xxdxx / 27.10.2009
 
 
Yüzük meselesinde şöyle bir aldatmaca yapmış olabilirler; Malum fragmanlar öyle bir ayarlanıyor ki altından bambaşka şeyler çıkıyor. O yüzük takma olayında belki de bizim süslü Neriman Hanım’ımız Kenan’la kuyumcudayken yüzüğü kendi parmağında deniyordur. Çünkü tek taşın yanındaki o siyahımsı yüzük Neriman’ın tarzı… ne dersiniz?
peninsula / 1 Ocak 2008
 
Sanki Asi Kenan’la dans ederken Demir’e kaçamak bakıyor gibi. Mahcup bir hali var Kenan’la ama sanki Demirle gibi. Bedeni orda ama ruhsuz bir beden gibi duruyor. Demircimde eğer rüya değilse ki bence değil... dışarda yalnız dans etmekten yana. Asi bakıyor önce bir ne oluyor diye... sanki bir konuşma sonrasında Demir onu kedine çekip dans ediyor gibiler.
Elaaya / 1 Ocak 2008
 
Babası için her şeye katlanır Asi. Eğer ki İhsanı Bülent yüzünden tutukluyorlarsa Cemal Ağa para verip de İhsanı hapisten çıkarmaz.
Demir her ne kadar öyle bir şey yapmak istese de “sen kim oluyorsun daha düne kadar bizim kötülüğümüzü istiyordun falan derlerse” diye Demir de para vermez.
Geriye bir tek marul kafa kalıyor. O da kendini sevdirecek ya aileye karşı, parayı verir İhsan’ı çıkartır. Böylece ailenin de gözüne girer. Tabi bunu yapmadan önce Asi’ye resti çeker. Ya benle evlen ya da baban hapis köşelerinde sürünsün diye.
crncrncrn / 2 Ocak 2008
 
Beyaz camın gördüğü, birbirine yakışan ve mutlu sonu hak eden bir çift olduklarıdır. Gel-gitleri, dile dökülememiş yoğun duyguları var. Zıtlar, biri sevgiyle büyümüş diğeri öfke ve intikam duygularıyla yoğrulmuş. Bir birlerini mıknatıs gibi çekiyorlar. Henüz itiraf etmeseler de bir bütün olabilmek için birbirlerine ihtiyaçları var. Sadece bazen gereksiz, çocuk kaprisi yaptıklarını düşünüyorum-daha çok da Demir'in (top oynamaya gitmemesi gibi)-. Demir'in sevgisini göstermede Asi'den öğrenmesi gereken çok şey var. Güven, affetme, sinirine hakim olma.
albizzia / 2 Ocak 2008
 
Fragmanın en güzel sahnelerinden biri yine o meşhur köprüde geçiyor. İki can arkadaş, almışlar Kenan’ı bir köşeye sıkıştırmışlar, tehditkar bir şekilde bakıyor Demir Bey. Hiç şaşırmadım. O kadar duyduklarından sonra öldürmediğine dua etmek lazım.
narima / 2 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
 
Asi ile Demir’in dans ettikleri yer, katıldıkları davetin yapıldığı yerin balkonu/terası.
İkisi dans ederken yapayalnızlar, sadece ikisi. Fragmanda Demir, Asi’nin gözlerinin içine tutkulu bir şekilde bakarken elini yavaşça Asi’nin beline koyuyor. Veee birbirlerine akarken yavaş yavaş sallanıyorlar.
Benim en merak ettiğim şey, ilk önce terasa kim çıkıyor? Asi mi? Demir mi? Kim kimi takip ediyor?
Bir seçenek: Demir, Asi’nin Kenan’la dans ettiğini görünce sinirlenip terasa çıkıyor. Asi’de ardından gidiyor.
Tüyolardan birinde (Demir duydukları karşısında Asi’den uzak durmaya karar verir. Demir’in soğuk davranışlarına bir anlam veremeyen Asi şaşkındır Asi olup bitenleri anlamak için Demir’e gider. Demir ve Asi birbirlerine olan duygularını daha fazla saklayamazlar diyordu)
Belki de bu tüyo bu sahneyle ilgilidir, doğruysa tabi.
Yüzüğe gelince... Kerim, Demir’le birlikte tek taş yüzük almak için kuyumcuya gidiyor ve orada Neriman Hanım ve Kenan’la karşılaşıyorlar. Kerim fragmanda "annen Kenan’la birlikte kuyumcuda" diyor. Defne’ye söylüyor.
Neriman Hanımefendi’nin Kenan’la kuyumcuda ne aradığını bilemeyeceğim. Kenan’la Neriman yüzük için değil de başka bir şey için kuyumcuya gitmiş olabilirler diyeceğim ama Demir kuyumcuda gördüklerinden sonra Asi’nin elini kontrol ediyor, elinde yüzük var mı diye bakıyor. Onlarda yüzük için gitmişler olabilir mi ki?
brnnn / 2 Ocak 2008
 
Bu fragmana nasıl yorum yapılır bilemem.
Yüzükler ve iğnelemeler havada uçuşuyor.
Demir'i, açılamazsa zor günler bekliyor ama 2-3 gün önce, bir mesajda, duygular açığa çıkıyor gibi bir şeyler okumuştum.
Asi ise, ailenin her şeyi düşünen kızı olarak, babasının durumuna çare olmaya çabalayacak bir imaj çiziyordu zaten. Bu hafta değil ama sonraki haftalarda, Lüle lahana tarafından, baskıya maruz kalabilir (hatta kalacak).
İhsan Bey, ortak değildi, imzası olan bir evrak görmedik, belki de var ama bize gösterilmedi, kasadan, dosyadan çıkabilir.
Süheyla-İhsan muhabbetleri ilginç bir hal almaya başladı. Cemal Ağa'nın gözlediği kişiler onlar sanırım. Gerçi fragman montajlarını, dizinin normal montajından çok daha başarılı yapıyorlar. Kim bilir, belki de Asi-Demir çiftini bir yerlerde, baygın bakışlarla konuşurken görüp, Demir'in damarına ondan sonra basmıştır. Cemal Ağa, ilginç biri, Demir ile Asi'nin birlikte olmasını çok daha fazla destekler durumda. Hem tapular ile ilgili muhabbetlerden, hem de Enerji işinin ortaklığının olmamasından, çiftin gizli destekçisi olabilir.
Hüseyin'i göremedim ama gizli kahramanım bu bölümde de çok hoş anlara vesile olacaktır.
Kerim-Defne, ciddi ciddi evlilik yoluna giriyorlar, da o yüzük ile dans sahneleri, nişan ile mi ilgili, yoksa bambaşka bir olayın görüntüsü mü anlayamadım. Neriman gibi bir anne, o kadar apar topar nişan yapar mı?
qsawe / 2 Ocak 2008
rozerin
 
 
Asi, Kenan ile dans ediyor mu? Ediyor... Surat asık, hatta beş karış mı? Ben diyeyim 5, siz deyin 6 karış... Neden?
Mesela… Demir, aynı yerde ve dik dik bakmakta. (zaten mutlu mesut bakmasını beklemek Ağustos'ta kar yağması gibi bir şey) Kenan, dans ederken, sık görüşmek istediğini, kendisini beğendiğini ifade etmiş olabilir. Asi, kırmadan nasıl kurtulacağını söylemekte güçlük çekiyor olabilir. Bunun üstüne, asıl birlikte olmak istediği erkek de orada kıskançlıkla bakmaktadır. Bu kız nasıl gülecek... ne mümkün?
Ama, sonra Asi'yi, Demir ile dans ederken görüyoruz. O duvar dibi, bilinmeyen bir yerde olabilir. Asi'lerin çiftliğinin dış duvarının dibi de olabilir. Asi'nin yüzü yine 5 karış mı? Hayır, gözlerinin içi gülüyor... mutluluk yüzüne yayılmış. Tam her şey düzeliyor derken, polisler çıkagelecek. Sonrası, Asi-Demir-Lüle Lahana arasında bir süre devam edecek güç savaşlarına dönüşecek.
Oyunculuğun iyisi, mimikleri iyi kullanmakla gösterilir. Yüzlerini, bakışlarını iyi kullanan oyuncularımızı tekrar tebrik etmek istiyorum. Tuba ve Murat, gözünüze sağlık.
qsawe / 2 Ocak 2008
 
Fragman değişmiş...
İhsan Amcanın aşkı depreşmiş. Süheyla'ya ne laflar söylüyor öyle, yanık tenini, sesini unutmadım diyor. Süheyla da “bana sahip çıkmadın” mı ne diyor, tam anlamadım o kısımları. Bariz şekilde belli oldu. O yüzük Defne'nin Defne Kerim sahnesi var galiba evlenme teklif ediyor.
Asi ve Demir sahnesi de farklı bir şekilde gösteriliyor.
İhsan Amca tutuklanırken benim bir suçum yok. Yanlışlık olmalı diyor.
Dede yine bir şeyler diyor.
benim / 2 Ocak 2008
 
Şoklardayım...
Süheyla konserde bakmaz iken İhsan kaçamak bakışlar atarken azıcık şüphelenir oldum ama vazgeçtim. Süheyla’nın tek taraflı aşık olduğunu düşünüyordum. Ama bu sözler kafamı karıştırdı iyice. Adam kadının esmerliğinden bahsediyor olmasın sesini unutmadığını biliyoruz zira çok şarkı söylermiş zamanında. Süheyla tek taraflı aşık değil de İhsan ile karşılıklı aşk yaşamışlarsa gerçekten çok şaşıracağım. Neyse göreceğiz!
sude9 / 2 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
İhsan Bey de güya gururlu. Madem bu kadar gururluydu neden Bülent beyden borç aldı. Borç alabiliyordu da neden en başta Cemal Ağa’dan istemedi. "ben bu kapıya borç istemek için gelmem" diyordu.
Şimdi de resmen ikili oynuyor. Hem karımı seviyorum diyor hem de Süheyla’ya karşı aşkı depreşiyor. Ayrıca fazla ön yargılı bir adam. Yani suratsız, misafiri kovmaktan beter ediyor. İhsan Bey’in de Süheyla’dan farkı yok yani.
Neslihan17 / 2 Ocak 2008
 
İhsan ve Süheyla birbirlerine aşıklardı ancak Yusuf Ağa aralarını bozdu. Oynadığı oyundan Süheyla’nın haberi yok. Avlanan kişi İhsan. Köprüdeki bakışmada İhsan’ın kinli, Süheyla’nın ise hala aşık bakışını da buna bağlıyorum.
Müzede İhsan’ın yıllar önce Süheyla’nın giydiği elbiseyi tarif etmesi hepimizin dikkatini çekmişti. Artık ne yaparsa masum değil gözümde. Evli bir adamın eski yâriyle gizli buluşması, fragmanı izlemedim ama bahsettiğiniz sözleri hala evliyken söylemesi çok kötü. Babam yapsa oyarım gözlerini.
aasiii / 2 Ocak 2008
 
Demek İhsan hem Süheyla’ya aşıkmış hem de Neriman'ı hamile bırakmış. Madem Süheyla’yı seviyordu neden sahip çıkmadı, neden babasına karşı gelmedi. Hadi onu boş ver, Neriman'ı hangi ara hamile bıraktı?
İhsan şu anda iyi bir baba, iyi bir eş olabilir ama geçmişte yaptıkları veya yapamadıklarından dolayı çok ah almış belli. Şimdi de geçmişte yaşadıklarının bedelini ödüyor. Zaten bölümler geçtikçe az çok anlamıştım bu durumu ama şimdi iyice gözümden düştü İhsan.
Yine de Aslan’ın babası bence İhsan değil onun babası Yusuf Ağa. Süheyla da ayrı vaka şu durumda. İhsan’dan nefret etmesi gerekir ona sahip çıkamadığı için ama o hala aşık gibi duruyor. Onun hiç bir günahı olmayan kızlarından nefret ediyor. Ayrıca İhsan evli, barklı adam Süheyla ile mazideki aşklarıyla ilgili bu derece ateşli konuşmaları hiç hoş değil.
gerçek_aşk86 / 2 Ocak 2008
rozerin
     
2.fragmanı henüz izlemedim ama yazılanlardan anlaşıldığı üzere Süheyla ve İhsan arasında arkadaşlıktan öte bir şeyler yaşanmış. Zaten konserde İhsan'ın Süheyla'ya bakışlarından belliydi. Sürpriz olmadı benim için.
Daha önce 2 defa yazdım 3.defa yazıyorum. Sevmek ve aşık olmak farklı duygular. İhsan Neriman'ı sevdiğini söyledi Cemal Ağa'ya o kadar. Neriman’a aşık olabilecek bir adam profili çizmiyor İhsan. Dikkat ederseniz geçen bölüm Neriman Kenan’dan (özellikle zenginliğinden) bahsederken İhsan küçümsemeyle baktı eşine. Bu ayrıntı benim gözümden kaçmadı. Cemal Ağa kızıyla evlensin diye İhsan'a da yalvarmış. Aşık olan adama neden yalvarsın? Sırf kızıyla evlensin diye yalvarması Cemal Ağa'nın damadına garezini açıklamaz. En azından benim için yeterli değil. Başka bir şeyler de var sanırım.
Neriman'dan tiksinmeye başladım. Her gördüğü zengin adamı kızlarına yamamaya çalışan bir zavallı. Armut dibine düşermiş. Babasına bak kızını al. (paraya olan düşkünlükleri üzerine yazdım yanlış anlama olmasın)
Kuaförde Süheyla'ya imalarına da belden aşağı vurma denir. İhsan ve Süheyla'nın geçmişteki yakınlıklarını öğrendiğinde ne yapacağını çok merak ediyorum.
Ağustos Böcüğü / 2 Ocak 2008
 
İhsan Bey aslında bu zamana ne çektiyse burnunun dikine gittiği içindir. O yüzden aile olarak çok tanınan ve nüfuzlu bir kişi ama bu aile olayı fazla abartıldı. Çünkü o ünlü aile ismi onu hata yapmaktan kurtaramadı ve en sonunda kendi tuzağına düştü.
Demir’den bu kadar korkmasaydı, bu hataları yapmayacaktı. İşte Süheyla olayında da bu böyle. Bu kadar korkmasalardı Süheyla’nın çocuğu elinden alınmayacak ve Demir’in annesi ölmeyecek ve bu olaylar olmayacaktı.
Ben artık İhsan Beyi’de aile olaylarından dolayı suçluyorum. Ama tabi ki bunu çocuklar ve karısı ödememeliydi. Ama onlar da çok gurur duyuyorlar Kozcuoğluları olmaktan. Ama Demir bile unutmuştu artık eski olayları. Neden konuşmuyorsun İhsan Bey? Senin suçlarından bir tanesi de bu. Konuşmuyorsun, anlatmıyorsun.
narima / 2 Ocak 2008
 
İhsan, Süheyla'yı severken, onun başka birinden hamile kaldığını öğrenince, ayrılmış olabilir. Neriman ile sonrasında bir ilişkileri başlamış olabilir.
Senaristlere hatırlatma... bir dizi bu kadar didikleniyorsa, tutarsızlıklar hemen anlaşılır ve kopmalara neden olur. Aman dikkat!
qsawe / 2 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
İhsan, Bülent Bey’den dolayı bayağı bir suç alacak. Onu kim kurtaracak. Bence hem Demir hem de Kenan yarışa gireceklerdir.
narima / 2 Ocak 2008
 
Konunun ilerlemesi ile çizilen İhsan Bey portesi benimde canımı sıkmaya başladı. İlk bölümlerde karısını çok severek evlenmiş ve hala ilk günkü gibi seven bir adam olduğunu düşünmüştüm ama şimdi emin değilim. Cemal Ağa haklı olabilir kendi zoruyla evlendikleri konusunda.
İhsan beyle ilgili sıkıntım sadece buda değil bence Asi’ye gereğinden çok fazla sorumluluk yüklüyor, 4 tane kızı var ama o sadece Asi konusunda kaygılanıyor aslında kızlarda öyle bir tek Asi babası için çırpınıyor diğerlerinin umurunda bile değil. Sanki nasıl bir dar boğazda olduklarının sadece Asi ve İhsan Bey farkındaymış gibi geliyor bana.
İhsan Bey ve Demir’in teyzesinin ikide bir buluşmaları Demir’i Asi konusunda sık sık uyaran teyzemizin iş İhsan Bey olunca neden bu kadar yumuşak davrandığını anlamış değilim. Hele Defne’ye olan o terbiyesiz tavrı şimdi yaptıklarıyla taban tabana zıt. Belki de sırf kıskançlığından kızlara o kadar ters davranıyor. Bu arada kuaförde olanlar konusunda sizlere katılıyorum orada olan her şeyi hak etti bence de.
Demir ve Asi’ye gelince bence Demir Asi’yi öyle kolayca başkasına kaptıracak kadar zayıf bir karakter değil. Gurur yapıp bir kenara çekilmeyecektir. Eğer İhsan için Asi’nin para bulması gerekirse bunu temin eden kişi Demir olacaktır. Ama gururlu Asi bunu kabul etmeyecektir. Kenan’ın ikisi arasında bir tehlike olacağı kesin ama Kenan’da şimdi gösterdikleri gibi bir karakter çıkmayabilir
alperim / 3 Ocak 2008
 
İhsan Bey, Süheyla’nın şarkı söylemişini, akşamları bağdan yorgun eve dönmelerini ve güneşten kararmış tenini hiç unutmadığını söylüyor. Karısını da evlenmeden önce sevdiğini söylemişti. Büyük ihtimalle İhsan Bey Süheyla’dan ayrıldıktan sonra Süheyla’yı unutmak için Neriman’la arkadaşlık etmeye başlamıştır, sonra da aşık olmuştur.
mekseline 80 / 3 Ocak 2008
 
hoffmania / 13.12.2010
 
   
Balkona ilk çıkan Demir.
Hani tüyo vardı; Demir, Asi’den uzaklaşacaktı. Duygularını daha fazla saklayamayacaklardı.
Bu bölümde Kenan’a gıcık olan Demir, duygularındaki değişimin de farkına vararak gresifleşiyor ve ne yapacağını bilmez halde Asi’den uzaklaşıyor. Asi safım, bu değişimlere mana veremediği için üzgün. Kenan’la dans ederken gözü Demir'de. Hatta dans müziği çalmaya başladığında Demir'den bir teklif bile beklemiş olabilir. Kenan atak yapınca da hayal kırıklığına uğramıştır. Cemal dedenin sözleri üzerine içi içini yiyen Demir kendisini balkona atmış, Asi de Kenan'la dansı bitince bir bahaneyle Demir'in yanına gitmiştir. Tüyolar doğrultusunda, fragmandaki yüz ifadelerini de göz önüne alarak diyorum ki; Asi ve Demir burada balkonda birbirlerine açılırlar. Ama her güzel şeyin arasına illa bir şey sokacaklar ya;
Sonrasında İhsan'ın tutuklanması devreye girmiş. Asi tekrar Demir'den soğumuştur.
aasiii / 3 Ocak 2008
 
Eğer tüyoda denildiği gibi Demir bütün gün soğuk davrandıysa Asi’ye karşı... Asi kendini kötü his edebilir. Bir de üstüne üstün Kenan’la dans ettiği için kendince özür dilemek için Demir’in peşinden balkona çıkmış olabilir.
Minaa28 / 3 Ocak 2008
 
Fragmanlarda iki şey dikkatimi çok çekti. Birincisi balkonda Demir'in Asi'ye bakışı, diğeri İhsan’ın polis arabasına alındığında yine Demir'in bakışları. Bu çocuk bakışları ile ne kadar çok şey anlatıyor öyle. Birincide Asi'ye aşkı, ne bakışlar öyle. İkincisinde üzgün ve Asi'yi koruyacağım bakışı. Umarım koruyabilir.
Ben İhsan ve Demir'in birbirlerini anlayıp dost olma yoluna girecekleri zamanı dört göz bekliyorum. Temelde çok aynılar.
flytomoon / 3 Ocak 2008
 
İhsan Bey’in Asi dışındaki kızlarının İhsan Bey’in başına gelen olaylarla ilgili tepkilerine fazla yer verilmiyor bu bence çok göze batıyor.
İhsan bey tutuklanıyor Asi fırlıyor ''bırakın babamı''… diğerlerinin tepkisi ne olacak bakalım? Anladık Asi-İhsan bey baba-kız ilişkisi farklı kızlar bile kabullenmiş gibi ama başlarına gelen eften püften şeyler değil ki.
asumgok / 3 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
Ailenin diğer fertleri, henüz yaşadıkları çöküşü idrak edememişler. Hâla alış verişin, yemek davetlerinin derdindeler. Bu tarz davranış farklılıkları, babanın çok önceden beri, sadece Asi ile iş konuşmasından kaynaklanmış.
Son sahnede gördükleri bile algılayamadılar. Bu sahne balyoz etkisi yapar da, neyin ne olduğunu anlamaya başlarlar inşallah.
Özet, Demir ve duyguları çerçevesinde. Demir kendine itiraf edecek sanırım bu hafta. Sonrası ise bunu Asi'ye kabul ettirmekte. Kenan, başka zaman olsa asla rakip olamaz. Fakat durum değişiyor. Demir, çok hızlı karar vermeli. Parmağında yüzük var mı diye kontrol yapacak kadar korkuyorsa, o parmağa gereksiz yüzüğün takılmasını engellemeli. Ne de olsa sonra o takacak bir yüzük.
Eskiler der ki, " Her evin bir yiyicisi vardır." Bu evin bir de safı var. Yiyiciler belli. Konaklardan sonra çiftlik evini beğenmeyen kızlar ve anne, yiyiciler. Hatalı yatırımlarına, yeni hatalar ekleyen İhsan da en büyük yiyici. Saf mı kim? Asiiii. Diyorsunuz ki, Asi neden kendini feda etsin? Mantıklı düşünemez Asi, duygularıyla hareket eder ve babasının kurtulması için, gereksiz bazı atılımlara girer. Neyse ki Demir, o gereksiz atılımlarını engelleyecektir. (umudumuz Demir)
qsawe / 3 Ocak 2008
 
Zavallı Demir, kızı almak için de bu kadar uğraşırsa vay haline.
Kenan'ı köprüde sıkıştırma kısmını sarıp sarıp izliyorum. (normal değilim kabul ediyorum) “Beni tehdit mi ediyorsunuz” dedikten sonra Demir'in Kenan'ın üzerine yürüyüşü, Kenan'ın sendelemesi, bu eylemi yüzünden Demir'e bakması Demir'in de sende kimsin edalarındaki dik duruşu ve bakışı süper önce bakışlarıyla dövecek adamı.
sude9 / 3 Ocak 2008
 
Bu tarz tehditvari davranışlar, karşısındakinin çirkin yüzünü iyice ortaya çıkartır. Kenan, Demir'in bu hareketinin nedenin Asi olduğundan emin olursa, Demir'in damarına basmak için, türlü dalavere çevirebilir ki Lüle de var böyle bir potansiyel.
qsawe / 3 Ocak 2008
 
Kenan Asi’yi asla kazanamaz. Çünkü Asi Demir’i severken bir başkasına asla yanına bile yaklaştırmaz. Bu Kenan katakulli yaparsa bile Asi buna asla yanaşmaz. Evet, borcu ödemek için çiftlikte çalışmayı kabul etti ama bu bir evlilik ve Asi bunı asla ve asla kabul etmez.
narima / 3 Ocak 2008
rozerin
 
 
 
Köprü açılışındaki konuşma senet bedelini ikiye katlamaz. Süre kısıtlamasını gerektir ki, ben hala bir bankacı ve bu konuların az çok yasal prosedürünü bilen bir olarak böyle bir şey olamayacağını söylüyorum. Demir, süreyi kısaltmak için bunu söyledi ama süre sonrasında da 2 yıl olarak konuşuldu. İhsan kabul edip ödedikçe o süre geri düşecekti. Asi, babasının bu anlaşmasını biliyor mu? Sanmıyorum. Çünkü bilse yine işi bırakmaması gerekirdi.
Olayda, ( kitabı okumadığım için tam doğru söylemiyor olabilirim) Gurur had safhaya çıkartılmış. Çıkmazdalar arkadaşlar. Her iki ucu pis bir değneği uçlarını avuçlamış tutuyorlar. İhsan'ı, hayatı, kızlarına olan tutumu, ailesini olayların dışında tutması, falanı filanı ile eleştirmiyorum ama iş konusunda verdiği her karar büyük hata. Bu durumda bu ailenin, battığı açık. Kredi konusunda, 20 yıldır öğrendiğim bir şeyler varsa bu da, İhsan'ın son derece kötü bir işletmeci olduğu. Yine bir bankacı olarak en büyük merakım, bu borç nasıl oluştu da bu hallere geldiler.
Kayınpederinden yardım almıyorsan, senet bedelini ödemek için sana sunulmuş fırsatı tepiyorsan, kötü işlere bulaştığını Aslan'ın bile söylediği kişiye güvenip "arkadaşımdır, o öyle şey yapmaz" diyorsan (bana arkadaşını söyle) sonunu kendi ellerinle hazırlıyorsun.
Asi, babasını kurtarmak için her şeye razı. Demir'in çiftliğinde çalışmaya, Atını vermeye. İsteyerek olmasa da bunlara "evet" dedi. Şimdi nasıl bir batakta olduklarını öğrenince, işten ayrılmış olmanın acısını daha çok hissetmeli. Çiftlikte çalışmamak, Kenan belasını başına sardığında ne yapacak (olmaz inşallah ama ya olursa), sevmediği bir insanla evlenmek nasıl bir his acaba? Olaylara duygularıyla yaklaşmanın cezasını maddi zararla çekecek.
Kitabı anlatan arkadaşların yazdığına göre bu bataktan Demir kurtaracak. Belki de sırf bu nedenle, her bölüm daha da batağa sürükleniyor aile.
qsawe / 4 Ocak 2008
 
Şimdi benim için en büyük merak unsuru İhsan arkadaşı Bülent'in kanunsuz işlerinden nasıl sıyrılacak. Tüyolara göre cezası paraya çevrilecek. Hukukçu değilim ama her kanunsuz iş paraya çevrilebiliyor mu? Muhtemelen kaçakçılık yapıyor Bülent. Bildiğim kadarıyla hapis cezası var. Kefaletle serbest bırakılma bizim kanunlarımızda yok. Var da ben mi bilmiyorum?
Demem o ki İhsan'ı artık parada kurtarmayabilir.
Ağustos Böcüğü / 4 Ocak 2008
 
İmzasının olmadığı yerde, adı geçtiği için tutuklanır, bu hüküm yiyeceği anlamına gelmez. Tutuklu ya da tutuksuz yargılamak suçun derecesine göre değişir. (hukukçu arkadaşlar var ama bu foruma yazmıyorlar ne hikmetse). Kefalet bildiğim kadarıyla bizde geçerli bir uygulama değil ama ilk defa işlenmiş suç ve hafifletici nedenlerle, hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkün. Bu olursa, hüküm yemiş olur, yani suçlu olur. Sabıka kaydı artık temiz olmaz tutukluyken, çözüm bulunur ve hüküm giymezse sabıka kaydı temiz kalır.
qsawe / 4 Ocak 2008
xxdxx
 
 
Gurur konusunda haklısın. Önceden de yazdım gururlu olması iyidir ama sınırı aştı mı başa olmadık işler açar. İhsan’ın hataları da daha çok bu yönde. Cemal Ağa’nın o tavrı yüzünden istediğini yapamazdı. Belki ahmakça diyebilirsin ama aynı durumda ben olsam borcu ödeyemeyeceğim zaman durumumun çok kötü olacağını bilsem ve kurtuluş için Cemal Ağa’nın teklifi gibi bir teklif ile karşılaşsam ve tek çare bu olsa yine de kabul etmem. Bu gurur meselesi değildir. İhsan'a döneyim.. Demir'e güvenemez, sebepleri saydım, onun önüne sunduğu teklifi (Asi’nin kendisinin yanında çalışmasını istemesi) kabul edemez. Demir o güveni vermemiştir İhsan'a ve bunu reddi gurur ile alakalı değildir. İlk yaşanılan olaylarda vardı hep ama son durumda gurur meselesi değildi artık. Süheyla’nın dediği gibi onun başına gelenlerin kızının başına gelmesinden korktuğu içindir. Bu endişe hep vardı ama son gördüğü manzara bu korkusunu daha da kuvvetlendirdi ve gururunu bir kenara bırakıp kendi eliyle gönderdiği parayı almak için Bülent'in kapısına kadar gitti çaresizlikten ama yine de Bülent konusunu kendisine tüm söylenilenler yüzünden iyi düşünüp tartmalıydı, bunu da ifade ettim zaten.
Demir'in yardım edeceğini düşünüyorum. Hem kendisini olayların bu hale gelmesinde sorumlu gördüğü için(ki Asi'ye bunu ifade etti) hem de Asi'ye aşık iken onun kötü olaylar yaşamasına üzülmesine tahammül edemezdi.
sude9 / 4 Ocak 2008
 
Damat- Kayınpeder ilişkisi, Cemal Ağa’nın söylediğine göre, " Neriman'ı alman için yalvardım. Şimdi de sen diz çök" boyutunda. ilk sarf ettiği cümlede doğruluk payı varsa, bize daha çözecek çok problem var demektir. Böyle başlamış bir ilişkide, İhsan hala 1-0 önde. Cemal Ağa’nın teklifi durumu 1-1 yapardı ama ben de o söyleyiş tarzıyla kabul etmezdim. En kolay kurtuluş yolu olmasına rağmen. Bu şahsi fikrim ama borç batağının boyutları, değil diz çökmeyi el etek öpmeyi gerektirecek boyuta gelmiş. Bu rakam he denilince ödenemez. Elde avuçta, çiftlikten başka bir mısır tarlası, birde her an nalları dikecek bir traktör var. Mandıra ne kadar iş yapar? Demir'in dişinin kovuğuna gitmeyecek kadar.
İşte veriler bunlarken, ben, İhsan ve Asi'nin körlemesine gitmesini anlamıyorum. Burada olaya duygumla bakmıyorum. Mantıkla bakıyorum. Gurur, açlığı engellemez. Bu aile, birileri kurtarmazsa, bir lokma ekmeğe muhtaç hale gelmek üzere. İlk çözüm tefeciye gitmek. Karının elinde boynunda sıra sıra altınlar varken, neden tefeciyle başlıyorsun işe, hem de % 50 faizle. Madem borç bu kadar çok, öncelikle hızla paraya çevrilmesi gereken değerler satılır. Anapara borçlar kapatılır. Bankadan bundan sonra yine makul bir oranla ve makul vade ile borç istenir. Tarım ile uğraşanlara borç ötelemesi, faiz affı gibi genel çıkan yasalar vardır, bir şekilde bu yollara gidilebilir. Yok, beyimiz ilk önce daha çok nasıl batılır der, ve tefeciye gider.
Neyse, bunların sadece durumu daha kötü göstermek için yapılmış kurgular olması, tek avuntum. Bir çiftçi bile bu kadar büyük hata yapmaz.
qsawe / 4 Ocak 2008
Asi Resmi Sitesi / Bölüm Ardından
 
vamuscu / 30.05.2011
 
 
başında da sonunda da, istenmeyen sözlerin duyulması vardı…
babalık sınavındaydı İhsan.
gereksiz akraba Kenan… kızdık, mızdık ama aslında iyi de oldu gelişin.
ah… bir de benim aklımı karıştırdın… Kozcuoğlu çiftliği'nin 1940'ların İtalyan mimarisi tarzında yapıldığını senin sorularınla İhsan’dan öğrendik.
4 bölüm önce de Neriman’ın hanımlar gününde çiftliğin 1960'lardan kaldığı söyleniyordu. Ahhhh ahhh… Kenan’da olmasa halimiz harap.
*naile* / 30 Kasım 2009
 
Bu bölüm de, Demir’in yüreği bir dönüşüm içinde. Enteresan bir şekilde, 2.sezonda, Melek’in ölümü sonrası donan yüreğini çözen Demir’i irdelemiştim sürekli. Sevgiyle çözülüşünü. Bu bölüm de benzer bir çözülüşün farkına varıyorum. Annesinin ölümü sonrası teyzenin etkisiyle öfke bürüyen yüreğini aşkla çözen Demir’in süreci. Demir aslında bunu gözlerimizin içine baka baka söyledi. “Ben seninle değiştim Asi”.
e.min / 30 Kasım 2009
 
Ben en çok Demir’in ustalıkla Asi’yi belinden kavraması ve deniz kenarında ki konuşmaları bakışlarına mest olmuştum. Her bölümde kendilerine hayran bıraktılar zaten... Kavga ettiklerinde bile seyrediyordum, böyle bir çift gelmez bir daha. Halen Asi ve Demir’i unutamıyorum...
akgul / 2 Aralık 2009