hataymış gibi bahsetmesi, Süheyla’nın bir kaçakçının kızıyla evlendin sözüne karşı ağzını açıp da karısını savunacak bir şey söylememesi, Cemal Ağa'nın duyduğu öfkeyi haklı çıkartması canımı çok sıktı.
Sadece bizim gözümüzdeki İhsan karakterini ve bu aileyi daha fazla zedelememelerini, gözümüzdeki değerlerini düşürmemelerini istiyorum.
aslanselda / 5 Ocak 2008
xxdxx / 27.10.2009
 
 
Ben dizideki vurguları önemsiyorum. Neden söylettirsin ki senaristler bazı şeyleri anlam ifade etmeyecekse diye düşünüyorum. İşte bu para pul olayında da Süheyla Hanım’ın eşi öldüğünde vasiyet açıklanırken tüm varlığını Süheyla’ya değil Demir'e bırakmıştı. Yine ilk bölümlerde iki kere vurgulanan şirketteki kararlarda imza yetkilerinin olması (enişte, Süheyla ve Melek'in) o zaman sembolik olan bir şey Aslan işin içine girdiğinde sembolik olmaktan çıkacak.
yorumcu1 / 5 Ocak 2008
 
Kerim çok doğal oynuyor. Defne ve Kerim’in ilişkisi artık belirlendi. Benim de keşke Kerim gibi bir can yoldaşım olsa.
Kerim, kendi derdinde... Demir kuduruyor, o fark etmiyor... ya da görmemezlikten gelip daha çok damarına basacak laf ediyor... bunu Demir'i harekete geçirmek için yapıyor dersek, vasat kalıyor. İlk bölümlerde, aşık olursan görürsün diyen biri, arkadaşının ilgisini anlayınca böyle mi yapar? Belki de Kerim, Demir'in ters tepki vermemesi için üstüne gitmiyordur... ama bunu bize henüz yansıtamadılar.
qsawe / 5 Ocak 2008
 
Sanırım İhsan Bey’in götürüldüğü sahnenin sonrasında Demir duruma el koyacak, aileyi sakinleştirecek, avukatla filan temasa geçecek, polisle konuşacak vs... Şu anda başlarında bir erkek yok. Aslan ve babasını saymazsak. Gerekeni yapmaya çalışacak. Çok mu uçtum Demir adına?
siyah-beyaz / 5 Ocak 2008
 
Dans sahnesinin etkisi bayağı fazla... O ne güzel sahnedir... O ne güzel bakıştır... O ne güzel ilan-ı aşktır öyle... Murat ve Tubaya helal olsun gerçekten. Özellikle Murat’a... Önceki dizisinde bu kadar iyi değildi bence. Ama şimdi, bittim o sahnede... Hareketleri bakışları sözleri...
Bu durumda Demir’i deli gibi kıskandıran Neriman hanıma sonsuz teşekkürler...
O eldiven çıkarttırma sahnesi de ayrı bir olay... Gözü dönmüştü resmen... Zorla çıkaracak zannettim. Yüzüğü gördükten sonraki surat ifadesi de bir hoş... Rahatlamış mutlu sakin... Az önceki kaplandan eser yoktu.
znr / 5 Ocak 2008
funda / 04.11.2009
 
   
Aslında herkes farkında eminim, Süheyla’da Demir'le Asi'nin arasında tuhaf bir şeyler olduğunu biliyor, İhsan'da, Neriman zaten dünden bayılıyor. Defne'de kız kardeşleri de, Sevinç de... Kerim de... Demir'in kız kardeşi de... Herkes farkında, bir kendileri dışında. Yani itiraf etmekte iş, bu kadar su katılmamış saf katır inadında ki iki kişinin itiraflarını izlemek için biraz daha bekleyeceğiz ama eminim çok keyif verici olacak.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
Melek yine tarlaya gittiğinde, Aslan eline pamuk mu ne verdi. Altında böcek vardı galiba, kızı korkuttu. Sonra da güldüler. Sadist bir kişiliği var, o anlayışla yaklaşıyor herkese ve her şeye.
Öbür kızdan da belki hoşlanıyordu ama yaklaşımı bir garipti, ister istemez coşkun modunda dolaşan bir adamdan herkes korkar.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
Açılış gecesinde, ikisi de aynı anda eve gitmek istedi. Asi’nin babasını götürürlerken yine yanında Demir vardı. Asi kötü duruma düşsün yanına Demir bitiveriyor. Bu ne mükemmel bir aşk böyle...
seker1 / 5 Ocak 2008
 
Cemal Ağa, kötü gelmiyor bana da. Kızgın, üzgün, çabalayan ama damadı ile sorunları bunca yıldır çözememiş biri. Kızına ve torunlarına olan düşkünlüğüne de laf edilemez.
Hin biri, her yere ulaşabilen biri. Çözümü kendi yöntemleriyle yapıp, herkese kabul ettirmeye çabalıyor... ( onun ihbar ettiğini varsayarak yazıyorum)
qsawe / 5 Ocak 2008
 
Nasıl bir sevgi bu, anlamam mümkün değil. İhsan beyin düştüğü durumlarda sevinirken, yardım için kılını kıpırdatmazken, mikser gibi ortalık karıştırırken ailenin hızla duvara çarpmasına seyirci kalırken nasıl sevmek? Kızını, torunlarını maddi sıkıntı çekerken görmeyi hangi baba, dede ister? Ben Neriman’ın babasına bağlılığını da anlamıyorum tamam babasıdır ama daha duyarlı ve cömert olabilir. Asi'nin dedesinin babasına yardımcı olmayışını nasıl da olağan karşılıyor onu da anlamıyorum.Tuhaf yani, benim bildiğim aile mefhumu böyle değil.
siyah- beyaz / 6 Ocak 2008
honeymoon / 23.02.2008
 
 
Kimsenin görmesini istemiyorsan, herkesin gözü önünde bulun. Kimse sana dikkat etmez. Aklına kötü fikir gelmez. Dedikodular da minimize edilir. Açıklamak da kolay olur. "AAA herkesin önünde aşk mı yaşayacağız, rastlaştık muhabbet ettik" alın size taş gibi açıklama.
Süheyla ile İhsan'ın hesaplaşmasında sorun görmüyorum. İhsan konusunda tek derdim borç yapma şekli ve gururu. Eskiden yaşadığı aşk, bunu sorgulaması beni rahatsız etmiyor. Ayrıca Süheyla'ya Neriman'ı zamanla sevdiğini söyledi. Bu da bana yeter. Süheyla ve İhsan'ın yaşı konusunda bir mesaj vardı. Süheyla ile İhsan aşkı, Neriman öncesi gibi. Bu arada ben çocuğun İhsan'dan olduğunu hiç düşünmedim... hala da düşünmüyorum.
Yaşları birbirine yakın, 1-2 yaş fark ya var ya yok.
Demir'in annesi büyük kardeş. Süheyla 17 yaşında idi sanırım o zaman... 2 çocuk sahibi anne, genç evlenmişse 23-25 yaşlarında... Neriman'da Süheyla ile aynı yaşlarda.
14-15-16 yaşlarında aşk yaşanır. Bu durumda, Süheyla İhsan aşkı, Neriman öncesi olup, ilk gençlik aşkı denilen türdendir ve hiçççççççççç unutulmaz.
Ben gençliklerinde yaşadıklarının hesaplaşmasını normal buluyorum. Gizli saklı konuşmalarını kabul etmiyorum. Bu saatten sonra Neriman'ı aldatmaya kalkarsa İhsan, işte bu durumda kızarım.
qsawe / 6 Ocak 2008
 
İhsan dedi ya “bana damat olmak zordur” diye… orada aklıma geldi, içimden ‘Demir gibi bir damadın olmasını ne çok istersin hadi hadi sende’ diye geçirmiştim ben de. Dede zaten belli... O bir Demir hayranı.
Elaaya / 6 Ocak 2008
 
Dede, torunlarını da kızını da seviyor... sorun damadıyla. Yardım etmek için de çabalıyor ama o çabayı İhsan asla kabul etmez. Gerçi o cümlelerle kim kabul eder ki. İhsan çok gururlu ama o kadar aşağılanmak kimseye yapılabilecek bir şey değil. Burada, bilmediğimiz geçmiş devreye giriyor. Cemal Ağa, İhsan'a bunları yapmayı kendinde hak görüyor.
Bu bölümde "bir an önce işler rayına girmeli, aksi halde sizi ben bile kurtaramayacağım" dedi. Aklı fikri aileyi kurtarmakta ama kendi üstünlüğünün kabulü ile. Cemal Ağa'nın karakteri bu. İhsan'ın gururu, Cemal'in güç gösterisi. Hepsi karakterlerinin gerektirdiği davranışları sergiliyorlar.
Kişilik analizleri de beni çok keyiflendiriyor. Hem de hepimizin farklı bakış açıları ufkumuzu biraz daha açıyor.
qsawe / 6 Ocak 2008
ANTE / 24.05.2008
 
 
Bu bölüm anlaşılan herkes Demir’in bakışlarıyla ortalığı yıkıp geçtiği konusunda hemfikir. Açık konuşmak gerekirse Asi dizisinin başından beri ben Demir’de bu çeşit bir bakış daha önce gördüğümü hiç hatırlamıyorum. İlk defa bu kadar duygularına yenilmiş ve kaybetme korkusu karşısında ne yapacağını bilemeyen bir tavır gördüm kendisinde. Evet, günden güne Asi’ye karşı bir zaaf belirtisi hep göstermişti ama bu bölüm çok başkaydı. Ve bu farklılık işte bakışlarına kadar yansıdır. Hatta bizlere kadar ulaştı. Bizler bile Demir’in her bakışında Asi gibi “Bir şey mi oldu?” sorusunu sormaktan kendimizi alıkoyamadık bence. Yani en azından benim için öyleydi. Demir’in Asi’ye her bakışı ve suskunluğu o kadar çok şey anlatıyordu ki aslında. Bu bölüm gösterdiği bu kusursuz performanstan ötürü Murat Yıldırım’ı özellikle tebrik etmek gerek bence.
Demir kendi etrafına duvarları kendi örmüş biri. Aslında kendini çok kolay ele veren biri ve işte tam da bu yüzden ördüğüne inanıyorum o duvarları. Çok zeki, çok ukala, çok akıllı ve çok duygusal biri Demir. Değer verdiği insanlara karşı oldukça sevecen, ince, düşünceli ve koruyucu biri. Kendine o kadar güveniyor ki hiçbir duygusunu ya da düşüncesini dile getirmekten çekinmiyor. Öyle ki aslında dışardan bakıldığında kendini hiç de ilgilendirmeyecek mevzulara bile karışıyor. Meşhur balkon sahnesinde mesela. Asi “Bundan sana ne, hem bana sorulmuş bir şey yok ortada” demesi haklıydı. Nerden uluyor ki kendisinde ona bunu sorma hakkını? Madem hakkı olduğunu düşünüyor, o zaman bir nedeni olmalı ve bunu açıklamalı. Hoş gerçi Demir sözleriyle ve bakışlarıyla bunu gayet açık ve net göstermiş oldu ama… Asi’nin yerinde ben olsam bunu göstermesinin yanı sıra ağzından da duymayı isterdim. Zira Asi’nin de Demir’den aşağı kalır yani yok zekada. Ama Asi o sahnede kendinden geçmiş gibiydi. İnatçı dediğim dedik dik kafalı Asi gitmiş yerine ufak bir adımda kendisini Demir’in kollarına bırakacak zayıf bir Asi gelmiş. Bu durumda “Ey aşk, sen nelere kadirsin?” demek abes kaçmaz herhalde.
Bu bölüm anladım ki Demir’in duvarlarını ancak Asi gibi inatçı ve dik başlı biri yıkabilirdi. Onunla her konuda kıyasıya tartışabilecek bir karakter ancak Demir’i dize getirebilirdi. Ukalalığını en az kendisi kadar ukala ve akıllı bir kadın etkisiz hale getirebilir ve karşısında süt dökmüş kedi gibi yumuşatabilirdi, ördüğü tüm duvarları ve engelleri kaldırabilirdi. Güçlü, ukala ve aşktan anlamayan o tavrının altında aslında ne kadar sevgiye, aşka muhtaç biri olduğunu Asi gibi biri ortaya çıkarabilirdi. Ve böyleleri de aşık olunca, aşkı tam anlamıyla yaşayan ve yaşatan tipler olur. Bölümler ilerledikçe daha tutkulu ve güçlü duyguları bize hissettirecek bir Demir göreceğimizden bu yüzden eminim.
Asi’ye de gelince; adı gibi Asi elbette. Ve bu Asi kızı da Demir gibi inatçı, akıllı ve ukala biri dize getirebilirdi zaten. Onun Asi duygularını ancak gerçek bir aşk dizginleyebilirdi. Yine balkon sahnesinde, Asi dik başlı biri olmaktan çıkıp kuzu kuzu Demir’e sanki hesap veren bir Leyla gibiydi. Bir yandan “Sana ne?” diyebiliyor, sonra devamında Demir’in dokunuşlarıyla kendini kaybetmiş gibiydi. Ve bence o sahnede Demir değil aksine Asi Demir’in dudaklarına uzanacakmış gibi bir hava sezinledim ben. Nitekim Demir gözlerini Asi’nin gözlerinden hiç ayırmadı, Asi’yse gözlerini Demir’in dudaklarından…
Yani bu bölüm her ikisi de duygularına söz geçiremedi ve yenildiler. Güçlü görünmek, dik kafalılıkta bir yere kadar… hele de söz konusu aşk olunca. İnsanı işte böyle Leyla’yla Mecnun’a çevirir.
saHra_ / 6 Ocak 2008
funda / 02.11.2009
 
 
Bir yandan da dedeyi seviyorum o da Kenan a gıcık oluyor. İçten içe Demirci dedem.
Asi’yi uyarır mı acaba bu Kenan hakkında?
İhsan Demir’den yardım kabul eder mi? Kesinlikle hayır. Ama İhsan bunu bilmeden Demir yardım edebilir mi? Evet, olur mu olur. İhsan hep gururunu ön planda tutan bir adam. Kolay kolay ne Kenan’ın ne de Demir’in yardımını almaz ama Demircim gizli yardımlarda bulunabilir mi çünkü İhsan’ı tanıdı? Bulunabilir… bakalım!
Elaaya / 6 Ocak 2008
 
Demir Asi'ye olan duygularını bu kadar güzel belli ederdi (Murat Yıldırım'ı tebrik ediyorum)
Bir insan bu kadar mı güzel bakar, bu kadar mı bakışlarıyla karşısındaki insanı alır götürür?
"O ne bakışlar öyle, taş mı olsaydım söyle" diye giden tango şarkısı geliyor aklıma ama taş olsa dayanamaz.
O bakışlar devreye girdiğinde Asi'nin ne Asiliği ne de keçiliği kalıyor zaten.
Dans sahnesi mesela, Demir belini tutup o "böyle mi"li cümleleri kurduğunda Asi bayılacak sandım...
Oyunculuklar gerçekten çok iyi, duyguyu yansıtmaları oldukça başarılı(ne hale geldim burada izlerken).
Her bölüm bu sahnelerden bir kaç tane alalım mümkünse.
muko88 / 6 Ocak 2008
 
Bu dizi nasıl bir dizi ya daha 10 bölümde ortada bir ilişki bile yokken ne kadar hoş sahneler çıktı. Aşkları daha da belirginleşince ortaya çıkacak sahneleri düşünemiyorum.
gerçek_aşk86 / 6 Ocak 2008
 
Köprü sahnesinde, Kenan köprüye laf attı, yanlış yapmışsınız falan dedi… aslında olayı çok yumuşak bir manevra ile kıskançlık nedeniyle değil de Demir için çok önemli olan köprüden dolayı sinirlenmiş gösterip, Kenan’a tepki vermesi güzeldi. Eğer Asi’den dolayı Demir’in kıskançlığını gösterselerdi, çok abes olurdu.
Bu bölüm Demir’in bakışları çok farklıydı. Hem biraz aşka yenilmişlik, hem biraz değil bayağı kıskançlık. Kaybetme korkusu ama kaybetmediğini anlayınca suratındaki gülümseme ve yine o tutkulu bakışlar Asi’yi nefessiz bıraktı.
Zaten kendisindeki duygu değişimlerini anlayamadan Demir’den böylesi davranışlar (hem kırıcı, sert ama kıskanç) Asi’nin nefesinin kesilmesine sebep oldu.
Ben hala balkondayım ve danstayım. Çünkü bölümün en çarpıcı ve en güzel bölümü idi. Diğer sahneler sadece olması gerektiğinden oraya konmuş gibiydi. Kusura bakmasınlar ama Demir ve Asi dansı olmasaydı bölümü al kaldır yani!
Tutkuyu, kıskançlığı, aşkı, nefreti bir anda gösteren muhteşem bir danstı. Kısaydı ama her ikisine de muhteşem mesajlar verdi.
narima / 6 Ocak 2008
mehtap / 04.05.2009
 
 
Çiftimizin aralarındaki çekim o kadar güçlü ki henüz ortada açıklanmış bir ilişki olmasa da çoğumuzu etkisi altına alabilmiş. Küçük dokunuşlar, dokununca nefesinin kesilmesi ve bakışlarla aşkın hissettirilmesi o kadar güzel işleniyor ki bu dizide. Bu büyük bir aşkın başlangıç aşamasıdır. Hele bir aşkları açığa çıksın o zaman görün siz Romeo&Juliet'imi. Büyük aşk nasıl yaşanırmış o zaman hep birlikte göreceğiz
gerçek_aşk86 / 6 Ocak 2008
 
Süheyla, İhsan'a çok öfkeli, kırgın onu zamanında korumadığı kollamadığı için belki de ondan nefret ediyor. Ama oda İhsan'ı unutabilmiş değil. Hala aşık ona.
Neriman, o kadını izlerken çok gülüyorum. Söylediğiniz gibi saf görünüyor ama sulu götürür susuz getirir adamı. Biraz fazla maddiyatçı olsa da çok uyanık ve zeki bir kadın. Çok yakında İhsan'la aralarında Süheyla ve eski defterler için tartışmalar çıkmazsa şaşarım.
freelion / 6 Ocak 2008
 
Asi deki bölüm atlamalarından yakınıyoruz bazen ama bence onlar gelecek bölümlerde birbirine bağlanacak gibi gözüküyor. Ayrıca ben böyle başlayan bir aşkı daha önce hiç bir dizide görmemiştim, diğer aşklar şimdi benim gözümde kof kalıyor
honeymoon / 6 Ocak 2008
 
Katılıyorum...
Ben de eskiden derdim... Şimdi Demir'e baktıkça yani pardon Demir'in Asi'ye bakmasına baktıkça diyorum... Varmış! Daha güzeli daha anlamlısı varmış...
freelion / 6 Ocak 2008
 
Ben de böyle bir aşkı diğer dizilerin hiçbirinde görmedim. Şu anda da zaten izlediğim bir kaç diziden biri. Ama Asi'nin bendeki yeri kesinlikle çok ayrı...
Asi ve Demir aşkındaki bakışlar beni etkileyen. Öyle bir bakıyorlar ki birbirlerine (özellikle Murat) ölüceğim sanıyorum yani. Yok böyle bir oyunculuk ve senaryo...!
CaNaN^_^ / 6 Ocak 2008
 
Ne kadar Demir, Asi’ye o balkonda biraz kırılmış bile olsa onun takipçisi oldu. O akşam yemekten dönerlerken arabayı ve herkesi yolun ortasında bırakıp yan çiftliğe gitmesi ve sevdiğinin yanında dik durması ve o ikisinin yan yana omuz omuza durması İhsan Bey’e bir şeyler anlatmıştır umarım. Ne Kenan, ne de Cemal Ağa… kimse Demir gibi koruyamayacak Asi’yi.
narima / 6 Ocak 2008
seerose / 28.08.2009
 
 
Ben daha Süheyla İhsan Neriman Yusuf Ağa Cemal Ağa ve Madam arasındaki ilişkileri çözebilmiş değilim... Dizinin en karmaşık olduğu zamanlar onların olduğu sahneler... Dizideki problem geçmiş... Ve onlar bunun bir parçası... Yaşanan olaylar var ve biz bunları tam olarak bilmiyoruz... O yüzden her şey karışıyor...
Mesela bu bölüm bir şey daha öğrendik... Madam geçmişinden bahsetti... Diğerleriyle bir bağlantısı var mıdır, varsa nedir bakacağız artık...
znr / 6 Ocak 2008
 
Cemal Ağa, doludan alıp boşa koyarak ortalığı karıştırıp iş yapıyor. Tam şark usulü çalışıyor tabir edilen birisi. Bunu da yemekte Demirlerin masasına gidip yaptığı konuşmada gösterdi. Demir'i, bu kadar zeki birisi olduğu halde fena gaza getirebiliyor, enteresan.
flytomoon / 6 Ocak 2008
 
Ben Aslan’ın dengesizliğini senaristlerimize bağlıyorum zaten, çocuk kime aşık, psikopat mı, babasıyla sorunları mı var… bir türlü oturmadı. Her bölüm başka bir aslan görüyoruz. Belki aslanda çoklu kişilik vardır.
sinem* / 6 Ocak 2008
 
Bu gün adliyede çekim vardı, önce sanırım otelden ya da kuaförden çıkıp Defne geldi, çok güzeldi. Geçerken kardeşim fotoğrafını çekti, çok güzel gülümsüyordu. Sonra arkadan Asi geldi mavi bir şal vardı üstünde, Neriman ve Defnenin yanına geçti. Sonra adliyenin giriş kapısının oraya çıktılar ve çekimlere başladılar. Replikleri çok duyamadık tabi çok ses vardı ama bir tek Asi ters ters bizim kimsenin (o kısmı duyamadım ama parasına olabilir) ihtiyacımız yok falan diyordu.
sezgii / 6 Ocak 2008
 
Demek ki, Demir para teklifi yapacak ama Asi kabul etmiyor olabilir. Aslında neden mahkeme çekimlerinde Demir yok? Merak ettim şimdi.
medsul / 6 Ocak 2008
 
Demir'in mahkeme çekimlerinde olmaması ile ilgili tahminim:
Asi Demir'e kızmıştır, Demir o yüzden uzaktan yardım etmeye ve olanları gözlemlemeye çalışır. Ama çiftlikte falan Asi'yle konuşmaya çalışacaktır.
aasiii / 6 Ocak 2008
funda
 
 
Arkadaşımızın verdiği tüyolara göre Asi’nin “Kimsenin parasına ihtiyacımız yok” demesi Demir’den kaynaklanamaz. Çünkü bu söylediklerini herkese söylüyor. Öyle bir şey olsa Demir’e kendisi direkt söyler.
Demir elbette ki destek olacaktır ama para konusunda değil. Avukat ve dava olayında yardımcı olacaktır. Hem Demir orada değilse o söz ona söylenmemiştir.
narima / 6 Ocak 2008
 
O zaman bence o söz Kenan için söylenmiştir. Zaten sanki ailedenmiş gibi orda durması böyle bir şeyi teklif edeceğini ya da gizlice yapacağını düşündürmüştü bana. Ve bence Asi kesin bunu Kenan efendiye söylüyordur.
e.L_a / 6 Ocak 2008
 
Teklif konusunda zannedersem Kenan’dan gelmiştir ve o sözü Kenan’da dahil bütün herkese söylemiştir Asi, Demir’in açık açık yardım edeceğini tahmin etmiyorum. Sebep Asi’yi tanıdığı için ne kadar gururlu olduğunu bildiğim için ve Süheyla teyzesinin etkisinin olacağını bildiği için ama bu işi gerçekten sessiz ve derinden halledecektir diye düşünüyorum. Bu konuda elinden gelen bütün yardımı yapacak ama gizli ve bu yaptıklarının da ilerde diğer bölümlerde Asi ve ailesi tarafından öğrenileceğini düşünüyorum.
Açıkçası Süheyla’dan Demir’e İhsan'a yardım et gibi bir söz bekleyenlerdenim (zor ama )
İhsan Bey ki eğer yatacaksa bile veya gözaltında kalacaksa bile çıktıktan sonra Demir’e karşı fikirlerinde çok büyük değişiklikler olacağını tahmin edenlerdenim gerçekten kendisi ve ailesinin zarar görmemesi için Demir’in elinden geleni yaptığını ve kendisinin gururuna yenik düşüp bu işi yaptığının farkına varacağını sanıyorum.
unutulmayan / 6 Ocak 2008
 
Bu arada Melek de ön plana çıkmaya başladı. Asi’nin, Demir’in çiftliğinde çalışmaya başlamasından sonra Melek’in Asilerin tarlasında çalışması… ama Demir sorduğunda “Misafirimiz” demesi… Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu gösterdi. Aynı şeyi Demir Asi için söylemişti.
Bu hareketin böyle yorumlanması ayrıca çok hoştu…
Demir, Kerim’in haline gülerken kendisi de aynı duruma düştü ve düşecek. Gece geç saatte yüzük alan tek insan sensin herhalde derken, kendisi de belki daha başkasını yapacak. Ve tarihe ‘Deli Demir’ olarak geçecek.
narima / 7 Ocak 2008
bugs_buny / 29.03.2009
 
 
Aslan bu bölüm sanki durulmuştu. Umarım fırtına öncesi sessizlik değildir. Ama Aslan’ın Melek’e zarar vereceğini düşünmüyorum ben. Melek o kadar iyi ki. Hatta Aslan’a karşı bile iyi.
gülendam83 / 7 Ocak 2008
 
Ben de Demir'in sessiz bir şekilde İhsan Bey’i kurtaracağını düşünüyorum. Hiç bir şey beklemeden, sırf Asi'nin üzülmesine dayanamadığı için yapacak. Zaten Kenan'ın ondan önce davranıp bu olayı çözdüğünü veya İhsan Bey için para verdiğini falan duyarsa Demir deliye döner. Asi’yi gözünün önünde öpse Kenan bu kadar olur. Asla yediremez kendine geç kalmışlığı. Hele de Kenan'ın niyetini biliyorken, Asi’nin veya ailesinin Kenan’a gebe kalması en son isteyeceği şey.
Defne ve Kerim'in nişanında Demir ve Leyla dans ederse Asi de salonu terke eder mi acaba? Demir de peşinden gidip ikinci balkon sahnesi izler miyiz dersiniz?
Bu sefer çok farklı bile olabilir balkon sahnesi.
Ben de Kenan’ın biraz daha kalmasını istiyorum, çok güzel kıskandırıyor Demir'i.
Ne bakışlardı masada attığı? Bir de ne kadar sinirlense de çaktırmamak için kendini tutmasına bayılıyorum.
bimkolik / 7 Ocak 2008
 
Bölümde çok beğendiğim sahneler vardı. Mesela eldiven olayı güzeldi. Ama Demir Asi’nin eline bakınca yarandığını görüp endişeyle ne olduğunu sorsaydı daha bir mutlu olurdum. Tamam, Demir’in aklı yüzükteydi ama insan sevdiğinin saçının teline zarar gelince fark edebilmeli… ne olursa olsun.
tuba-ece / 7 Ocak 2008
 
Bence de… hatta İhsan’la Asi konuşurken ellerin kıymetini bilmeyenle işimiz olmaz demişti ya, Asi utandığı için ve elleri yara olduğu için göstermek istememiş olabilirdi, bunu hissettirebilirdi. Demir’de öyle de olsa ellerini beğendiğini ya da Asi’nin eli olmasının önemli olduğunu söyleyebilirdi. Yara olduğunu söylediğinde endişelenebilirdi. Gerçi bir yandan haklı yüzüktü önemli olan ama olayı anladıktan sonra sorsaydı bari.
Neyse belki ilerde birbirlerine açıldıklarında böyle konuşmalar geçer.
pest / 7 Ocak 2008
 
Demir İhsan Bey ve Asi'nin çok gururlu olduğunu biliyor. Dediğin gibi sessiz bir şekilde yardım eder. Bu olayda kendini suçlu hissediyor. Yardım etmeden duramaz o.
sevda123 / 7 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
İhsan'ın, Kenan'ın yaptığı "Kızınızla görüşmek istiyorum" talebine neden o kadar yumuşak yanıt verdiği, geçen haftanın sorularından biriydi. Bölüm bu sahneden başladı... İhsan, meğer Demir'in kulak kabarttığını anlamış. ... O'na inat, Kenan'a yumuşak konuşmuş. Hem ses tonu hem de karısıyla yaptığı konuşma esnasındaki mimikleri, Kenan'ın damat adayı olarak görülmediğini gösteriyordu. Baba-kız aynı doğrultuda düşündüğüne göre, İhsan bey % 70 gibi Asi'nin " Hayır" diyeceğinden emin olmalı. % 30 payı, kadın kısmının sağı-solu belli olmaz diye ayırdım... yanlış anlaşılmasın.
Bu sahnede, yine Neriman beni çıldırttı. Hemen düğün hayalleri kurmaya başladı. Çizgi filmlerdeki gibi, gözlerinde dolar işaretleri gözükecekti neredeyse. İhsan’ın, “Huyunu suyunu biliyor musun?" demesi ve Asi'nin gönlüne girecek "Adam gibi adam" olmalı demesi, babasının kızını iyi tanıdığının ifadesi aslında.
Tarlada, elini yaralaması, babasının önce temizleyip sonra sarması sırasında, Asi'nin serçe parmağında yüzüğü var. Bu yüzük nedense, sonraki kontrol sahnesinde yoktu!
Akşam, İhsan-Kenan muhabbetini dinlemiş, bize gösterilmese bile, sabahı sabah etmiş, barut fıçısı Demir, deli gibi araba kullanarak giderken, sinirini elemanlardan çıkaracak gibiydi. Kerim sağ olsun, yatıştırıyor genelde bu tavırlarını, Demir’in. Gerçi Kenan'ı ilk gördüğünde ettiği laf da ilginçti Kerim'in.
"Defneye yazılıyor gibiydi, vazgeçti" "Asi'ye talip oldu da ondan! Bu muhabbet, hem Kerim'in bazı şeyleri fark ettiğinin, hem de Demir'in ilk başlardaki "ben aşık olmam" triplerinin yumuşatılması gibi geldi bana. Daha önce de yazmıştım. Kerim, arkadaşını çok iyi tanıdığı için, Asi'ye olan ilgisi ile dalga geçmiyor ( ben olsam canına okurdum ama, Kerim daha doğrusunu yapıyor sanki ) Dalga geçmesi, Demir'in, kendini daha fazla geri çekmesine sebep olabilir. ( çok açık da sanki tavırları... neyse biz anlıyoruz ya o da yeter)
Köprü muhabbeti ilginçti. Kenan ile aynı fikirde olduğumu belirtip kendime şaşmıştım. Bunun sebebi o köprüye gerçek bir restorasyonun yapılamayacak olması sanırım. Yapılan yan duvarlar, kesinlikle eski dokuya uygun değil... dizi bitince eski haline getirilebilir belki... Burada, Kenan'ın tehdit edildiğini hissetmesi hem hoşuma gitti, hem de pislik yapacak kadar bayağılaşmasına sebep olur mu diye düşünmedim değil... ( Kenan da var o potansiyel)
qsawe / 7 Ocak 2008