
|

![]()
funda
![]() Yemin ediyorum izlerken ağzım açık yüzümde kocaman bir tebessümle izledim. Ay çok tatlı bunlar harikaaa harikaaaa! medsul / 18 Ocak 2008 ![]() Asi Demir in ilgisinin çok farkında davrandı, Ama biraz sonra unutabilir ne de olsa biraz balık hafızamız var. yıldız3 / 18 Ocak 2008 ![]() cave77 / 18 Ocak 2008 ![]() hellosunshine / 18 Ocak 2008 ![]() Pesss, ben bu Kenan'a pesss diyorum üçkağıtçının önde gideni. Asi: Elektrik faturamızı yatırmışsın. Çok teşekkürler Kenan: Elektrik mi? Haa elektriği geçelim canım… Allahım adam resmen her şeyin üstüne oturuyor. Sinirden çatladım. Son sahnede sinirden çatlayan biri daha vardı o da Asi. Vallahi Leyla'yı boğacakmış gibi baktı. Acayip derece kıskandı ama hak ediyor canıma değsin. Babam için her şeyi yaparım Defne ama Demir'den asla para istemem. İyi git Kenan'dan iste o zaman. Adam 500,000 YTL’yi duyar duymaz bile çok para dedi. Allah bilir cebinde 500 YTL bile yoktur. cave77 / 18 Ocak 2008 ![]() medsul / 19 Ocak 2008 ![]() hellosunshine / 19 Ocak 2008 ![]() ceve77/ 19 Ocak 2008 ![]() hellosunshine / 19 Ocak 2008 ![]() Ne yazacağımı da şaşırdım Defne’nin Kerimlerin yanına gelip Kenan’ın niyetini söylemesi ve bunun sonunda Demir in bakışları ve o etkileyici müzik. Pansuman sahnesi, harikaydı, Demir nazlı çocuklar gibiydi, süperdi tek kelimeyle süper. Süheyla desen hala İhsan’a aşık, her halinden belli zavallı en az ailesi kadar üzülüyor. kardelen2086 / 19 Ocak 2008 |

![]()
usayken
![]() Şimdi artık sıra geldi doğruların ortaya çıkmasına. Asi Demir’in bir yerlere gittiğini gördüğü için bu gittiği yerin neresi olduğunu öğrenmeden rahat etmez bu sayede de elektrik faturası avukat vs. şeyler ortaya çıkar. En çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz? Acaba Asi her şeyi Demir’in Halep’e neden gittiğini öğrenince onun peşinden gitmeye kalkar mı ya da Demir’in dönmesini nasıl iple çeker? BestFan / 19 Ocak 2008 ![]() Neslihan17 / 19 Ocak 2008 ![]() Bu bölüme dair: Defne’nin Kerim’e Demir’e ve artı Melek’e sanki "Asi’yi kurtarın" çağrısı çok iyiydi her ne kadar adı konmasa da herkes Asi ile Demir’in arasında elektriği biliyor ve kabullendi. Asi’nin Kenan’a “önce Demir’le konuşmalıyım mümkünse yalnız” demesi çok güzeldi. Kenan da çıldırdı, kolundan çekiştiriyor. Ve son sahnede Asi ile Demir öyle bir yürüdüler ki birbirlerine doğru dedim kesin koşup sarılacaklar. "ben dönmeden hiçbir şey yapma"… Dur bakalım peşinden gelmesin de! pest / 19 Ocak 2008 ![]() Aslan'a gelince değiştiğini düşünmeye başladım bu bölüm; Çok yardımcı oluyor Asi'ye. Traktörleri değiştirmesine çok güldüm. Gerçi zaten aileyi hep koruyor. Süheyla’ya gelince, Demir’in İhsan Ağa'ya yardım etmesine kızmadı. Ee ne de olsa geçmişin izleri var. Neriman'ın Süheyla'yı görmesi çok kötü oldu. Zaten gördükten sonra İhsan Ağa’ya tavırları falan değişti. Bir şeyler çaktı gibi ama Cemal Ağa biraz da olsa düşüncelerine ortak oldu. Kenan'a çok sinir oldum gerçek yüzünü bu bölüm gördük zaten. Asi teklifte çok sinirlendi kaçacak delik aradı ve yine Demir kurtardı. Demir ile orda konuşmaları ve Demir'in “beni bekle” sözü çok güzeldi. tugi_gs / 19 Ocak 2008 ![]() Demir, bu iş sonunda Asi gelip sarılmazsa sana ben sarılacağım. Asi’yi de sürükleyip sana sardıracağım. sude9 / 19 Ocak 2008 ![]() özge:(:( / 19 Ocak 2008 ![]() Bu tür kötü durumlarda bir insanın yanında çıkarsız olan sadece gerçekten sevenler oluyor. Gerisi yalan. Demir Defne’nin Asi Kenan’la evlenecek dedikten sonra öyle korktu ki koştu bence Asi’nin yanına ve aynı şekilde Asi de Demir’i görünce Kenan bir hiç oldu artık. Asi de Demir’e koştu çok güzel bir sahneydi. Çok güzel bir finaldi. Asi beni bekle. Beni bekle. MİHRİMAH / 19 Ocak 2008 |

![]()
Defne / 16.12.2011
![]() Leyla elbette ki, "Demir, seninle ne kadar yakın olduğumuz bilmiyor ki Asi." bak bak bak, hani neredeymiş o yakınlık, bence sadece çocuklukta kalmış ama sende orda kalmışsın, hala büyüdüğünüzün ve artık eskisi gibi olmadığınızın farkında bile değilsin. Hatta Demir'in seni görmediğini bile göremiyorsun. Yakınlıkmış güleyim bari. Aslan, helal olsun sana, bir iki bölümdür hep yorumlarımda söylüyordum, bu çocuk aslında kötü biri değil, sadece karakterinde biraz sadistlik var diye. Her geçen gün daha iyi olma yönünde gidiyor, sadece onun bunları yaparken ki yöntemleri bizlere göre daha farklı, daha hayvani. Yanlış anlaşılmasın, hakaret anlamında söylemiyorum, yani bir Aslan’ın yavrusuna dokunmak isteyen kişiyi pençeleriyle öldürmesi gibi karşısına kim çıkarsa saldırma peşinde ama özünde iyi biri, hem de çok, o aileye yürekten bağlı, hiç kimsenin olmadığı kadar Asi'ye yakın ve sadık, güvenilir. Tebrik etmek lazım, bu bölüm göstermiş olduğu çabayı, makineleri sen sakla, haciz için gelenleri ayakta uyut bravo doğrusu. Neriman içinde bulunduğu durumu çok güzel yansıttı, “ben kimim, karşımdaki babam mı, içerdeki kocam mı, yıllarca en yakınlarım bildiğim kimler” diye konuşması, yüzündeki ifadesi, şaşkınlığı, bir şeylere anlam verememesi, çok beğendim. Süheyla... Bu kadının Neriman'ın bile eşini görmeye gidememesine rağmen İhsan'ı görmeye gitmesine de fitil oldum. Yeter be ben istemiyorum bu ikiliyi bir arada görmeyi. Kılıfı da hazır ölen oğlunu sormak için gitmişmiş. İnanalım mı? Defne ve o iki süsten biblo kardeşleri ve o anneleri olacak Neriman'ın kendi kızlarını yalnız bırakıp, hiç umursamadan dedelerinin evinde kalmalarına bir anlam verebiliyorsam ne olayım. Anlam verebilen var mı? Hele Defne'nin sırf kötü söz işitmemek için dedesine ve annesine söylediği yalanlar neydi öyle, ben utandım. Sen ki Asi'ye en yakın olansın, nasıl kardeşini düşünmediğin halde sırf Demir'in arabasını gördüğünüz için gittiğiniz halde yalanlar söylersin, yazık ki ne yazık. Senin bu zamanda onun yanında olman lazımken sen bile yalnız bırakıyorsun. Gerçekten yazık. Cemal ağa. Ne denilebilir ki bu adama, bir oluyor hak veriyorum, kızını hamile bırakmış, evlilik için zorlamış bir damadı sevmemesine anlam verebiliyorum, bir kızıyorum. Biliyorum ki damadını sevmese de bu zor anında İhsan'ın yanında olurdu ama Süheyla sayesinde onları dipte köşede konuşurken görmesinden dolayı birde arada geçen bebek mevzusu yüzünden ortalığın bulanması ve duyduğu şüpheler yüzünden tüm aileye en sevdiklerine sırt çevirmiş durumda. Güvendikleri bir dedeleri vardı, o da zor anlarında yanlarında değil. Neden ısrarla İhsan'da Süheyla'da bebekle ilgili olayda İhsan'ın suçu olmadığını söylemezde konuyu uzatırlar. (dizi işte) Kerim. Her zaman ki gibi çok tatlı, düşünceli, şeker şey. Demir ile Asi'nin geçen bölümün son muhteşem sahnelerinden sonra bu bölümün başındaki o kavga sahnesi baya uzun düşünülmüştü. Aslan gerçekten dinlemeyi bilmiyor. Asi'nin Demir ile Leyla'yı birlikte dışarda gördüğü sahnedeki gizlemeye çalıştığı kıskançlığı. Demir'in Cemal Ağa’nın Kenan için Asi'nin nerdeyse müstakbel eşi olacağını anlattığı sahnedeki yüz ifadesi. Asi'nin konağın penceresinden sanki hissedip de açıp baktığı ve Demir'i gördüğü sahnedeki gizli mutlu ifadesi. Kenan kafa konuşurken onun sözünü kesip de Demir'i görünce oradan fırlayıp Demir'le konuşmam lazım diye kıvırcığa çıkışması. Bayıldığım sahnelerdi. Demir'in elinin kesildiği ve pansuman sırasındaki bakışlarla konuşmalar, hadi Demir, hadi Demir deyip durdum bölüm boyunca. Lütfen ne Asi'nin ne başkasının fikrini almadan, şu kefaleti öde de kurtar şu adamı, Asi'de öğrensin de anlasın diye. Ama o bekledi hep, son sözü muhteşemdi “Beni bekle Asi, ben gelmeden sakın bir şey yapma… Bekle beni” Bu sözler, o bakışlar Asi’yi olduğu gibi bizi de dumur etti. Gelecek haftayı iple çekeceğim. Demir'in Bülent’i yakaladığı, onu konuşturttuğu, İhsan'ın suçsuzluğunu ispatlayıp, kurtulmasına sebep olduğunu ve Asi'nin de o Kenan’ya evlenmesine engel olacağı bölümü iple çekiyorum. Aslanselda / 19 Ocak 2008 ![]() medsul / 19 Ocak 2008 |

![]()
funda / 21.01.2008
![]() İhsan Bey Süheyla’nın karşısında ağladı, onu ağlatan da Süheyla’nın “senden şüphe etmiyorum, suçsuzluğuna inanıyorum” sözleriydi. Ortak bir geçmişleri ve bir eski sevgi var sonuçta ortada. Çok doğaldı davranışları bence. Süheyla’nın da o sahnedeki davranışları yerindeydi. Kendisini hala sevmiyorum ama bu bölüm ondan nefret etmemi sağlayacak bir sebebim de yok doğrusu. Cemal Ağa’nın “Bu çocuğun babası kim?” sorusuna verdiği cevap doğaldı. Çocuğunun babasını ona söylemezdi tabi ki ama Demir’e söylediği kadarını, “Çocuğumun babası İhsan kesinlikle değil” diyebilirdi. İhsan Bey Neriman’ı, karısını gerçekten seviyor, bunu bu bölüm iyice anladım. Sevmese hemen Süheyla’nın eski aşkının ziyaretinden sonra karısına o kadar içten, samimi, sevgiyle bakamazdı. Neriman’ı bu bölüm sevdim ben ve artık onu seveceğim bölümlerin başladığını düşünüyorum. fatma-1721 / 19 Ocak 2008 ![]() crncrncrn / 19 Ocak 2008 ![]() qsawe / 19 Ocak 2008 ![]() Neslihan17 / 19 Ocak 2008 ![]() cave77 / 19 Ocak 2008 ![]() yaren.yaren / 19 Ocak 2008 ![]() Asi'nin duymak istediği en güzel sözleri Kenan kafadan duymasına rağmen, Demir'i gördüğünde öyle aniden fırlamasını neye bağlamalıyız, yani onunla konuşacağı herhangi bir şey yoktu, zaten kendi de söyledi, babası kabul etmemişti ve söyleyeceği yoktu. O anda Kenan kafadan kaçmak mıydı maksat. Yoksa Demir’i görünce gözünün başka bir şeyi görmemesi miydi? Yoksa Demir’in muhakkak yeni bir çözümle geldiğini düşünmesi miydi? Çok beğendiğim bu sahneye kendimce Asi tarafından mantık arıyorum, çünkü biliyorum konuşacağı yoktu. Benim takıldığım; Demir'in sen teklifi kabul mü ettin diye serzenişlerine karşı Demir'e bunu da nerden duydun diye sorgulamayıp, dedesine gidip bu sözleri nerden çıkarıyorsunuz yok böyle bir şey diye konuşmaması, Kenan’a tavrını göstermemesi. Sinir oldum bir nokta bu. Aslanselda / 19 Ocak 2008 ![]() Süheyla'ya elini tutuyor diye kızıyordum ama makul bir nedeni varmış, o yüzden sahnelerini yadırgamadım. Kaldı ki İhsan'ın karşılık veren tek hareketi yoktu. Neriman'ı üzecek ve dolayısıyla İhsan'ı üzecek bir sebep yaratmış oldu. Neriman umutla sevinçle gitti İhsan büyük bir sevinçle heyecanla karşıladı ama ikisi de üzgün ayrıldı. Neden? Süheyla. Bu olayın duygusallığını bir tarafa koyunca kızma nedenlerim oldukça fazlalaşıyor Süheyla’ya. İhsan’ı gidip görmesi, inandığını söylemesi gerekiyor muydu? Hayır. Niye gitti peki? Neden belli. Unutamadığı duyguları ve ne yazık ki kontrol altında tutmayı beceremiyor. Demir'in söyledikleri yetti ona. sude9 / 19 Ocak 2008 ![]() gzd_gzd / 19 Ocak 2008 ![]() sude9 / 19 Ocak 2008 ![]() Hem dizi hem de yazan herkesin yorumu cuma gecelerime renk katıyor. albizzia / 19 Ocak 2008 |

![]()
usayken
![]()
Aslanselda / 19 Ocak 2008
![]() cave77 / 19 Ocak 2008 ![]() “uygun bir yalan bulamayacağım” deyip, “mafya ile beraberdik” diyerek doğruyu akıllıca espriye vurması harikaydı. Ne de olsa dürüst çocuk canım, yalan bile söyleyemiyor. crncrncrn / 19 Ocak 2008 ![]() kardelen2086 / 19 Ocak 2008 ![]() BestFan / 19 Ocak 2008 ![]() Çok konuştuğumuz Asi’nin adına karakterine yakışmayan bir bölüm olmadı. Fragmanı izleyince biraz panik yapmıştık ama korkulan olmadı. Kurgu harikaydı. İhsan Bey Demir in teklifini kabul etmedi. Kısmen haklıydı da. Ama öncesinde söyledikleri “Onun hakkında yanılmışım” demesi de Asi’ye aslında ipucu vermişti. O parayı alamam ama güveniyorum gibi bir şeydi. Defne bu bölüm çok iyiydi. Yani arkadaşlar daha ne yapsın kız? -Demir yaralanınca elini sarması için bir şey verdi. -Leyla’yı susturdu. (Kerim için görümcesine şirin görüneyim diye hiç taviz vermedi) Kafede, dedemden, dedem olmazsa bir şekilde başkasından bulup babamızı kurtaracağız dedi. -Kenan için Annesiyle konuşmaları -Kenan’la giderken önce inip, Demir’e Kenan’ın para vereceğini karşılığında da evlenme teklifi edeceğini söyledi. Tabi Leyla’yı uzaklaştırarak. Cemal Ağaya gelirsek, Cemal Ağaya bir ara tapudaki sınır ihlalleri karşısında Cemal ağadan destek isteyince “Aahaa!” desem de sonra düşündüm ki Cemal Ağa karakteri bunu asla yapmaz. Kenan a pabuç bırakmaz. Gururlu adam, onun bir lafına hemen boyun eğecek değil ya. O da işi akıllıca kullanıp Kenan’dan ve bu olayın içinden sıyrıldı. Kenan ı Cemal Ağa da hiç sevmiyor. Çetin Bey çok başarılıydı. İhsan Bey karakteri o kadar gerçekçiydi ki. Neriman bu bölüm biraz daha aklı başındaydı. Babasına adam akıllı konuşmalar falan çok iyiydi. Sadece Defne’yle Kenan hakkında konuşurken, Kenan’a kızıyordu ama “Asi başka zaman olsa kabul ederdi” gibi laf söylemesine pes dedim. Ama onun dışında, Nur Hanım çok duygusal, üzgün rolünde çok başarılıydı. O araba sahnesinde ve eve gelince rolü çok sahiciydi. pas.si.on79 / 19 Ocak 2008 ![]() ![]() tugi_gs / 19 Ocak 2008 ![]() elif15 / 19 Ocak 2008 |

![]()
Sımarık Cadı / 19.01.2008
![]() Haftaya neler olacağını düşünürsek. Demir bu sahneden sonra Halep’e gider. Asi Kenan’a o anda hayır böyle bir yardımı isteyemem senden der ve kibarca reddeder. Ya da Demir’den haber gelene kadar Kenan’ı oyalamak için düşünmem gerekiyor vs. gibi bir şey diyebilir. Vamos / 19 Ocak 2008 ![]() telefe / 19 Ocak 2008 ![]() Ben bu dizi ilk başladığı günden beri hiç bir bölümünü kaçırmadan izledim. Ama hep aynı konu üstünde devam ediyor. Şöyle değişik enteresan olaylar ortaya çıksa ya da konular biraz daha hızlı ilerlese. Neyse her şeye rağmen güzel bir dizi konu farklı olduğu için izlediğim diğer diziyi bırakıp Asi’yi izlemeye başladım. suri06 / 19 Ocak 2008 ![]() Zavallı Demir ömründen ömür gitti bir teyzesi iki Asi yüzünden. Teyzesi olacak zat hayatı zindan ediyor çocuğa kendisi İhsan'la özel görüşmeler ayarlıyor Asi desen ayrı havalarda. Süheyla'yı gördüğünde o kadın nasıl hemen tanıdı… ona da koca bir bravo aman PES diyorum Fettan / 19 Ocak 2008 ![]() medsul / 19 Ocak 2008 ![]() Ayrıca ben bu adamın artık torunları için bir şeyler yapıp endişelendiği hikayesine de inanmıyorum. Öyle olsa o Kenan denen pis fırsatçıyı yaka paça kapı dışarı ederdi. Benim torunum satılık değildir diye. Ama bizim Cemal Ağa’mız bir de destek olup ortak oluyor. Bunun adı da dedelik oluyor sözde. İhsan Bey`in Demir hakkında söyledikleri beni en çok şaşırtan sahneydi. Sevineyim mi yoksa altında bir şeyler aramalı mıyım şaşırdım kaldım. Kim bilir bakalım zaman ne gösterecek. Henüz net bir şey söyleyemiyorum. saHra_ / 19 Ocak 2008 ![]() gülendam83 / 19 Ocak 2008 |

![]()
usayken
![]() Bu kadar ne yaptığını bilen, triplere girip çocukça davranışlar göstermeyen, kendine güvenen ve bu güvenle de o an hissettiği ve düşündüğü her şeyi rahatça büyük bir açıklıkla dile getiren, gerektiği yerde aklıyla gerektiği yerde duygularıyla hareket eden, yeri geldiğinde şakacılığını yeri geldiğinde ağır abiliğini gösteren bu kadar dengeli bir karakterin bu dünyadan olması mümkün değil. Böyle bir erkek olsaydı bir defa şu an erkek-kadın çatışması diye bir şey olmazdı. Türünün tek örneği diye de her yere heykelleri dikilirdi herhalde. Şaka bir yana, bu kadar mükemmel karakterlerin yazılması aslında insanlarımızdaki eksikliği daha bir önce çıkarıyor ve vurguluyor bence. Hani bizler filmlerdeki, dizilerdeki aşklara böylesine kapılıyoruz ya… yaşadığımız eksiklikten aslında. Böyle bir aşka sahip olmuş olsaydık bu çifte bu kadar kapılmazdık. İşte bu kadar mükemmel karakterlerin yazılıp çizilmesi de bundan kaynaklanıyor. Demir bu bölüm göründüğü her sahnede mükemmeldi. Yani konu mankeni misali bu adam sadece dikilse, o duruşundan bile bir şey mutlaka çıkarır herhalde. Demir o kadar açık bir insan ki, aklından neler geçiyor, neler hissediyor… biliyoruz. Nerde ne hisseder nasıl tepki verir biliyoruz. Karakteri ve duruşundan ziyade tam olması gereken bir aşık gibi davranması yok mu… onu öylesine çekici kılıyor ki! Evet, bir ilan-ı aşk etmedi sözlü olarak ama üstünden, başından, bakışlarından ve davranışlarından aşk akıyor resmen. Asi’ye öyle hayran öyle aşık ve öyle tutkuyla bağlı ki bunu ona her baktığında, her dokunduğunda, hatta onu her düşündüğünde rahatlıkla anlayabiliyoruz. Tabi buna Murat Yıldırım’ın eşsiz oyun gücüde eklenince izleyicileri işte böyle kendine hayran bırakıyor. Hzl Yusuf kıssasını hepiniz bilirsiniz. Hani Aziz’in eşi Züleyha Yusuf’a saldırınca dedikodu çıkar tüm ülkede ve bundan dolayı Züleyha tüm kadınları saraya çağırır. Önlerine meyve ve bıçak koyar, sırtlarına da yastık. Herkes geldiğinde ve ellerine bıçakları aldığında Yusuf’u çağırır. Yusuf’u gören tüm kadınlar da ellerini keserler. Ve şöyle derler: “Allah’ı tenzih ederiz, bu bir beşer değildir. Bu ancak üstün bir Melektir” İşte Demir karakteri de bizlerde bu etkiyi yarattı. Başından beri anlatmaya çalıştığım kısaca bu cümlelerle ifade edilebilirdi sanırım. saHra_ / 19 Ocak 2009 ![]() Asi, Pride and Prejudice’in oldukça başarılı yerel bir uygulaması. Mr. Darcy rolündeki Murat Yıldırım da rolü gerçekten kendine çok yakıştırmış ve edebiyatın ve hatta sinemanın gelmiş geçmiş en etkileyici erkek karakterlerinden olan Mr. Darcy’sini hakkıyla canlandırmış. Her yönüyle çok etkileyici bir tip çıkmış ortaya. Tuba Büyüküstün’le de güzel bir elektrikleri var. Bu çifti izlemek gerçekten hoş geliyor insana. denizim_ 19 Ocak 2008 ![]()
Şim di de Murat Yıldırım, Demir karakterini canlandırarak geleceğine büyük bir yatırım yaptı bence. Bunu zamanla hepimiz göreceğiz. Bu karaktere öyle yakıştı ve öyle iyi canlandırıyor ki ilerde röportajlarında kendisine “Bu kadar ünlü ve aranan bir oyuncu olmanıza ilk adımı ne zaman attınız?” diye sorsalar herhalde Asi dizisi ismini verecektir. Bu diziyle Murat Yıldırım kendini gösterdi. Yani daha önce de tanıyorduk elbette –ki ben Fırtına’da da seviyordum kendisini – ama Demir karakteriyle tavan yapmış durumda.
Günden güne… hani sevildikçe şımaran çocuklar gibi rolündeki başarısını günden güne daha da abartıyor. Öyle inanılmaz bir oyunculuk sergiliyor ki, beden dilini öyle iyi kullanıyor ki, hayran kalmamak elde değil. Murat Yıldırım ismi hafızalardan kolay kolay silinmeyecek artık. saHra_ / 19 Ocak 2008 ![]() denizim_ / 19 Ocak 2008 ![]() Düşünüyorum acaba bundan daha ne kadar ileri gidebilir diye. Yani günden güne oyunculuğunu abartıyor dedim ya şu anda rolünün hakkını fazlasıyla, öyle güçlü bir şekilde verior ki… bundan daha iyi olabilir mi düşünemiyorum. Olursa yani… akıllara zarar. saHra_ / 19 Ocak 2008 |
