funda
 
 
Ben de cenaze sahnesini hem merakla hem de endişelenerek bekleyenlerden biriyim. Özellikle Asi için. Daha önce de yazdım Kerim'in kardeşi Asi'yi görür görmez Süheyla gibi sinir olacaktır. Kimdir, neyin nesidir, cenazede ne işi var, Demir'le veya ailesiyle ilişkisi nedir diye kendi kendine şüpheci sorular soracaktır. Hatta Kerim'in ağzından Demir ve Asi ilişkisi hakkında bilgiler koparır ve iş çığırından daha çok çıkar. Asi için hiçte kolay bir gün olmayacağı kesin. Bir de bunun eve dönüşü var. Hep birlikte Antakya’ya döndüklerini düşündükçe içime kramplar giriyor.
Bu bölümde Asi ve Demir dışında beğendiğim bir kişi daha vardı o da Defne. Gerçekten çok cesaretliydi. Gerek davranışları gerek Kerim'e Asi ve Demir'in ailesi hakkındaki sordukları gerçekten çok beğendim. Defne gibi Kerim'in de bunları sorgulaması gerek. Hemen kaçmamalıydı. Seviyorsa sevgisi için bazı şeyleri engellemesi gerekti diye düşünüyorum.
Neslihan17 / 25 Kasım 2007
 
Demir ne kadar sert davransa da yumuşacık
benim gözümde şu aralar en mükemmel erkek oyunculuğa doğru gidiyor.
Kerimi de iyi buluyorum oyucu olarak
ama o daha yeni yeni ısınmaya başlıyor bence.
Düşünüyorum da Asi karakterinin yerine
başka bir bayan oyuncu düşünemiyorum
Tuba Tuba Tuba
Demir karakterine de Murat’dan
başka kimseyi düşünemiyorum.
mükkemmel oyuncular senaryo harika yönetmen harika çekiyor
daha ne olsun!
Aslan karakterini oynayan adam var ya
gerçek ismini hatırlayamadım… o çok iyi oynuyor.
neden dersen biz hepimiz sinir olmuyor muyuz???
hepimizi birlikte sinir eden ancak mükemmel bir oyuncudur.
nurche / 25 Kasım 2007
 
Tuba abla ile Murat abiyi yakıştırdım her yönden. Böyle düşüneceğimi sanmıyordum ta ki Asi dizisini izleyene kadar.
Saygın Soysal galiba Aslan’ın gerçek adı. Evet, bir de daha önce onu tam aksi bir rolde izledikten sonra bu şekilde görünce daha da çok takdir ediyorum, çok iyi nefret ettirdi Aslan karakterinden, tebrikler.
aasiii / 25 Kasım 2007
funda
 
 
Bu bölümde Asi ve Demir arasındaki bakışmalar iyice arttı. Eh artık ufaktan olay başladı. Son sahnede zaten Demir kini ve aşkını birlikte hissetmeye başladığı için zamanı durdurmaktan, yüreklerinin daha fazla parçalanmasını engellemekten bahsetmeye başladı. Asi de Melek’in yanında olmakla birlikte aslında Demir'in yanında olmak içi onlarla birlikte. Cenazede de Süheyla onu üzse de başı dik duracak eminim. Onu kıracak şeyler Demir ile belki Kerim'in kız kardeşi arasında olacak esas.
Benim dikkatimi çeken Demir'in annesi için hatırladığı son sözleri. İki taş arasında bir dal gelincik. Bu iki taş ağası ile (ki bu hem İhsan hem de Yusuf ağa olabilir) kız kardeşi olacak bence. Bu iki taraf kapışırken arada olan Demir'in annesine olmuş, o da çaresizlikle (ki çocuklarını kardeşine bile bırakmayı düşünmeden) kendini Asi'nin sularına atmış. Süheyla'nın bilmiyorsunlarının altından Süheyla'nın da bir şeyleri çıkabilir, zira Süheyla her şeyi Demir'e anlatmamış. Demir o zamanlar 8-9 yaşlarında gibi. Bu kadar şeyi hatırlıyorsa daha küçük olamaz. Ama bunların içinde Asi'yi hatırlamıyor a başka!
Enişte bildiği bir takım şeylerden dolayı Süheyla'yı engelliyormuş. Hatta bu nedenle İstanbul’a taşınmış bile olabilir. Yine Demir'in annesinin masum ama her iki taş arasında kaldığını bildiğinden meleği koruyup Demir'i adam etmiş olabilir.
Süheyla'da da garip bir psiko durumu var. Aslan oğlu çıkarsa şaşmam. Ama forumda çok yaş tartışmaları var. O kadar organize mi senaryo bilemedim. Dediğim gibi İhsan Bey çiftlikte Melek’in koşuşturmalarını hatırlıyorsa Demir de Asi'yi hatırlıyor olmalı! Hepsi çiftlik ahalisi.
Ben kuş uçurma sahnesinde Asi’ye hayran oldum. Kuşun uçuşunu o kadar hayranlıkla izledi ki Demir'den ne etkilendi ne de sorusunu ciddiye aldı. Demir'in 'öylesine keçi demiştim' lafı da ayrıca kendisinin espri yeteneği olduğunu da gösteriyor.
6. bölümde çiftliğe dönüş de enteresan olacak. Cenaze İskenderun’da olacağından Süheyla ve Asi aynı arabada olacağından bir şey olması zor, yol kısa, Asi cenaze yakınlarına saygılı. Çiftliğe Süheyla da gelirse yol uzun, cenaze bitmiş, kapışma durumu yüksek. Ama eğer sadece Demir ve Asi dönerse…
İhsan Bey, Melek kıza kendi çocukları gibi çok yumuşak. Melek de herkesten çok ona sarıldı. Kardeşler mi yoksa?
flytomoon / 25 Kasım 2007
Sımarık Cadı/ 26.05.2008
 
   
Demir'e* aşktan ne anlarsın sen* diyor Kerim... Bu, Demir'in hiç aşık olmadığı mı anlamına geliyor yoksa gönül maceralarıyla sınırlı kalıp aşka yer vermediği mi? Gerçi ikisi de aynı kapıya çıkıyor ama biri kendi elinde olmayarak, diğeri bilinçli aşktan kaçtığı...
siyah-beyaz / 25 Kasım 2007
 
Eğer Kerim'in kız kardeşi de Antakya'ya gelirse o zaman işler çok karışır.
Asi&Demir arasında bir kara kedi varken ikinci bir kara kedi daha gelir.
Zaten geçmişleri yüzünden bir arada olmaları çok zor… bir de bu iki kara kedi gelirse işler tamamen arapsaçına dönecek. Birbirlerine kavuşmalarını artık 40.bölümde görürüz.
Tugi_gs / 25 Kasım 2007
 
Bence 15 te filan Asi’den atılmalar başlar tam birbirlerine kavuşacakken hep engel çıkar bir 25 de birleşirler artık.
sayosh / 25 Kasım 2007
 
Asi&Demir kıskançlıklarını ben de çok görmek isterim ama daha var sabredelim… ne demişti Asi, “sabrımın sınırı yoktur”
mss.ecem / 25 Kasım 2007
 
Bazen öyle bakıyorlar ki bir şeylerin olduğunu anlıyoruz, ilk alevlenmeler başladı diyoruz sonra iki keçi öyle bir anda esip gürlüyorlar ki!
Demir’in son sahnelerde söyledikleri güzeldi. Asi’nin yüz ifadesi çok netti. Demir’in inişli çıkışlı tavırları beni bazı şeylere pek inandırtmıyor. Senaristlerin belki de en kötü yaptığı şey Demir karakterini bu kadar değiştirmek. Bu bölümde Demir çok farklıydı. Ağzım açık izledim. Hiç beklemediğim şeyler vardı. Demir’i ilk başlardan çok sert görünce adam çinko olup çıkıverdi.
CanKuşu / 25 Kasım 2007
 
Asi ilk defa bu bölümde gözlerini kaçırmadı. Hatta kus uçurmada öyle bakışırlarken Demir güzel bir şey söyleyecekti birden seni çiftliğe götüreyim gibi bir şey dedi. Asi bozuldu gibi geldi bana, tavrı değişti hemen.
Battaniye sahnesinde de Asi olumlu yaklaşacaktı sanki ama Demir Asi’nin vereceğini sandığı cevabı kendisi söyledi ve ama “zamanı durduramayız değil mi” dedi. Halbuki Asi öyle demeyecekti bence.
aasiii / 25 Kasım 2007
funda
 
 
Aslında Demir her şeyi bilmiyor. Bugün tekrarı seyredince, teyzesinin '''bilmiyorsun''' demesi üzerine ben de bir suru sorular canlandı. Demir ne biliyor veya ne kadar biliyor. Mesela teyzesinin çocuğunu biliyor mu? Bence hayır. Demir’den çok fazla şey saklandı. Ve bazı şeyleri öğrendiğinde belki teyzesini suçlayacak. Onu da bilemeyiz. Teyzeyi kötü teyze olarak algılamak istemiyorum ama teyze de bazı hatalar yapmış olabilir. Olamaz mı?
Bu arada Demir gerçekten çok iyi niyetli ve yufka yürekli birisi. Evet, Asi’den fena şekilde etkileniyor ama bazı gerçekleri öğrenene kadar Asi-Demir aşkını rafa kaldırmanız gerekecek. Yani bakışmalar ve biraz gülümsemeler ve aynı çiftlikte belki de teyzenin iğnelemelerine maruz kalacak. Ama Demir, öyle sağlam kaya gibi duruyor ki Asi arkasında. O yüzden Defne’ye çok üzüldüm. Çünkü sevdiği veya beğendiği kişi olan Kerim o kadar pasif kaldı ki. Aslında Defne’nin bence bozulduğu nokta buydu. Kerim bir Demir gibi olamadı. Teyzeyi susturamadı ve Defne’yi kaybetti.
narima / 25 Kasım 2007
 
Çok enteresan bir dizi birden her şey olabiliyor veya beklediğin, olacağını sandığın bir şey olmuyor...
aasiii / 25 Kasım 2007
 
Demir’in Asi’ye bakışları muhteşemdi. Her birlikte oldukları yerde nasıl bakıyordu. İçim eridi valla o nasıl bakışlardır ben hayran kaldım resmen. Murat’ı tebrik etmek lazım...
Asi’nin gözlerini kaçırması da çok güzeldi ve son sahne de muhteşem ötesiydi. O sahnede Demir üstü kapalıda olsa Asi’ye bir şeyler hissettiğini belli etti. Bence o sahnenin devamında sabah olmuş olacak. Bunlar tüm gece uykusuz kaldılar ya… birbirlerine yaslanmış uyuya kalacaklar. Süheyla, Melek ya da bir başkası uyandıracak onları. Bunlar kalacak ‘ne oluyor, biz niye böyleyiz’ falan diyecekler.
Süheyla ‘bilmiyorsun’ dedi Demir’in ardından buradan anlıyoruz ki Demir pek bir şey bilmiyor… biz de bilmiyoruz.
Güneş-07 / 25 Kasım 2007
xxdxx / 23.03.2009
 
 
Cuma akşamı Asi bittiğinde sanki bir filmin sonu bitti gibi geldi. Hani bir film izlersin bütün her şeyden uzak sanki o anı sende yaşıyormuşsun gibi dalıp gidersin içinde. Bir sürü olaylar olur, son sahne gözükür ve son yazısı belirir. Filmi izleyenler etkisinden çıkamaz ve kalakalırsın... işte bende cuma akşamı öyle oldum. Son sahne sanki film sonu gibiydi… büyülendim... çok başka bir ortamdı çok etkileyiciydi...
Bu bölüm anladım ki Murat Yıldırım harika bir oyuncu… Asi’ye öyle bir bakışı vardı ki ekranın karşısında eridim. Demir’in yüreği çoktan yanmaya başladı. Aşk ve intikam arasında çok gelip gidecek ve çok acılar çekecek.
Sürekli Süheyla’nın çocuğu kim diye düşünüyorum(ruz). En mantıklısı Aslan gibi geliyor bana. Bilmiyorum belki çok başka biri çıkar, işler olaylar karışık ama Aslan en yüksek seçenek bence.(zaten çokta benziyorlar)
Melek’i çok seviyorum. İnsan seven, herkesi kucaklayan biri daha görmedim ben. Melek’in olduğu bir yerde kötülüğün, intikamın, kinin, nefretin olabileceğini zannetmiyorum. O kadar neşe, sevgi dolu ki, insan keşke Melek gerçek olsa da onunla 1 dakika geçirebilsem diyor.
E özge E / 25 Kasım 2007
 
Tuba Büyüküstün’ün de oyunculuğunun çok iyi olduğunu düşündüm bu bölümde. Ayrıca Melek’ Demir çok şeker oluyorlar. Bazen onları izlediğimde keşke benim de Demir gibi bir abim olsa diyorum. Kim istemez öyle abiyi.
Son sahneye gelince harikaydı. O gözler bütün duyguları böyle güzel mi açıklar gözleriyle birbirlerine aşklarını ilan ettiler de haberleri yoktu. Valla bayıldım son sahneye doğrusu.
Gelecek bölüm daha da heyecanlı olacak. Demir teyzesini de alıp Antakya’ya giderse işler o zaman çok karışacak.
oof oof bir hafta daha nasıl geçecek…
prensesdirect / 25 Kasım 2007
funda
 
 
Tuba’nın oyunculuğu çok iyiydi. Zaten Tuba oyunculuğunu kanıtlamış bir isim. Çemberimde Gül Oya’dan beri çok beğenirim. Sadece demek istediğim, Murat Yıldırım’ın oyunculuğunun farkına varmayışım. Fırtına’da bir kaç kez izledim, sonra Araf’da izlemiştim ama bu kadar güzel oynadığının, hissettirdiğinin farkına varmamışım. Asi bu harika oyuncuyu tanıttı bana. Hele 5. bölümdeki mimikleri, bakışı, duruşu, gülüşü… Ne bileyim işte, her şeyi harikaydı ve Demir’i bana çok hissettirdi…
Benim de bir abim var ama Demir’in yanından geçmek değil adını ağzını alamaz ama tabi ben de asla Melek olamam... yani onlar bir tane…
E özge E / 26 Kasım 2007
 
Bu çocuğun böyle bakabildiğini bilmiyordum, öğrenmiş olduk. Resmen abayı yakmış Demir. Asi’ye o bakışları resmen eritti beni. ‘Ben sana aşığım ama geçmiş peşimi bırakmıyor anla beni’ dedi. Teyzesine karşı Asi’yi korudu onun incinmesini kırılmasını hiç istemiyor. İstemiyor da onu kırmadan bu intikamını nasıl alacak ki? Of off çok karışık işler. Şimdi Süheyla Antakya’ya gelirse işler daha da karışacak. Asi’yi çiftlikte ezer de şimdi bu kadın ve bence bu yüzden Demir’le karşı karşıya gelecekler. Melek bu bölüm çok tatlıydı onun gibi biriyle tanışmak isterdim gerçekte de.
asslli / 25 Kasım 2007
 
Asi'nin Demir Bey den Demir'e geçişine de şahit olmuş olduk. Demir'e su getirmesi kolunu tutup yapabileceği bir şey olup olmadığını sorması çok hoştu. Demir de bunu beklemiyordu bu bakışlarından belli oluyordu ama bu yakınlığına ve ilgisine memnun olduğu da ortada. Asi'nin kendileri ile geleceğini öğrenmesi bir kez daha şaşırttı. Şu ana kadar yaşadıklarını düşünürsek şaşırmakta çok haklı. Konuşmadan da anlaşabildiklerini gördük. Demir Asi diye cümleye başladı devamını getiremeden Asi Demir'in söyleyeceğini anladı ve müdahale edip ‘sizinle geliyorum, Melek'in yanında olsam iyi olur’ dedi. Biz biliyoruz ki asıl yanında olmak istediği Demir... Bakalım onlar ne zaman bilecekler.
sude9 / 25 Kasım 2009
TITI_GIRL / 19.09.2010
 
 

Hüseyin nerde… bu bölümde hiç göstermediler.
Demir abisi ile nehirde ne güzel konuşmuşlardı değil mi. Çocukların dilinden iyi anlıyor. Asi de iyi anlıyor.
aasiii / 26 Kasım 2007
 
Ben bir bölümde Asi’nin ağlamasını Demir’in de onun yüzünü şefkatli avuçlarının içine alıp ''sısht sakin ol, ağlama, her şey düzelecek ''cinsinden Asi’yi teselli etmesini istiyorum. Öyle canlandı gözümün önünde.
aAsiii / 26 Kasım 2007
 
Bende böyle bir sahne olmasını çok istiyordum kalbimi okudun resmen. Asi bu bölüm Demir’i teselli etti şimdi sıra Demirde. Ona şöyle sevgiyle aynı atmaca sahnesinde olduğu gibi baksa ve tam da senin dediğin gibi ağlama deyip gözyaşını sildikten sonra her şey düzelecek dese ne güzel olurdu.
deniz123 / 26 Kasım 2007
 
Olur belki… kim bilir senaristler bunu düşünmüştür. Belki de bazıları buraya takılıyordur, tüyo almışlardır bizden. İyi fikir diye düşünüp öyle bir sahne çekerler belki.
aasiii / 26 Kasım 2007
 
Asi’nin yazması düşmüştü ve Demir o yazmayı almıştı.
aasiii / 26 Kasım 2007
 
Ben de o sahneyi çok seviyorum. Bence o bir bölümde karşımıza çıkacak. Demir ben de kalan sana ait bir şey var diyecek ve onu çıkaracak. Asi de bunu nerden buldunuz bende ne zamandır bunu arıyordum diyecek. Demir de o dere kenarından beri bende diyecek. Böyle bir sahne olabilir ya da daha da güzel bir sahne yani karşımıza çıkacaktır o yazma.
deniz123 / 26 Kasım 207
 
Unutulmaması gereken ayrıntıları söylemiş ben de aklımda olanı söylemezsem olmazzz. Gerçi herkesin aklındadır ama kesinlikle bu tokat olayı unutulmamalı. Daha önce de söylemiştim, öpüşme Asi’nin Demir’e attığı tokadın hemen arkasından gelmeliiiii...
Bir şekilde tartışırlar, Demir Asi’yi köşeye sıkıştırır, belki inatçılığı ve dik başlılığına yüklenir, Asi de dayanamayıp tokat atar (intikam!!! ), hemen arkasından pişman olur, bu pişmanlığı Asi’nin gözlerinde gören Demir bir anda Asi’yi öperrrr...
Vamos / 26 Kasım 2007
funda /02.01.2011
 
 
Süheyla’yı yeğenlerine sahip çıktığı için takdir ediyorum. İlgisiz bir teyze olsaydı yuvalarda büyürlerdi çocuklar. Demir'e kin aşılamış diyordum önceleri vazgeçtim şimdi. Zira bunu Melek'e de yapardı. Demir yaşadığı için biliyor. Süheyla'nın asıl dramı şimdi başladı galiba... Yalnız kızlara davranışını beğenmedim, çok kırıcıydı...
Süheyla'nın oğlu mu olmuş, kızı mı? Amaan ben de sanki cevap alacakmışım gibi niye soruyorsam????
siyah-beyaz / 26 Kasım 2007
 
Demir’in annesi intihar ettiğinde Süheyla’nın karnı burnundaydı. Acaba toplumun bu durumda bir tepkisi yok muydu ki geçen bölümlerde Cemal Ağa ile şecereciyle konuşmasında Süheyla ve kız kardeşi için hiç kötü konuşmadı. Güzelliklerinden konuştu. Karnı burnunda ve kapalı bir toplumda tepkisizlik olduysa… neden oldu acaba?
patasana dilek / 26 Kasım 2007
 
İşte o noktalar çok karanlık. Süheyla kimden hamile kalmıştı da çiftlikten ayrıldıktan hemen sonra Mahmut’a sığında. Geçen hafta anlaşıldığı üzere, Mahmut’ta oralardan. Ve eski tefecilerden. Mahmut demek ki seviyordu Süheyla’yı. Ama Süheyla başkasına ya sevdalıydı ya da çiftlikten birisinden hamile kalmıştı. Çünkü doğurur doğurmaz çocuk anneden alınıyor ve öldü deniyor. Süheyla ve çiftlik bağlantısı haftaya çıkar sanırım.
Bir de neden Melek ödüyor herkesin vebalini. Melek kilit nokta gibi geliyor bana. Ama Melek Demir’in kardeşi bu kaçınılmaz. Anne de çok kötü bir kadın olamaz.
Ben, Süheyla’nın çocuklara anne gibi kol kanat germesini, annelerinin Süheyla yüzünden bir iftiraya uğradığını ve kendini öldürdüğünü düşünüyorum. Bu yüzden Süheyla Demir’e hiçbir zaman kendinden bir şey anlattığını zannetmiyorum. Annenin hikayesini biliyor ama teyzenin hikayesini pek bilmiyor gibi geldi bana.
narima / 26 Kasım 2007
 
Demir geçmiş ortaya döküldüğünde ve teyzesi hiç de sandığı gibi biri çıkmadığında İhsan’a çok büyük bir saygı ve sevgi duyacak. İhsan ne şartlar altında olursa olsun Demir’e senin ailen şöyleydi böyleydi demez.
GULBEYAZ76 / 26 Kasım 2007
nur(g) / 17.10.2009
 
 
Güzel bir bölümü daha geride bıraktık ama sorularımız hala yanıtsız. Tahminlerle idare edeceğiz haftayı yine…
Bu bölüm her ne kadar biraz acıdıysam da Süheyla’ya karşı gıcıklığım biraz daha arttı. Sebebine gelince, Asi'ye davranışını bir tarafa koyuyorum- zira o Defne gibi kolay yenir yutulur bir lokma olmayacağını gösterdi. Dikkatinizi çekti mi bilmem. Melek teyzeden ziyade Mahmut eniştemize daha yakınmış (Allah rahmet eylesin toprağı bol olsun) Dolayısıyla Melek geçmişin yükünü her ne kadar omuzlarında hissetse de daha sevgi dolu büyümüş Demir'in aksine. Diyeceksiniz ki Demir daha büyüktü ve olanları hatırlıyor. Bu yükü hafifletmek Süheyla'nın elindeydi. 6 yaşında bir çocuğu ikna etmek çok da zor olmasa gerek. Olaylar nasıl gelişir tahmini güç olsa da yapılan hatalarda Süheyla’nın da azımsanmayacak bir katkısı var. Belki yanlış yapmamıştır ama gerçeğin bir kısmını da gizlediği aşikar. Ne kadar iyi sebepleri olursa olsun bu Süheyla'ya sadece kan bağı var diye olaya müdahil olmayanları suçlama ve hor görme hakkı vermez. Cemal Ağa’nın dediği gibi "gün gelir sap döner hesap döner".
Gözümü tırmalayan bir ayrıntı diyemeyeceğim gözümüze gözümüze sokuyorlar Asi'nin cenazeye davar güderken giydiği kıyafetlerle gitmesi. Bu kadarda olmaz! Ciddi rahatsızlık vermeye başladı bu kızın kıyafetleri. Sanki ahıra giriyor. Süheyla’nın bahsettiği o İngiliz zarafeti nerede??? Yakıştı mı şimdi yani. Hayvan muayene ediyor, dağ bayır dolanıyor üzerinde aynı kıyafet ve iğrenç çizmeler. Tez vakit bu kızın gardırobu elden geçirilsin. Ahırda aynı kıyafet düğünde ve cenazede aynı kıyafet. Ben artık rahatsız olmaya başladım.
Ağustos Böcüğü / 26 Kasım 2007
 
Giydikleri güzel ama bir kıyafeti kaç gündür giydiriyorlar. Cenaze için İskenderun’a gittiği aynı kıyafet. Umarım aldığı çantada yeni kıyafetler vardır da giydirirler.
CanKuşu / 26 Kasım 2007
 
Asi ürünlerin alımıyla ilgili iş görüşmesine gittiğinde ne kadar güzel olmuştu. Ev halkının da çok hoşuna gitmişti. Tarlada ahırda çalışırken ayrı kıyafet, evdeyken ayrı çarşıya yada özel bir yere giderken başka kıyafet giymesi lazım. Bence bunun bir an önce düzeltilmesi lazım.
patasana dilek / 26 Kasım 2007
xxdxx / 24.08.2009
 
 
Yatarken de üzerinde aynı kıyafetleri görürsem hiç şaşmayacağım. Ayağında lastik çizmelerle. Gerçekten rahat olsalar tamam diyeceğim. Seyirciyi uyutacaklarını zannediyorlar. O çizmelerle dolanacağıma yalınayak dolanmayı tercih ederdim ben küçükken. Feci de koku yaparlar. Iyyy Demir'in koku alma duyusu yok sanırsam! Aynı arabada buram buram ayak kokusu hiç çekilmez!
Ağustos Böcüğü / 26 Kasım 2007
Hayvanla ve ahırla uğraşan birinin kokmaması imkansız. Bizim Asimiz kokuyorsa da çok güzel kokuyor demek ki Aslan içine çeke çeke doyamadı o kokuya.
Asi’nin şal kullanması da abes. O şalla iş yapılmaz. Özel günlerde bile bir kaç saat kullanınca insanın bir eli onda kalıyor kaymasın aşağıya diye o nasıl iş yapıyor anlamadım gitti.
GULBEYAZ76 / 26 Kasım 2007
Çocuğunu bulduğunda yeğenlerini bir kerede sileceğini sanmıyorum Süheyla’nın ama ne de olsa çocuk özlemiyle yaşadı, kavuşmanın yaşattığı duygu gözlerini kör edebilir.
aasiii / 26 Kasım 2007
 
Evladını yıllar sonra bulmuş onu kayıracaktır... Melek ve Demir'i arka plana atacaktır düşüncesini taşıyorum. Kolay değil yıllarca çocuğunun özlemini taşımak...
SONAY T. / 26 Kasım 2007
 
Bu bölüm Neriman’ın uzmanlık alanlarından birine daha tanık olduk. Sabun sarraflığı. Ağır olan sabunu Defne’nin yastığının altına koydu Kerim elde bir diye düşündü herhalde. Günde arkadaşlarına Demir Bey’in arkadaşı Defne’yi beğenmiş ama daha tanımıyoruz bakacağız demesi de çok abesti. Sanki kızını istediler de senin bakman kusur kaldı. Kızın İskenderun’dan salya sümük geldi. İnsan ‘bu iş olacak mı acaba’ diye şüphe duyar, şu aşamada gizler. Bu reklam yapıyor.
Demir hakkında Asi’ye karşı en ufak bir tüyo alsa hemen sabunları değişir.
GULBEYAZ76 / 26 Kasım 2007
 
Başka bir hikaye. Defne Kerim'e niye tafra yaptı anlayamadım. Süheyla'nın söylediklerinden Kerim mi sorumlu? Fazlaca nazlı göründü gözüme. Bakın şimdiden yazıyorum buraya sonra demedi demeyin. Defne'nin nazı Asi'nin asiliği gün gelecek usandıracak bizi. Hepimiz Demir hepimiz Kerim olacağız.
Ağustos Böcüğü / 26 Kasım 2007
puppetteers / 22.09.2009
 
 
Beşinci bölüme bayıldım. Özellikle Demir'in Asi'ye olan bakışları beni yedi bitirdi. Atmacayı tedavi edip uçurduktan sonra Demir'le olan diyalogu Demir'in ona hayran hayran bakışı, arkasından keçi deyişi çok güzeldi.
Son sahnede de Asi'nin elini tutacak ya da öpecek dedim ama Demir kendisine hakim olup şöyle okkalı bir konuşma yaptı. Bu bir nevi Asi'ye olan ilgisinin itirafı oldu. Bundan sonra ne olacak neler yaşanacak ikili arasında çok merak ediyorum. Tabi Demir'in yanında böyle bir teyze varken onların ilişkilerinin geleceğine dair hiç umudum yok. Aslında Melek Defne’yle daha yakın gibiydi cenazeye giderken yanına Asi'yi istemesi beni biraz şaşırttı. Demir'in teyzesine olan tutumu çok hoşuma gitti sadece onlara teselli vermekten başka hiç bir amacı olmayan Asi'yi Süheyla'nın karşısında zor durumda bırakmadı.
Okuduklarımdan Asi'nin teyzenin çocuğu olabileceğini düşünenler var. Ben Neriman 'dan hiç o elektriği almadım Asi'ye karşıda çok sevecen ve içten .Öyle olsa bir parça soğukluk ve ayrım olması gerekmez mi?
Aslan hala işçi kızın peşinde. Bence o kafaya koymuş ne yapıp ne edip bu kıza kötülük yapacak. Baktı ki Asi ona yar olmuyor… hooop, coşkun moduna giriyor. Melek’e bir sapıklık yapacak diye ödüm koptu. O nasıl kek dilimlemekti öyle.
Geçmişte ne yanlış yaparsa yapsın İhsan karakterini seviyorum ben. Umarım o değil de babasıdır hata yapan. Kızlarına olan düşkünlüğü ve sevecenliği hoşuma gidiyor. Neriman’la ilişkisi de, öyle babasının yalvarmasıyla ya da hamile kaldığı için zorla yapılmış bir evlilik gibi gelmedi hiç gözüme. Baştan öyle olmuşsa bile şu an eşini seviyor ve yuvasına çok bağlı.
Son olarak dedeye söyleyecek söz bulamıyorum. Umarım yaptığı kötülüklerin karşılığını öder. Belki de onunda hakkından Demir gelir ne dersiniz.
rumeysa05 / 26 Kasım 2007
 
En sinir olduğum şeydir, birini seversin o başkasını sever. Sen gider arasına girmeye çalışırsın onun başkasını sevdiğini bile bile. Bundan hiç hoşlanmıyorum şahsen. Ben gerçek hayatta da asla böyle biri olmadım olmamaya çalıştım. Aşk fedakarlık ister. O nedenle Leyla’nın Demir’in Asi’ye aşık olduğunu görünce araya girmeden direk çekilmesini istiyorum. Aşk her zaman kazanmak anlamına gelmez.
deniz123 / 26 Kasım 2007
Nehir88 / 12.10.2009
 
 
Hayat böyle değil mi?
Kazanmak için önce savaşacaksın, ağlayacaksın, direneceksin… sonra da kazanacaksın. Hayat sana engeller çıkartıyor. Eğer güçlü ise duyguların, savaşırsın ve alırsın. Ama Kerim gibi hemen kaçarsan, sevdiğini herkes kapar.
Bence asi eğer duygularından emin olursa Demir’i öyle bir sarmalar ki, ne Leyla ne de Süheyla onları ayırabilir.
Ama gelişen senaryolara böyle. Biraz hareket, biraz bereket, biraz kıskançlık araya sokacaklar ve sonunda birleştirecekler. Bunların ki biraz fazla meşakkatli bir yol. Çünkü yalnız Leyla değil bu sefer bütün halk engel çıkartabilir. Ama aşk güçlü olmayı gerektirir.
narima / 26 Kasım 2007
 
Süheyla çatlasa da patlasa da en azından Asi-Melek arkadaşlığına engel olamayacaktır. Asi’ye de içten içe hayranlık duyacaktır. Ne de olsa kızımızın 10 parmağında 20 marifet. Hem veteriner olup, hem bir Kozcuoğlu olup, hem de Demir’in emri altında her türlü işi yapması, Süheyla’nın gözünden kaçmaz. Ezmek ister Asimizi, davranışları bu yönde olur ama içten içe de hayran olmaktan kaçınamaz, bence.
aasiii / 26 Kasım 2007
 
Bir de Aslan konusu var. Zaten o tam bir muamma. Şimdi onun Süheyla’nın çocuğu olduğu ortaya çıktığımda artık onu kimse tutamaz. Zaten Kozcuoğlularına sinir oluyor o kadar sene onların yanında çalıştı, ezildi ya güya onun intikamını almak isteyecektir. Annesi zaten intikam peşinde bunlar böyle anne oğul hiç çekilmez olurlar.
Demir bence de Asi’yi ezdirmeyecektir. Zaten Süheyla da ne yaparsa yapsın Asi’yi ezemeyecektir. Adı üstünde, o Asi… ne olursa olsun kim olursa olsun, kendini ezdirmez. Demir patronu olmasına rağmen bile ona kendini ezdirmiyor Süheyla hiç bir şey yapamaz ona. Zaten Demirde buna izin vermez.
Kerim baştan hata yaptı aşkını savunamadı. En basit yol olan gitmeyi seçti. Ben Defne yerinde olsam ona bir daha kolay kolay güvenemezdim. Nerden bileceğim bir daha başı sıkışınca beni yarı yolda bırakıp gitmeyeceğini… değil mi ama?
deniza123 / 26 Kasım 2007
MASUMSHEYTAN / 03.12.2009
 
 
Leyla bir engel değil sorun da değil. Demir'in onu ne şekilde gördüğü malum ama bunu Asi bilmiyor. İşte orada biraz sorun var. Ufak ufak kıskanmalarını görürüz belki ama Demir'in çiftliğinde çalıştığına göre ve Leyla da bir müddet onlarla beraber çiftlikte kalır herhalde. Asi aralarındaki ilişkinin boyutunu daha iyi anlar. Melek te bizler kardeş gibiyiz dedi mi sorun kalmaz.
sude9 / 26 Kasım 2007
 
Leyla şu açıdan iyi olabilir. Asi duygularının farkına varır. Kıskandığını fark edince, kendini sorgular belki... Arada tatsız durumlar olabilir ama belki bu şerden bir hayır doğar. Kim bilir!
siyah-beyaz / 26 Kasım 2007
 
Bence de Leyla’nın gelmesi Asi’nin duygularını çözmesinde yardımcı olacaktır. Leyla’nın gelmesi kıskançlık ve kavga sahnelerinin artması anlamına geliyor. Bu da eğlenceli bölümlerin olacağını gösterir. O yüzden ben Leyla’nın gelmesi taraftarıyım. Bu bölümde de böyle bir karşılaşma izleriz.
sinem* / 26 Kasım 2007
 
Leyla’nın gelmesini çok istiyorum ben de. Artık Asi de Demir’e karşı bir şeyler hissettiğinin farkına varmaya başladı. Leyla gelip de Demir’e olan ilgisini belli ederse, Asi iyice kıskanıp duygularından emin olacaktır. Bu yüzden Asi-Leyla karşılaşmasını merakla bekliyorum.
gzd_gzd / 26 Kasım 2007
 
Demir’i şaşkınlıkla izledim ekran karşısında. Tavırları, hareketleri, bakışları o kadar değişmiş ki… yani karşımda o eski Demir’i göremiyorum. Bu da beni sevindirdi mi üzdü mü bilemiyorum. Bu kadar büyük bir değişiklik pek iyi değil açıkçası.
Setten gelen haberler olsun, arkadaşlarımızın dedikleri her şey çıkıyor sağ olsunlar. Onlar da olmasa biz yorumlarımızla yola çıkardık ama işte merak… söz dinlemiyor ki.
mss.ecem / 27 Kasım 2007
 
Bence Asi’nin geçen bölümde Melek ve Demir’le enişteleri öldü diye o kadar ilgi göstermesi çok saçmaydı. Hele meleğin doğru düzgün tanımadığı Asi’yi bizimle gelsin ne olur demesi daha da saçmaydı. Hadi Defneye söylese anlardım.
ntor / 27 Kasım 2007