usayken - MBC
 
 
Eski su depoları nerede?
Çiftliklere yakınsa Kenan neden yanından geçerken resim çekmedi?
Uzak ise Melek’in tek başına orada ne işi var?
İşçi kızlara top oynasınlar diye mi para veriliyor?
Bu bölüm bana kopuklukların çok olduğu bir bölüm gibi geldi.
Demir’in çiftlikte hayat duracak.
-Asi istifa etti.
-Cevriye memlekete gitti.
-Kahya Süheyla’nın şoförlüğü ve korumalığına terfi etti köy köy mezarlık mezarlık gezecek.
Ayol sürüyü kim sağacak?
GULBEYAZ76 / 29 Aralık 2007
 
Hüseyin çocuk, Asi Demir beraberliğinin bir simgesi haline geldi. Sevimli şey!
CanKuşu / 29 Aralık 2007
 
Her ne kadar Süheyla’yı sevmesem de kuafördeki Süheyla’ya laf sokmalar hiç hoş değildi. Neriman Hanım’a hiç yakıştıramadım ben onu temiz kalpli bir kadın olarak biliyordum ama o da fesatlaşmaya başladı.
İhsan Ağa her ne kadar Kerim’e uyuz oluyorum yılışık falan dese de Kerim’e karşı bir gıcıklığı yok. Bence o sadece kız babası olduğu için biraz somurtkanlık yapıyor, hepsi bu.
merve_polat / 29 Aralık 2007
 
Asi bütün dizileri geçmiş (totale göre konuşuyorum tabi) ana haber bültenini geçememiş. Hoş bu aralar haberleri geçmek zor olsa gerek gündem sıcak. Ama dizileri geride bırakmamız harika. Yakında 1. lik tahtına otururuz. Dün akşamki bölüm süperdi. Dizimiz hakkettiği yerde
Neslihan17 / 29 Aralık 2007
 
Demir hani Asi ve Kenan’ı top oynarken görmüştü ya Kenan Asi’nin belinden tutuyordu, o zaman Demir bastı arabayı gitti sinirlendi. Acaba diyorum ki; Kenan’ın Asi’ye görüşme teklifini duyunca da mı aynı şeyi yapacak? Asi den vaz mı geçecek? Olmaz herhalde böyle şey.
Cansu* / 29 Aralık 2007
funda
 
 
Meğerse bizim kızımızın yaptığı bütün huysuzluklar Demir’i beğendiği içinmiş. Yani Antakya dilinde bu nazlanma mı oluyor.
Adamı tamamen değiştirdi. Kendi kendini bile tanıyamaz hale getirdi.
Bedeviler gibi işten, güçten aldı yürümelere vurdurdu.
Eh sen aşk nelere kadirsin. Adam değişti, çok değişti derken. Meğerse bizim kızımızda çok değişmiş. O kalın kabuğunu kırmış. Hele birde hayaller görmeye başlamış.
O yeni ayda, Defne ne diledin diye sorduğunda yalan söyledi. Eminim ve hatta adım kadar eminim Demir’i diledi. Ama Asi'den beklenen bir cevap olduğu için babam için diledim dedi ve geçiştirdi.
Bakıyorum top oynarken bile Demir’i düşünüyor.
Eh Kenan, zorlu bir sınavdan geçecek. Ve belki de çocukken yediği dayakları yine yiyecek. Bir tanesini Kerim'den yedi.
Eh Demir belki dövmez. Çünkü onun tarzı değil. Ama iş alanında çok toy bulmuştu Demir’i. Belki Demir, tecrübeleri ile döver Kenan’ı. Olmaz mı? Bu da beklenir. İhsan Bey’i Cemal Ağa’yı dize getiren Demir, ukala Kenan’ı da dize getirir. Mümkündür. Ama Süheyla ve Demir artık aynı eskisi gibi olmayacaklar. Hele ki cemal Ağa ile ortaklığı hala duymadı. Duyarsa kıyamet kopacak.
narima / 29 Aralık 2007
 
Bu arada… Demir Hüseyin’le okuma yaptıkları yer için “Asi’nin gizli yeri bana o göstermişti” dedi ama ben öyle bir yerde hiç bir sahne görmemiştim daha önce. Asi’nin gizli yer başka bir yerdi!
Ama yine de o sahnede Asi için “gelir mi dersin?” dedi ya, bittim!
Bir de Asi’yle Hüseyin konuşurken böyle put gibi durup dinlemesi…
Vamos / 29 Aralık 2007
 
Asi’nin gizli yeri Asi nehrinin kenarında bir yer değil miydi, ne zaman dağ taş bayır çimen otlak oldu burası? İyice baktım etrafta sudan eser yok!
Asnim / 29 Aralık 2007
usayken
 
 
 
Genel olarak, bölüm bazı şeylerin çok söze dökülmeden anlatıldığı bir bölümdü. Kısa öz konuşmalar, derine dalan bakışlar ve hayal kurmalar, daha belirgindi duyguları anlatmakta. Duyguların yoğun olmadığı kişilerde de konuşmalar çok fazlaydı... kızlarımızın çalçene anneleri, Kenan ve küçük Hüseyin, gecenin gevezeleriydi. Hüseyin, bazı şeyleri, ikisinden de önce anlayan bir cin... “Duyuyor ama neden bakmıyor. Siz küs müsünüz?”
İlk sahne, tahminler doğrultusunda gelişirken, Demir'in, Asi'nin ayrılmaması için o kadar ısrarcı olacağını beklemiyordum. Aslında, oradaki cümleleri bile duyguların nereye gittiğini gösteriyor. Asi'nin, beklentilerini salıncak üstünde gördük. Gayet açık ve netti... Asi'de sevgi belirtisi göremiyoruz diyen arkadaşların içi rahatlamıştır... Kızımız da, aşık... ( daha adını koyamadı ama olsun, biz biliyoruz, sorarsa söyleriz)
Sürüye yapılması gereken aşı ile ilgili Kahya ve Demir'in konuşması çok hoştu. Demir, eline geçen fırsatı, istemem yan cebime koy, edasıyla kullanmak istedi. Asi, asilik ederek, yerine arkadaşlarını gönderdi. O kadar laftan sonra, ilk çağrılışta gitmemesi çok normaldi zaten. Demir'in sinirlendiği noktanın bu olacağını hiç tahmin etmemiştik. Hep Kenan yüzünden sinirleniyor sanmıştık...
Demir'in Asi'den ayrılamayan bakışları çok güzeldi... eee aşk gözlerde başlar diyenler doğru söylemiş... Arabayı böyle kullanmaya devam ederse, kaza yapması an meselesi... Hep gözü tarlada araba kullanıyor. Traktör ile ilgili teklif, bir başka barış çabasıydı. Düşmanlığını yenmeye başladığının en belirgin göstergelerinden biriydi. Asi, bunu da kabul etmedi. O sahnede, arabayla yan yana gidişleri, sonunda dayanamayan Demir'in, belinden tutup sürükleyerek götürmesi, maço vari bir hareket olmakla birlikte, genelde bayanların hoşlanacağı bir gösteriydi. Amma velakinnnnn... o sahnede gözüme çok kötü takılan bir görüntü vardı... topu topu on adım attılar, ama geri dönüşleri nedense 30-40 adıma denk geldi... Asi koşsaydı keşke...
Bir babanın, kızını zorla arabaya bindirilirken görmesi, geçmişte ne yaşanırsa yaşansın, kabulleneceği bir görüntü değildir. Korkmasının asıl sebebi bu... Süheyla'nın dediği sebepler ikinci planda kalır.
qsawe / 29 Aralık 2007
rozerin
 
 
Sonraki sahneler, genelde iki suskun aşığın, duygularını çok belli etmeden konuşabileceği kadar olmuş... ama süreç uzundu. O kadar az cümleyle havayı kararttılar ya... Helal! Gerçi, sevdiğin kişinin yanında, konuşmadan ama aynı zamanda sıkılmadan vakit geçirebiliyorsan daha ne istersin... Öpüşme sahnesi için erkendi, bunu da güzel kestiler... daha kendilerine neyin ne olduğunu söylemeden öpüşmek çok da gerekli değildi. Hem de, bizlerin, hemen ikincisini istemek gibi bir talebimizi engellediler. Arsızız... 2. derken 3. demeye başlardık hemen. Acelesi yok o da olacak... daha bunlar el ele tutuşmadı.
İhsan'ın tepkileri, çok yerindeydi. Her kızını seven baba böyle yapar. Demir'in, Asi için duyduğu korku, bunu teyzesine açıkça söylemesi, saçının teline zarar veremeyeceğini açıklaması, yüzüne yansımasa da Süheyla’nın, yeğenini daha iyi anlamasını sağladı sanırım. Süheyla'nın özünde, iyi kalpli biri olduğunu da gördük. Geçmişte yaşadıklarının başkalarının başına gelmesini engellemek için gerekeni yaptı. Demir, Asi'yi, o konuda gereksiz suçladığını anlamıştı ama asıl sebebi öğrenmemişti. Belki teyzesinin davranışından sonra, bir özür borcu daha olduğunu anlar... Zavallı Demir, maddi olarak alacaklı ama manevi olarak çok borcu var.
Hüseyin'in okuma dersi ve orada yaşananlar, inatlaşmanın en bariz örneğiydi. " keçi"
Sonrasında, Top oynamaya yapılan, farklı davete, diğer "keçi" benzer bir yanıt verdi. Arkalarını dönüp gitmek, ortak özellikleri.
Son konser sahnesi, bakışmaların haricinde, çok vasat bir sahneydi. O oturma planı nasıl öyle denk geldi? İlginçti! Kötü mü derseniz hayır elbette değil de, kim nasıl ayarladı anlayamadım. Konser çıkışı, Demir'in Kenan'ı takibe alması, söylediklerine kulak kabartması, duyduklarından hissettiği şaşkınlık ve belirsizlikten kaynaklanan merak, bize de yansıdı. Yanıt merak konusu! Sanki abisi gibi gördüğü için, Asi, beraber vakit geçirmeye "Evet" diyecek. Kabul etme nedeni, Demir'e tepki de olabilir, tamamen iyi niyet de olabilir.
qsawe / 29 Aralık 2007
*ayfer* / 01.01.2008
 
 
Bu arada, annelerinin, kızlarını 30 yıl kadar geriye götürme çabası da anlaşılır gibi değil. Dört kızı var diye tüm eski moda adetleri öğretmek zorunda mı? Bu devirde hangi evde yün yorgan yapılıyor. Hazırı var hanımefendi... hem de sıcak tutanı serin tutanı, seç beğen al. Ne bu kızlara eziyet. Bize de laf ve göz yorgunluğu.
Aslan ve Süheyla sahneleri ilginçti. Eğer Süheyla annesi çıkarsa, bu çocuk ona da kötü davranacak. Yapısı zaten kötü, birde suçlayacak çok kişi olacak hayatında. İntikam duyguları çok ağır basacak.
Kenan… Kenan, ilginç biri, içten pazarlıklı, çıkarları doğrultusunda hareket eden, hin biri. Cemal Ağa'yı karşısına almaya başladı. Mal mülk araştırmak da ne demek! İhsan'ın zor durumunu kullanacağı kesin. Parası olduğunu biliyoruz. Bir sürü malı mülkü olduğunu da söyledi. Fiziksel olarak Demir'e rakip olamaz ama maddi anlamda rakip olacak düzeyde biri çıktı. Fakat çok hırslı olması, aynı derecede de hızlı olması ilginç.
Oldukça modern bir aileymiş bu Kozcuoğlu ailesi. İhsan Bey, "Asi'ye sorarız" dedi. Çok daha duyguları belli olan Kerim'e eziyet ediyor resmen. Ne kabahati var çocuğun? Demir'in arkadaşı diye bu kadar tersliği hak etmiyor. (Kendisine, isabetli şutundan dolayı kocaman bir teşekkür gönderiyorum)
Bir arkadaş, borç hesabı yapmış, çok da büyük bir rakama ulaşmış. Bu kadar büyük borç nasıl yapılır, nasıl bu kadar çok kredi alınmış, ipotek verilen yerler satılmış, borçlar bitmemiş? Gerçekten ilginç! Yıllık % 22-24 faizlerle kredi verilirken bir kredi nasıl bu kadar büyür, nasıl geri ödenecek neredeyse bir şey kalmaz elde avuçta anlayamadım. Acaba, dizi, tarih olarak 8-10 yıl kadar öncemizde mi yaşıyor? Enflasyon yüksek faizler korkunçtu. Neyse ben çözemedim.
İzlenme oranlarımız çok iyi gelmiş. Emeklerinin karşılığını almış olmaları çok sevindirici.
qsawe / 29 Aralık 2007
usayken
 
 
Dün bir şey çok hoşuma gitmişti belki belirtilmiştir Demir ve teyzesi konuşurken Demir Asi için çok güzel şeyler söyledi ben onun saçının teline zarar veremem gibi laflar etti ve harikaydı.
Asi’nin de Demir’e abayı yaktığını gördük. Salıncakta sallanırken aslında Demir’in ona ne demesini istediğini öğrenmiş olduk. Gitme dese, kalırdı herhalde.
sinem* / 29 Aralık 2007
 
Kıskanç Demir'e bayıldım…
Top gelmeden önceki dalgın halleri müthişti. Kız ne güzel gel sende katıl bize demiş... Tutmuş topu fırlatmış... Neden gitmemiş ki?
çarşı_903 / 29 Aralık 2007
 
Yani o topu da Asi’den başka kimse fırlatamazdı.
Ondaki de ne cesaret (ben olsam yapamazdım)
nurche / 29 Aralık 2007
 
Rica ediyorum bir bölümde bir sürü yeşi hızlı hızlı izletmesinler. Dedenin Ankara’ya gitmesi, Kenan Bey’in fotoğrafçılığı, kızların yün yıkama kurutma dersi, İhsan Bey’in traktörü, Hüseyin’in dersleri, Bülent Bey’i, senedi sepeti, Defne’nin gidemediği randevusu, Süheyla’nın çocuğunun izini sürmesi, Süheyla’nın çalışanının namusunu kurtarması, Süheyla’nın kuaförü, konseri derken… Asi-Demir’i gören var mı?
siyah-beyaz / 29 Aralık 2007
 
Sözde Melek için gittiler kuaföre, hiçbir şey yapılmamış kızcağızın saçına. Ya da o da teyzesinin yolunda ilerliyor.
-Bukleleri düzelt…
Cidden ya! Topuzu düzeltmek için kuaföre gideni de ilk defa gördüm!
Para bol geldi galiba...
çarşı_903 / 29 Aralık 2007
 
Ey Balıkçı kardeş… sen ne ara orda bittin! Hadi ortaya çıktın, bari araya girme. Kör müsün ki iki aşık öpüşmek üzere. Boşuna mı demiş şair "sevene yılan bile dokunmaz " diye. Sen hiç genç olmadın mı, sevdiğinle arana bir Balıkçı girse ne hissedersin? Seni vicdanınla baş başa bırakıyorum dostum...
Asi ve Demir'in öpüşememe sahnesi çok güzeldi. Eğer dizi Aşk ve Gurur' a sadık kalınarak ilerleyecekse Demir'in kininden nefretinden vazgeçmesi kimseyi şaşırtmasın. Zira kitapta da Darcy'de sırf aşkı için bayağı değişiyor, Elizabeth için bir sürü iyilik yapıyordu. Tabii bu iyiliklerden Eliza'nın haberi olmadığı için bir türlü kavuşamıyorlardı. Çünkü Eliza çok önyargılıydı Darcy'e ki bilen bilir kitabın orjinal adı da zaten Gurur ve Önyargı'dır. Tamamen kitaptan kurarak şunu söylüyorum ki Demir İhsan'ı kurtaracak ve bunu belki Kerim'den başka kimse çok uzun bir süre öğrenemeyecek. İhsan bile. Her şey su yüzüne çıkınca zaten kavuşma ve aşk olacak.
Magicalrose / 29 Aralık 2007
tuğba/ 31.08.2009
 
 
Demir’in, Asi’yi kolundan tutup zorla arabaya bindirdiği sahne harikaydı. Sonunda Demir, mantığını değil de kalbini dinledi. Ve içini de döktü Asi'ye, öfkesinin sebeplerini anlattı. Demir ilk defa bu kadar açıktı Asi'ye karşı.
balzac / 29 Aralık 2007
 
Demir’in Asi'yi konuşmaya zorla götürmesinden sonra, Asi'nin anında sinirinin geçmesi saçmaydı bence. Konuşmaya başlarken “dinliyorum” demişti galiba Asi, o sözü sinirli bir ifade ile söylemesini beklemiştim mesela. Sanırım Asi'nin Demir'in içinde bulunduğu durumu anladığını belirtmek istediler.
Babası Asi'ye dedi ya, “ne biçim konuşma şekliymiş o?” diye. Asi Demir'i nasıl korudu: bazen çabuk sinirleniyor, 40 yıllık arkadaşıymış gibi.
aasiii / 29 Aralık 2007
 
Süheyla Cevriye’nin memleketine dönüşünü nasıl açıklayacak bakalım Demir’e?
GULBEYAZ76 / 29 Aralık 2007
 
Demir&Hüseyin sahneleri i müthişti.
"Ben Asi ablamla evleneceğim"
Hüseyin'in konuşma tarzına bayılıyorum.
Asi'ye "Asi abla gelsene, Demir abiyi çağıralım" falan demesi de güzeldi.
Demir'in Asi'yi görme umuduyla gizli yere gitmesi de ayrı bir olay.
Riyankaa / 29 Aralık 2007
 
Dün akşamki bölümde gelişen olaylar bir yana benim asıl merak ettiğim Demir in Asi’ye aşık olduğunu kendine nasıl itiraf edeceği?
Bunu Kerim ya da biriyle paylaşacak mı, o da Asi gibi hayallere mi dalacak? Yoksa Kenan-Asi karışımı kabuslar mı görecek? Şimdi her şeyi bırakıp bunu düşünmeye başladım arkadaşlar, sonuçta Asi’miz salıncakta Demir i hayal ederek bir nevi duygularını kendine itiraf etmiş oldu, hoş gerçi Demir de bakışlarıyla her şeyi anlatıyor ama açıkçası kendine itirafını daha açık bir şekilde görmek isterim.
kardelen2086 / 29 Aralık 2007
 
Demir, Kenan'ı ve Asi'yi samimi bir şekilde görünce acayip kıskandı ve kızdı. Sonrasında Kerim'in davetine rağmen arabasından inmedi. Bir de üstüne üstlük top arabasına çarpınca, Asi'ye inat topu da o kıskançlıkla bir güzel ezdi (sanırım orada Kenan' ezdi)... Bu inatlaşma ya da Demir'in deyimiyle keçilik konser sırasında da devam etti...
brnn / 29 Aralık 2007
rozerin
 
 
Hani Asi Demir'i anlamıştı, hani ona yardım edecekti. Selamlaşmadılar bile. Gereksiz bir durumdu bence. Bundan sonra da Demir Asi'yi öpmeden, üstüne de tokat yemeden normale dönmez bunlar.
aasiii / 29 Aralık 2007
 
Çiftliğe gelmezsen seni çok özlerim. Sensiz hiçbir yerin anlamı yok artık.
Yani Asi Demir'den bunu söylemesini bekliyormuş. Gerçekte bazen bastırılan duygular bilinçaltımızda yer edinir ve hayal, rüya olarak bizlere yansır. Bu yüzden Asi'nin hayali gayet güzel kurgulanmış ve seyircinin onun duygularını anlaması açısından gerekli bir hayaldi.
Çok da sevimli bir sahneydi. Tüplü siteden defalarca izledim. Asi'nin o muhteşem gülümsemesi hele Demir'in sözleri üzerine daha da bir gülümsemesi… Bayıldım.
gerçek_aşk86 / 29 Aralık 2007
 
Kenan ve Asi’nin yemekten sonra kapıda yaptıkları konuşma
Kenan: seninle iyi anlaşacağız öyleyse
Asi: benim de en büyük hayalim bu
Kusura bakmayın ama bu kadar saçma replik olmaz. Çocukluğu saymazsak daha yeni tanışmışlar. Peh! Asi’mizin en büyük hayali olmuş!
asumgok / 29 Aralık 2007
 
Benim de en büyük hayalim bu derken gereksiz olmuş, “İnşallah” falan der insan.
sayosh / 29 Aralık 2007
 
Arkadaşlar kötü yönünden bakmayın. Asi orda onu söylerken yüzünde muzip bir gülümseme vardı. Yani orda Kenan’la biraz dalga geçti gibi geldi bana.
crncrncrn / 29 Aralık 2007
 
Bence de Demir’in en büyük rakibi Hüseyin. Çünkü ne istediğini bilen ve dile getiren ufaklık. Demir içinde tutarken sevgisini, Hüseyin pat… söyleyecek.
tuba-ece / 29 Aralık 2007
 
Demir'in kafası çok karışık. Hayatında belki ilk defa birine zor kullanıyor. Zorla arabaya bindirmek filan. Yaptığına anlam veremiyor, oysa adını koysa şunun “Oğlum sen bu kıza tutuluyorsun, onu görmeden yapamıyorsun, kırdığın için üzülüyorsun, hareketlerini açıklamak ve anlaşılmak istiyorsun” dese bitecek o da rahatlayacak...
siyah-beyaz / 29 Aralık 2007
 
Asi Demir'e kızgındı, buna rağmen hayalinde onu gördü.
Hayalinde ne gördü Asi; Demir'in onun yanında kalmasını istediğini. Nedeni Demir'in onu özleyeceği, onsuz hiçbir şeyin anlamı olmayacağı. Yani Asi'nin Demir'den beklediği (bilinçaltı) Demir'in onun senetler için değil de kendisi için orada kalmasını istemesi.
gerçek_aşk86 / 29 Aralık 2007
usayken - MBC
 
 
Asi Demir’e sürprizi sordu. “Sürprizimin ne olduğunu merak etmiyor musun?” gibi.
Demir’in İç Sesi = Senden büyük Sürpriz yok Asi.
"Küs müsünüz ikiniz"
Küsler Hüseyin, Küsler.
"Keçi Asi, Keçi"
Demir’in Hüseyin’e "o mu söyledi?"
"Yok, ben kendim anladım"
demesi çok güzeldi. İster istemez Demir Asi’nin ne dediğini ne düşündüğünü merak ediyor, etmeye de devam edecektir. Ahh Demir ne olacak halin, bir açılamadın gitti. Bir söyleyemedin gitti, bakıştan başka şey göremiyoruz birde ağzınız çalışsa ne güzel olacak.
Gelelim Kenan’a, ben bu Kenan’ı hiç ama hiç sevmedim. Asi’ye asılıyor diye değil. Yalan konuşuyor. Zaten küçük kızımız da yakaladı açığını.
Son sahnemiz; Konser.
Bizim aşıkların kaçmak bakışlarından ziyade İhsan’ın da kaçamak bakışları harikaydı. Ama Süheyla bu durumu fark etti mi bilmem bence görmemiştir.
Acaba İhsan geçmişte Süheyla’yı sevdi mi? Sevmediyse neden öyle baktı? Yoksa şimdi anladı geçmişte onu ne kadar sevdiğini. O sahne bayağı karışık.
YONCA_ÇINAR / 29 Aralık 2007
 
Demir'im, Asi gelecek ümidiyle toplantıyı çiftliğe almış. Nasılda şaşırıp üzüldü, daldı düşüncelere. Bu aşk vurdu Demir'i.
Asi'yi uzaktan izlemesi çok güzeldi. Sonra yanına gidip "işini neden yarım bıraktın" diye hesap soruyor. Onun derdi ne borç nede hayvan, tek derdi var o da sensin Asi. Sonra onu arabayla izlemesi, Asi hiç tepki vermeyince tabi çıldırdı Demir. Çekti arabayı önüne bin şu arabaya diyor. Başka türlü olmuyorsa böyle olacak… vayyy! Ama Asi kabul dedi ya o anda Demir şaşırıp kalması güzeldi. Asi kızımız bu böyle şaşırtır, çıldırtır ve en aşka inanmayanı bile kendine aşık eder.
Demir Asi'yi nasılda kıskandı. Daha dün karşısında gözlerinin içine baktığı tam öpecek olduğu kişi şuan başkasıyla yürüyor. Asi nasıl böyle samimi davranır diye yedi kendini arabada. Asi tabi farkında değil. Demir pabucu yarım çık dışarıya oynayalım dedi topu arabaya fırlattı ama bizim Demir bir kıskançlık krizinde zaten.
sevda123 / 30 Aralık 2007
tuğba/ 31.08.2009
 
 
Kenan hakkında hala kesin bir yorum yapamıyorum, önce kızlarla diyalogundan iyi hoş bir arkadaş olur onlar için dedim ama son anda yaptığı atak ilginçti doğrusu. İnsan 2 günde nasıl bir konu için bu kadar ciddileşir ve üstüne birde babasına açılır? Bu Kenan’ın neler yapabileceğini kestiremedim henüz ileriki bölümlerde sanırım daha iyi bir fikir sahibi oluruz.
Demir’in performansı yine muhteşemdi, ben bu kadar duygularını, söylemek istediklerini bakışlarıyla anlatabilen bir karaktere rastlamadım doğrusu.
Kuaför sahnesini çok eleştiren arkadaşlarımız olmuş ama bence sırf Süheyla’nın konumunu göstermek için hazırlanmış bir sahneydi. Zaten saç baş değil manikür yaptırıyordu bizimkiler, bu kadar ayrıntıya girip kızmaya gerek yok, o kadarcık da hataları olsun canim dimi ama? Nazar değmez işte. Ama Neriman Hanım’a hiç yakıştıramadım, o burnu bir karış havada küçümser halleri doğrusu.
Demir’le Asi’nin sahil kenarındaki sahneleri özellikle çok derindi. 3-4 cümle ile aslında birbirlerine çok fazla şey anlattılar, en azından Asi artık Demir’in intikam peşinde olmayacağını biliyor. Babasına bile nasıl savundu. Tabi bir de yüreği kıpır kıpır… kurduğu o muhteşem hayalden belli.
Asi kesinlikle Demir de onlara katılsın diye, hem utangaçlık hem de az samimilikten topu arabaya attı diye düşünüyorum. Ve Çok tatlıydı orda ama Demir’in de topu ezip geçmesi tam Asi gibi biri olduğunun göstergesiydi. Tam bulmuşlar birbirlerini.
pearLL / 30 Aralık 2007
 
Durgun geçen ama çok şeyler ifade eden bir bölümdü.
Elaaya / 29 Aralık 2007
 
9.bölüme genel olarak baktığımızda çok güzel bir bölümdü. Her zaman olduğu gibi beni en çok etkileyen sahne baba kızın arasındaki güçlü bağları. Asi o an yaşadıklarını bütün şeyleri babasına dürüst bir şekilde anlatması çok hoşuma gitti.
Dizide beni üzecek olan sahneler Demir Asi kavuşamamaları değil de baba kızın arasındaki güçlü bağların yok olması, birbirlerine olan güvenlerinin yok olup gitmesi beni çok ama çok üzer.
CanKuşu / 29 Aralık 2007
usayken - MBC
 
 
O sahnede bende şaşırdım ilk izlediğimde anlamadım. Sonra defalarca izlediğimde Asi'nin bilerek topu attığını fark ettim. Çok tatlı ve Asi'den normalde beklenmeyecek bir hareketti bence. Ona karşı artık ne kadar sıcak olduğunun bir belirtisiydi ama o yanındaki yüzünden yaşadığı kıskançlıktan Demir gitti. Asi belli etmemeye çalıştı ama neye uğradığını şaşırdı.
sevda123 / 30 Aralık 2007
 
Demir’in bazen Asi’ye karşı kontrolünü yitirmesi, Asi’nin tabiriyle ‘zorbalaşması’, daha sonra normale dönüp Asi’ye açıklama yapmaya, kendini affettirmeye çalışması… bu sahneler, öyle güzel oluyor ki!
*Defne* / 30 Aralık 2007
 
Asi Defne odalarında yatakta oturmuş Kerim'in Kenan'ın suratına top atmasıyla ilgili konuşuyorlar. Bu sırada Kerim bunların pencerelerinin önüne gelir ve pencereye taş atar.
Sesi duyan Defne: Bak bu kesin Demir.
Ekran başındaki seyirci (!)
Yani ne alaka… Demir niye gece gece gitsin Asi'nin camına taş atsın? Onlar henüz aşk yaşayan bir çift değil ki!
Bölümdeki en bariz mantık hatası buydu bence.
İleriki bölümlerde Asi&Demir için de Romeo&Juliet tarzında bir pencere önü sahnesi istiyorum.
gerçek_aşk86 / 30 Aralık 2007
 
Dikkatimi çeken bir şey; yemekler... Kaç oldu kabak borani yapılıyor Kozcuoğlu çiftiliğinde, yahu bilmeyen başka yemek yok sanacak yöremizde. Bir dahaki bölümde sofrayı şöyle içli köftelerle, şiş böreklerle, meşhur mezelerle donatsınlar. Neriman Hanım'cığım yorganları bitirdikten sonra patatesli köfte yoğursun kızlarıyla (bkz. iştahına düşkün izleyici) Bu bölümde de borani görünce "yok artık" dedim.
Bu hikayenin Antakya'da geçtiğini hissettiren tek kişi de küçük Hüseyin, Antakya ağzıyla konuşan tek o olduğu için.
muko88 / 30 Aralık 2007
 
Hüseyin’le Asi konuşurken Demir Asi’ye inatla bakmadan keçi dedi ya(sanki kendisi keçi değilmiş gibi) çok hoşuma gitti. Bir de Asi’nin geleceğini düşünerek toplantıyı çiftlikte yapmak istemesi ve ardından yaşadığı hayal kırıklığı çok hoştu. Gerçi daha bir sürü hoş sahneler vardı.
Son sahne ise muhteşemdi diyebilirim. Bundan sonra Demir’in kıskançlık krizlerine girerek iyice asileşeceğini düşünüyorum.
ladydi / 30 Aralık 2007
 
Demir'in bundan sonraki durumu fena. Tam Asi ile barışmışken Asi'nin attığı toptan kaçması aralarını gerdi. Top atma da tam Asi'lik barış şekli. o sırada muzır bir yüz ifadesi ile topu atıp, Demir'in agresif kaçışı ile ne olduğunu anlamadı ve bozuldu.
flytomoon / 30 Aralık 2007
tuğba/ 31.08.2009
 
 
Eğer İhsan Bey hapse girerse, vay Demir'in başına gelecekler. Asi Demir'e “Hepsi senin yüzünden” demez mi? Gerçi ben “hepsi benim yüzümden” repliğine alışmış biriyim ama bu sözcüğü Asi'den mutlaka bekliyorum. Tabii Demir de bir sus bir pus olur önce. Araştırır, soruşturur (gerçi başladılar araştırmaya da), öğrenir. Sonra tutar belinden Asi'nin “yürü konuşacağız” der (zira böyle iletişim kuruyorlar) ve açıklar. Neyi mi? İhsan Bey’i konser sırasında yarım yamalak uyardığını... bunu söylemek için kaçırır işte.
siyah-beyaz / 30 Aralık 2007
 
Hapse düşerse iki bölüm sora geri çıkartırlar. O da Demir sayesinde. Bülent’in nasıl biri olduğunu anladılar birazcık. Gelecek bölümlerde biraz daha uyarırlar. İhsan dinlerse ne ala ama dinlemezse ve hapse düşürse Asi Demir’e yüklenebilir “senin yüzünden” diye. Ve Demir de bütün alçakgönüllülüğü ile İhsan’ı hapisten çıkarır ve Asi’nin kalbini tekrar kazanır. Belki bir türlü gerçekleşemeyen sahnesi gerçekleşir.
crncrncrn / 30 Aralık 2007
 
Eğer İhsan Bülent yüzünden hapse düşerse ve Kenan “benle birlikte ol babanı hapisten çıkartırım” ya da ona benzer bir şey demesinden korkuyoruz. Eğer öyle bir şey derse, Asi hiç düşünmez ve Kenan’ı kabul eder.
crncrncrn / 30 Aralık 2007
 
Evet, aynen!
Asi babası için Kenan’ı bile kabul eder... çok seviyor çünkü.
Kendisini babasına karşı sorumlu hissediyor. Ne yaparsa gelip babasına anlatıyor falan. Yani şimdiye kadar Asi babası için her şeyi yapar izlenimi verdiler. Eğer babası zor durumda kalırsa Asi her şeyi yapacaktır. Kenan’la bile evlenir yani, o derece aşık babasına.
telefe / 30 Aralık 2007
 
İhsan Bey’in hapse düşmesinden bahsedilmiş. Bu bence bir görüştür galiba. Eğer öyle olursa Demir Asi’ye kendini iyice sevdirtebilmek, güvenini kazanabilmek için yanında olacaktır. Ve dayanışma güzel beraberliğe yol alacaktır. Gerçi 9.bölümde başladı yol kat ettiler.
CanKuşu / 30 Aralık 2007
 
Demir’in en güzel özelliği belden tutma ve götürme bakışlar zaten ortalığı yakıp kavuruyor. Asi’nin ise Demir’e bakarken kızarması yanakların al al olması bakarken gözlerin kaçırılması didişme haricinde tabi.
Fener Bahçe / 30 Aralık 2007