GULPEMBE72 / 26.11.2007
Demir’in Melek’e boyalı kuşumuz değil mi bizi buraya getiren şimdi onun yanındayız çok mutlu olacağız cümlesi de çok hüzünlüydü.
Bir de Süheyla’nın Asi’ye Kozcuoğlularını anlatırken kullandığı kelimeler ilginçti, yüzündeki sesindeki kızgınlık ürkütücüydü. "İngiliz çizme giyerler, siz diye hitap ederler, tarlada yürürler pantolonların ütü izi bozulmaz, tozun çamurun içinde yürürler, dışarıdan bakınca çok temiz görünürler"… özellikle bu cümlede kötü işler pis işler haksızlık yapan ama dışarıdan bakılınca tam tersi görünürler. Süheyla zehirlerini Defne ve Asi'ye akıttı, esas İhsan’a akıtacağı zehir merak ediyorum. patasana dilek / 24 Kasım 2007
Zaten ne yapmaya çalıştığı bölümün sonunda açığa çıktı. Neden İhsan Bey’in teklifini kabul etmedi. Aslında eline İhsan Bey’den intikamını alacak fırsat çıkmıştı. Ama Asi yanında dursun, onu her dakika görsün diye “Hayır, kuralları ben koyuyorum” dedi. Demir Bey yutmadık bu kuralları. Sen adam gibi söylesene ‘Kızını beğeniyorum ve hatta seviyorum galiba. Ben onu yanımda istiyorum. Senet, borç… bahane.’ O zaman ne kendini ne de bizi kandırmaya çalışırsın. Evet, Kozcuoğluları İngiliz asaletini, Demir’in acısında çok iyi gösterdi. Herhalde o yüzden ilk defa Demir teyzesine çıkıştı ve Asi’yi korudu. Tebrik ediyorum.
narima / 24 Kasım 2007
Melek’in Defne’yi değil de Asi’yi istemesi biraz garip oldu ama herhalde senaristler Asi’yle Melek’i biran önce yakınlaştırıp Asi’yi İskenderun’a göndermek istediklerinden böyle bir şey yaptılar. Bir yere bağlasalardı mevzuyu daha iyi olurdu. İhsan Ağa’nın bir arkalarında su dökmediği kaldı. Gerçekten çok centilmence bir davranıştı hatta arkalarında dikkatli kullanın bile dedi. Bu bölüm Asi’yle Demir’in her bakışı beni mahvetti. O atmaca sahnesinde birlerine öyle bir bakıyorlardı ki sonsuza kadar öyle bakışacaklar zannettim. Battaniye sahnesinde Asi’nin tam söyleyecekken Demir’in değiştiremeyiz demesiyle kesilen sözünü çok merak ettim. Bu bölüm Asi ve Demir sahnelerinden sonra beni en çok heyecanlandıran sahneler Melek Asi sahneleriydi. Melek’in başını Asi’nin omzuna koyup dertleşmesi öylece uyuya kalması çok güzeldi. Süheyla Hanım’ın Demir’in arkasından ‘bilmiyorsun Demir’ demesi beni çok meraklandırdı. Bu lafın arkasından neler çıkacak merak ediyorum... merve_polat / 24 Kasım 2007 |
funda
Süheyla’yı artık durduracak tek ve tek kişi Demir Demir’i durduracak tek kişi de Asi.
nurche / 24 Kasım 2007
Demir’in Asi’ye bakışları, gülüşü, keşke zamanı durdurabilsek demesi hepsi çok güzeldi. Demir’in Asi’ye bakışları gerçekten aşık olmuş gibiydi. Demir ve Asi’nin zıtlaşıp kavga ettikleri sahneler bile benim için çok güzeldi. Bilmiyorum bana mı öle geliyor ama Demir tartıştıklarında bile Asi’ye çok güzel bakıyor.
yaprak.dökümü / 24 Kasım 2007
Akşamki bölüm güzeldi ama bana saçma ve tuhaf gelen olaylar da vardı. Mesela Melek Defne'yle çok samimiydi. Ne ara Asi'yle samimi oldu. Asi Süheyla karşılaşması ve konuşmalar çok zorlamaydı. Hangi kocası ölmüş kadın bu kadar ince hesap derdinde olup evine gelmiş bir misafire karşı kabalaşır birden. Ayrıca Asi'nin tavrı da çok saçma. Kocası yeni ölmüş kadının kabalığına aynı kabalıkta cevap vermesi bana mantıksız geldi. Diziyi seviyorum en fazla da Demir'i seviyorum. Evet, Asi'ye tokat atıp denyoluk yapmış olsa da hem kininin hem saçma triplerinin sağlam bir alt yapısı var (bkz. annesinin ölümü beraber nehre düşmeleri gibi). Asi'nin attığı triplerin alt yapısı da herhalde erkek gibi yetişmesinden kaynaklanmakta. Cemal Ağa sinirimi bozsa da Tuncel Kurtiz efsane bir oyuncu. Her kareden sonra onun ve Çetin Tekindor'un sahnelerini bekliyorum. Müthiş oynuyorlar. Defne de çok tatlı. Aslan psikopatı sanırım dizide kadın ne varsa saldıracak yakın bir zamanda. Güzel bir bölümdü yine de. Hele de Demir'in bakışlar mükemmel. forever_bim / 24 Kasım 2007 |
GULPEMBE72 / 24.11.2007
Dünkü bölüm tek kelimeyle harikaydı. Sözlerden çok gözler her şeyi anlattı. Eniştenin öldüğü haberini alınca Demir'in yanında Asi olması çok güzel olmuştu. Hele Melek'in “Asi de bizimle gelecek” dediğinde Demir'in telefonla konuşmasına rağmen bakışları süperdi.
Süheyla Hanıma ise gittikçe sinir oluyorum. Ama ona da üzülmedim değil adam tam ölecekken söyledikleri ya da söyleyemedikleri onu perişan etti bence. Çocuğunun hala yaşıyor olduğunu öğrenmek onu kocasının ölümü kadar yıktı ama tabi hala geçmişin acısını Defne ve Asi'den çıkarması hiç hoş değil. Süheyla Hanım Asi ile öyle konuşunca Demir'in hiç hoşuna gitmedi. Daha önce Kerim'e diyordu teyzem söylüyorsa bir bildiği vardır diye şimdi kendi de aynı duruma düştü. dream_ / 24 Kasım 2007
Bir de artık Asi'nin giydiği gübreye batmış çizmelerle eve girmesi çok rahatsız edici olmaya başladı. Bağ bahçe ve hayvanlarla en az Asi kadar uğraşmış birisi olarak usulü nedir bu işin yazmam lazım.
Efendim gübreye batmış ayakkabılar, bahçede çıkarılmalı. Eve ayakkabı veya lastik çizme ile girilmez. Ayakkabılar bahçede çıkarıldıktan sonra banyoda sıcak su ve sabunla "ayak temizliği" yapılmalı. Sonra da temiz çorap ve terlik giyilir. Tabii üst baş da değiştirilir çünkü ahıra değil girmek kapısında dursanız bile leş gibi gübre kokarsınız. Tecrübeyle sabittir. Öyle son model Passat'a gübreli çizme ile binilip misafir gidilmez. forever_bim / 24 Kasım 2007
Çok sağlıklı ayaklar bile sürekli lastik çizmenin içinde koku yapar. Ahırın girişinde lastik çizmeleri çıkarmalı düzgün ayakkabı giymeli. Hatta ahırda üzerine önlük gibi bir şey giymeli. Akşamları da kıyafetlerini değiştirip biraz daha ev kıyafeti tarzı şeyler giymeli, Defne falan gibi. Ya da jeans/ bluz tarzı... Bir de o sarkan kemer yok mu deli oldum. Tamam, cow-girllüğe özenmiş ama biraz abartmış. İskenderun’a lastik çizmeyle gitmek komik ötesiydi. vision / 24 Kasım 2007 |
funda
Reytingler de bence oldukça iyi. Özellikle AB'de yükselmek çok iyi olmuş
magicalrose / 24 Kasım 2007
Bu kadar oturmuş ve iddialı yapımların arasında kendine bir yer edinebilmişse ki bana göre edindi, iyi gidiyor demektir. Yavaş yavaş hikaye rayına oturduğu zaman özellikle aşk başladığı zaman daha da yükseleceğini düşünüyorum. Daha 5. bölümdeyiz. 1.lik için zorlayacağız elbette ama pat diye de oturmuş ve seyircisi olan dizileri geçemeyiz. Asi'nin 1. bölümü yayınlandıktan sonra Tuba'yla konuştum. 1. bölüm reytingleri bana göre gayet iyiydi sanırım 4.ydük. ama O'na sorduğumda biraz beğenmemiş gibi yanıtlamıştı ama ümitliydi.
Neslihan17 / 24 Kasım 2007
Birinci bölüm reytingler yedinci ve sekizinci idi. Sonrasında sağlam adımlarla yükseldi artık iki kategoride de ilk üçte dizi.
forever_bim / 24 Kasım 2007
Reyting meselesi açılmışken söylemden geçemeyeceğim. Arkadaşlar karşımızda o kadar güçlü rakipler var ki... geçen senden beri seriyi tutturmuş diziler bunlar. Ben şahsen çok iyi buluyorum reytingi. İlk bölüme karşın bayağı bir yükseldik, yükselmemizin nedenini sürekli yapılan tekrarlara bağlıyorum... bu benim de hoşuma gidiyor.
sayosh / 24 Kasım 2007
Demir çocukken İhsan Bey’in çiftliğindeydi, Asi ile tanışmıyorlar mıydı çocukluktan acaba?
angle / 24 Kasım 2007
Tuncel Kurtiz ve Çetin Tekindor, hele Çetin Tekindor, İhsan Bey’e bayıldım bu bölüm. Neriman Hanımı da sevdim, içtenliği, insanlığı, saçmalıklarına rağmen sıcacık bir kadın. Oysa Süheyla Hanım derin dondurucu mübarek, acayip tuhaf bir kadın, kası ölüyor, hiçbir duygu belirtisi yok, sevmedim, sevemedim ben bu kadını. İhsan Bey’in Cemal Ağa’ya "Ben Neriman’ı çok sevdim" sözlerine çok sevindim, Neriman’ı değil de Süheyla’yı sevdiğini düşünüp çok korkmuştum. Demir (Murat Yıldırım) gözlerini konuşturuyor adeta ayrıca teyzesinin Asi’ye olan kırıcı tavrına göz yummaması da çok hoştu, ben Demir karakterini sevdim, Asi’yi de sevdim, gerçekten çok yakışıyorlar. fatma-1721 / 24 Kasım 2007 |
bnm / 24.11.2007
Süheyla Hanım hem geçmişi olduğu gibi anlatmıyor hem de Kozcuoğlu bireylerine Demir'den daha sert davranıyor. Bir de Kerim’in kardeşi gelince gör cehennemi. İki cadı bir olup Asi'nin burnundan getirmezlerse iyi. Kısacası Asi için endişeleniyorum.
Neslihan17 / 24 Kasım 2007
O kadar görsellik var ki izleyici aşka doyuyor. Gerçekten harikulade bir dizi. İzlerken dalıyorum bende. İnsanlar aşık olmadıkları halde böyle birbirlerine sevgi dolu bakabilir mi? Ben bunu sadece Asi’de gördüm. İzleyiciye bunu yansıtmak o kadar kolay değil ama Asi beceriyor, bundan alkışı hak ediyor.
*Ayfer* / 24 Kasım 2007
Arkadaşım haklısın. Ben de insan hissetmeden bakamaz, yapamaz diye düşünüyordum. Gözler yalan söylemezmiş, kalbin aynasıymış falan ama Murat Yıldırım özellikle, nasıl bakıyor! Nasıl duygusallık, nasıl beğeni, etkilenmiş olduğunu böylesine güzel nasıl yansıtabiliyor... gerçek gibi...
aAsiii / 24 Kasım 2007
Evet, canım bende sana hak veriyorum. Sanki gerçekten aşıklarmış gibi. Çok hoşuma gidiyor. Asi’nin bazı yönlerine masum bir gülücük atması izleyiciyi doyuruyor. Şimdi diyeceksiniz ki bu yıla damgasını vuran dizi hangisi? Asi olacaktır. Gecen sene Sıla’ydı belki ama bu sene Asi. Ablam da benim sayemde Sıla’yı izliyordu. Geçenlerde konuştuk, dedi ki “Asi’ye bakıyorum artık.” Neden dedim. “Öyle güzel aşk var ki o dizide anlatacak söz bulamıyorum” diye yanıtladı. Ben de bulamıyorum. Sis yapım gerçekten başarılı bir projeye imza atmış. *Ayfer* / 24 Kasım 2007
Kocasının son nefesinde söylediklerinden etkilenen devam etmesini isteyen Süheyla nerde, beni durdur diyen Süheyla nerde! Yıllardır öldü sandığın çocuğunun yaşadığını öğreniyorsun neden durmak istiyorsun? GULBEYAZ76 / 24 Kasım 2007 |
Vyk986
Dünkü bölümün kahramanları bana göre; yönetmen Cevdet Mercan'la Murat Yıldırım'dı… Cevdet Mercan zaten çok beğendiğim bir yönetmendi, çekim tekniği çok başarılı gerçekten. Asi'de başarılı buluyordum ama dünkü çekimler bir başka güzel geldi sanki gözüme. Özellikle de son sahnedeki çekim muhteşemdi. Tebrik ederim Cevdet Mercan ve ekibini. Murat Yıldırım'ı da önceden izlemişliğim vardı ama en adam akıllı bu dizide seyrettim ve bana göre dizideki genç kadroda en iyi oynayan oyuncu. Daha birinci bölümün başından itibaren Demir'i üstüne o kadar iyi giyip gün geçtikçe daha da benimseyerek oynuyor rolünü; içinden gelerek, abartısız bir şekilde başarıyla yapıyor bunu. Dün de özellikle atmacanın uçuşunu izleme sahnesinde çok başarılı buldum. Asi'ye olan o bakışı muhteşemdi, tebrik ediyorum kendisini. Umarım bundan sonra iyi sinema filmlerinde de izleme fırsatını yakalayabilirim. Diziye gelince… Aşk ve Gurur'a daha da bir benzettim bu bölüm; Demir'in Kerim'e Defne'yle ilgili söyledikleri ve de teyzesinin hem Defne'ye, hem de Asiye'ye olan davranışları filmin paralelindeydi. Yalnız orada Lizzy bunların altında kalmazdı ve Darcy'e bayağı bir çektirmişligi vardır ama dizide nasıl olur onu bilemem. Demir'in teyzesinin çocuğunun yaşadığı tahmin edilmişti önceden de ve ben de o çocuğun Aslan olduğunu düşünüyorum ama bana sanki bilmediğimiz başka şeyler de varmış gibi geliyor, bu konuyu bilen herkes (İhsan, Cemal ve Demir'in teyzesi) o kadar sırlı konuşuyorlar ki bana sanki olay o kadar da basit değilmiş gibi geliyor. Hiç de tahmin edilemeyen şeyler çıkabilir bu sırrın altından, umarım şaşırtıcı bir şey olur. Severim böyle şaşırtıcı ama anlamlı ters köşeleri. Demir ve Asiye'ye gelince… Demir beklenilenden de erken Asiye'den etkilendi gibi, özellikle sabaha karşı bahçede oturdukları sahnede bana göre çok belli etti duygularını ama Asiye anladı mı, anladıysa nasıl bir tepki verecek onu önümüzdeki bölümlerde anlayabiliriz. Bir de garibime giden şey, Asiye'yle Melek'in birden bire o kadar samimi olması. Ben de bekliyordum gerçi ikisinin yakın olmasını ama önceden ikisi sadece bir kez karşılaştılar, o da sabun merasimindeki tanışmaydı. Onun dışında Melek hep Defne'yleydi ve onunla çok samimi olmuştu. Anlıyorum senaristler Demir'le Asiye'nin daha da yakınlaşması için böyle bir şey yaptılar ama keşke öncesinde de birkaç Asiye_Melek sahnesi izleseydik samimi olduklarına dair. Ayrıca İhsan'la Cemal Ağa'nın borç verme meselesi üzerine yaptığı konuşmadaki oyunculuklar da takdire şayandı doğrusu. İki üstat döktürüyor her zamanki gibi. cropsy / 24 Kasım 2007 |
funda
Dün akşam yine harika bir bölüm izledik.
Seyrederken İhsan'la Süheyla arasındaki bağlantının bu şekilde olabileceğini düşündüm. İhsan Babasının Süheyla’ya olan bakışından, zafiyetinden rahatsız olduğu için onu babasına karşı uyarmaya çalışmıştır. Ama Süheyla’yı babasından uzak tutamamıştır. Şu an Asi'nin Cevriye’yi Aslan'dan korumak için sarf ettiği çabaları zamanında İhsan'nın da Süheyla'ya yaptığı düşünüyorum. Bu arada Süheyla ve İhsan arasında duygusal bir yaklaşımda olmuş olabilir. Birbirlerini sevmiş olabilir. Ama daha babasına söyleyemeden baba harekete geçmişe benziyor... Son sahneyi ben de herkes gibi çok beğendim. Demir orada azıcık sussa belki Asi farklı şeyler söyleyecekti. Ağzını açmasıyla kapaması bir oldu. Sadece Demir'in düşüncelerini onayladığını söyledi... Neriman Hanım çok eğlenceli biri onun sahnelerinde acayip eğleniyorum. Diziye renk katıyor. Aslancıkta bir oyana bir buyana savruluyor. Bakalım piyango kimin başına konacak. Cevriye Aslan’ı az çok tanıyor. Melek 'e garibim bir şeyden haberi yok. Umarım Aslan'la arkadaşlık kurmaz... benim / 24 Kasım 2007
İleriki sahnelerde, Asi’nin çaresizliğe düştüğünü ve kendi gibi asi olan Asi nehrine atladığını da gösterecekler! Tabi ki Demir onu da annesi gibi kaybetmekten korkabilir. Asi’yi çaresizliğe iteleyen de Demir olabilir.
Asi’nin o köprüden aşağı bakma sahneleri falan… hepsi ilerde olacak bir şeylerin sinyali gibi geliyor. *ayfer* / 24 Kasım 2007
Yavaş yavaş Asi ve Demir birbirlerine yakışıyorlar. Son sahneleri çok romantikti ama sonunda Demir Asi’ye kolunu atsa ve Asi de başını Demir’in omzuna koysa içimiz erirdi herhalde. Öyle bir sahne koyabilirlerdi. Neyse Süheyla konusuna gelince bence onun çocuğu Aslan. Aslan’ı dizide diğer işçilere nazaran daha ön planda tutuyorlar. Aslan o aileden değil. Anne baba ve kardeşinden farklı. Aslanın ailesi gibi mütevazı olmaması hırçın ve kibirli birisi olması buna işaret ediyor. Bir de şu açıdan bakarsak Süheyla’nın çocuğunun babası İhsan ise bence o çocuk erkek olmalı. İhsanın erkek çocuğu yok ve Süheyla’dan bir erkek çocuğu olduğunu öğrenmesi bu çocuk meselesini daha önemli kılacak. senny / 24 Kasım 2007 |
funda
Allahlım ne bölümdü öyle... tüm bombalar sona saklanmıştı... Demirrrmiydii bunları söyleyen o gözlere öyle derinden bakann... en önemlisi de aşka inanmayan adamm... Ben hayal görmedim değil mi... Demir nerdeyse kızın dudaklarına yapışıp aşkını itiraf edecekti...''ahh şu geçmiş olmasa...'' Şu Süheyla konusunda kafam gittikçe daha çok karışıyor. Aslında tahminim var onun çocuğuyla ilgili. Kerim olabilir gibi geliyor bana. Asi’yi düşündüm ama Demir’le teyze çocukları oluyorlar yani olmaz sanmıyorum. Ayrıca kafa karıştırıcı o kadar çok şey söyleniyor ki mesela Neriman’ın babasının dedikleri... gidip kendini Asi nehrinden mi atsaydı falan… arap saçı! Dikkatimi çeken bir şey de Melek ve Asi yakınlaşması. Melek bütün günü Defne’yleydi, onu çok sevdi ama birden Asi’ye kanı ısınıverdi. Burası biraz saçmaydı. En azından biraz daha Melek&Asi sahnesi izleyebilirdik. Ayrıca Defne’yle Kerim’i tekrar bir arada göreceğimizi düşünüyorum... Bu kadar kolay ayrılamazlar. Çok şeker ikisi de. Sadece Defne biraz yapmacık geliyor bana. Ayrıca Süheyla’nın tavırlarını hadi anlıyorum artık o kinini falan ama kocası ölmüş kadının hiç de üzülmüş gibi değildi... hayret ettim! Bilmesem cenaze evi sanmazdım. Demir&Asi’ye gelecek olursam tekrardan... son sahnenin etkisindeyim hala... Başlarda Demir’i çok katı bir adam gibi tanıttılar bize. Bence çok kısa sürede değişti ve çok kısa sürede belli etti duygularını. Tabii buna sevindim ben ama böylesine derinden sözler beklemiyordum. Kısacası Demir benim anlayışımla şöyle dedi… ''Geçmişte yaşananlar olmasaydı eğer sen ve ben arasında her şey daha farklı olurdu aynen şuan olduğu gibi...'' Ayrıca bakışlar o kadar tatlıydı ki... ‘tamam’ dedim, Demir şimdi ben sana aşığım diyecek... ama o sözleri bin kere sana aşığım demesinden bile daha anlamlıydı... özellikle Demir’in bakışları çok etkileyiciydi. Asi biraz daha katı hala... Her izlediğim bölümle kafam biraz daha karışıyor... nasıl geçecek vakit cumaya kadar hiç bilmiyorum... Sımarık Cadı / 24 Kasım 2007 |
funda
Bu Aslan çok hırslı kötü kalpli. Hatırlarsanız Demir şirketleri herkesin üzerine yapmak için aileye bir şeyler imzalatmıştı. Teyze de bu haklarımızı Demir'i durdurmak için kullanabilir miyiz demişti. Şimdi teyzenin kocası öldü, dolayısıyla teyze %50 şirket ortağı ve Melek ve Demir %50 eğer Aslan'ın teyzenin mirasçısı olduğu ortaya çıkarsa, bu sefer Aslan Demir'in kurduğu şirketlere %50 ortak olursa, çok tatsız bir gelecek bizi bekliyor demektir.
vision / 24 Kasım 2007
Boşuna tartışıyorsunuz. Dün akşam ki bölümden sonra Süheyla’nın artık bir oğlu olduğunu öğrendik. O da Aslan. Bence. Ayrıca Asi üzerinde ki yorumlarınız çok yanlış, çünkü eğer Asi Süheyla’nın çocuğu ise Demir ile akraba olurlar bu da aşık olmalarına bir nevi manidir. Bence senarist onların arasına böyle bir engel koymaz. Daha güçlü bir engel, gururu koymuş da zaten. Bence Süheyla’nın çocuğu Aslan. O da İhsan Ağa’dan.
BONCUGUM / 24 Kasım 2007
Cemal Ağa neden “Zamanında kızımla evlen diye sana ayrı babana ayrı az mı gözyaşı döktüm, yalvardım. Sen kızımla evlenmeseydin nice olurdu kazımın hali. O da Asi köprüsünden mi atlasaydı” dedi. Bence 25 sene evvel Cemal Ağa fakirdi. Daha sonra Suriye'den kaçak viski falan ticareti yaparak zengin oldu. Yani zenginliği son 20-25 senede kazanılmış bir zenginlik. Dolayısıyla Neriman ve İhsan Aşık olduklarında, Neriman fakir bir aileden geliyordu ve Yusuf Ağa, Neriman ‘ı aileye layık görmedi. İhsan'a bu kızla evlenmeyeceksin dedi. İhsan'da Neriman’ı çok sevdiği halde babasına karşı duramadı. Ama sonra Neriman hamile kaldığı için ve Cemal Aga’nın yalvarışlarından sonra İhsan’ın evlenmesine izin çıktı. Neriman evlenemeseydi, evlilik dışı hamilelikten dolayı kendini Asi'den atar mıydı bilinmez. Çünkü Süheyla bu sebepten kendini atmamış nehre. Ama ablası Emine, hırsız diye iftira edildiği için kendini köprüden attı. Yani söyle diyebilir miyiz; 20 sene evvel dürüstlük namustan daha büyük bir meziyetti. Şimdiyse namus konusunda daha bir tutucuyuz ama dürüstlük bir meziyet bile sayılmıyor... vision / 24 Kasım 2007 |
hoffmania / 05.12.2010
Aslan açlıktan ölüyor gibi kekten pay alınca midem bulandı hal ve hareketlerinden. Bıçağı da neydi öyle! 10 saniyede kek dilimiyle bile fantezi yaptı. Adamda koklama hastalığı var sanırım.
GULBEYAZ76 / 24 Kasım 2007
Asi ve Demir in uyumları çok güzeldi her zamanki gibi. Sanki yıllardır birbirilerinin huylarını biliyormuş yıllardır birbirlerine aşıklar gibi aralarında tuhaf bir elektrik var. Hele Demir’in bakışları insanı eritiyor. Asi de bu bölümde gösterdi kendini. Aralarında ki o elektrikten midir Demir Asi’ye karşı çok başka. Sanki onun hırçınlığını Asiliğini kabullenmiş gibi. Son sahnede resmen sana aşığım der gibiydi. Öptü öpecek dedim olmadı ama gözleri her şeyi anlattı zaten.
ARZUM!!! / 24 Kasım 2007
Demir’in radarları Asi’ye açık. Kız tepenin birinde kuş uçuruyor araba kullanırken onu görüyor.
Gecenin bir yarısı kızı afakanlar (Süheyla) bastı azıcık hava alacak, camı açıyor… Demir şak diye yakalıyor! GULBEYAZ76 / 24 Kasım 2007
Demir: Sadece burada ve su anda… geçmişin sönmemiş küllerinde uzakta, yüreklerimiz iyice ufalanıp dökülmeden kalabilsek. Zamanı… burada ve şimdi durdurabilir miyiz..? Asi?
Bu cümlede Demir geçmişle ilgili henüz kapanmamış defterler olduğunu ve bundan sonrasının daha yıkıcı olacağını söylemeye çalışıyor gibi hissettim ben. GULBEYAZ76 / 24 Kasım 2007
Acaba Asi’yle bu kadar yakın oldukları anı durdurmak istediğinden mi öyle dedi?
sayosh / 24 Kasım 2007
Demir bu sözle, o an Asi’ye o kadar yakınken, geçmişi unutabilmeyi, yani Kozcuoglunu ve Asi’nin o aileden olduğunu unutabilmeyi ve bulundukları o anı yaşayabilmeyi istedi. Ama olmadı. Bundan sonra da olabileceği meçhul. Geçmişin külleri söneceğe benzemiyor. Aksine Süheyla iyice deşeleyecek ama kendi yüzü ortaya çıkacağı için durumlarda değişiklik olacak. Nasıl bilemiyorum! aasiii / 24 Kasım 2007 |
funda
Bence şuan Demir’in kafası çok karışık ve ne yaptığını bilmiyor. Asi’yi yanında çalıştırıyor ama bir yandan da bence ona sırılsıklam aşık olmaktan korkuyor. Onun canı acısın istemiyor ama aklına eskiler geliyor. İhsan’ın canını yakmak istiyor. Bir an olsun geçmişi atıp önüne bakmak istiyor ama yapamıyor...
Bence Demir o son konuşmada tek bir şey istedi… Keşke Asi İhsan’ın kızı olmasaydı… Kozcuoğlu olmasaydı... Sımarık Cadı / 24 Kasım 2007
Tuba Büyüküstün hayranıyım. Türkan Şoray hayranıyım. Yeni nesilden de Tuba Büyüküstün ve Ece Uslu hayranıyım. İkisinde de beni etkileyen gözleri ve sesleridir. İkisinin de gözlerinde hüzün, buğu, güzellik. Gülseler dahi ıslak ıslak bakabilmeleridir. Sesleri de aynı hüzünlü etkileyici. Tuba’yı ilk Çemberimde Gül Oya’da izleyip hayran kalmıştım. Yan rolde olmasına rağmen nasıl etkisine alıyordu her şeyiyle insanı. Sırf onun için takip etmiştim diziyi. Sonra Ihlamurlar Altında da Zarife’yi hiç hatırlatmadan yeni rolünü, Filiz’i muhteşem oynamıştı. Şimdi de Asi’yle yine harikalar yaratıyor. Gözleriyle, sesiyle oyunculuğuyla muhteşem. Onu izlerken önceki rollerini hiç hatırlatmadan yeni rolünü o kadar iyi canlandırıyor ki öncekileri anımsamadan kapılıp gidiyorsunuz. Yeni rolünde çok başarılı. Tüm dizileri cumaydı… tüm cumalarımda Tuba için kapalı. Murat Yıldırım… onu da ilk Bütün Çocuklarım’da izleyip çok beğendim. Sonradan Fırtına da son bölümlerini izlemesem de çok başarılıydı ama en çok Asi’de beğeniyorum. Giderek oyunculukta vazgeçilmezlerden olacak. Çetin Tekindor… onun için ‘oyuncu gibi oyuncu’ diyebilirim. Nur Sürer ise tıpkı Tuba gibi, önce canlandırdığı rolleri hiç anımsatmadan yeni rolünü insanlara nasıl güzel işliyor. Aslında diziyi sevmemin bir nedeni de tüm oyuncular. Hepsi o kadar güzel ki hiç “Of, bu olmasaydı” dediğim olmadı. Hepsi çok güzel. Müzik Nail Yurtsever’e ait. Gerçekten çok iyi bir müzisyen, bestekar. Çok güzel çalışmaları dinliyoruz. tuba-ece / 24 Kasım 2007 |
GULPEMBE72 / 24.11.2007
Defne'nin bu kadar kırılgan olması beni sıkıyor. Adeta kompleksli bir kız gibi. Kerim ne buldu anlayamıyorum, nesi cezbetti? Masum görüntüsü mü? İçine kapalı oluşu mu? Can sıkıcı, devamlı susan bir kız... (Melek bile fiziksel sorununa rağmen daha rahat ve neşeli) Hiç birbirine denk tip değiller (Defne-Kerim). Demir gibi SIĞ demek istemiyorum Defne için sıkıcı ve iç karartan bir tip...
siyah-beyaz / 24 Kasım 2007
Biraz önce tekrar özet halinde izledim. Evet, yanılmamışım oldukça güzel bir bölümdü. Herkes gibi ben de battaniye Asi Demir üçlüsüyle birlikte eridim gittim, süperdi ve tam beklediğim gibi davrandılar. Her ikisi de kendisine yediremiyor bu şekilde etkilenmeyi ama görürüm ben onları 2-3 bölüm sonra!
Gelecek tahminlerime gelirsek. Asi Süheyla’nın kızı falan değil Allah aşkına. Yapmayın arkadaşlar, böyle hastalıklı bir şey olabilir mi? Kuzenlerin evlenmesi bir Türkiye gerçeği olabilir ama asla doğru değildir. Bunun akıllara gelmesine bile çok şaşırdım, forum ahalisinden beklemezdim... Her neyse bence Aslan Süheyla’nın ve İhsanın babasının oğlu. Bununla ilgili birçok ipucu verildi zaten. Aslanın Kozcuoğlularının parasını bu kadar diline dolaması, sarhoşken paranın yanlış kişilerin elinde olduğunu söylemesi vs. kısacası Aslan hem laf ettiği Kozcuoğlularının varislerinden biri hem de Süheyla’nın oğlu! Böyle bir konumda olduğunu öğrendiğinde o sapık haliyle yapacaklarını düşünmek bile istemiyorum. Diğer yandan Aşk ve Gurur ekseninde bakarsak: Kerim bir anlamda Demir’in Defne konusundaki çıkışıyla İstanbul’a kaçtı. Daha doğrusu Süheyla’dan sonra bardağı taşıran son damla oldu. Kerim’in İstanbul’a gitme ve Defne’den uzaklaşma sebebinin bu olduğunu, Asi’nin öğrenip hesabını Demir’den sormasını bekliyorum. Bunu öğreneceği kişi de önemli... bu Melek olabilir. Arayı düzeltme adına yine ağzından bir şeyler kaçırabilir inşallah!!! Sonuçta daha cenaze var. Ertesi gün cenaze için yola çıkacaklar. Muhtemelen bu kez arabada Süheyla da olacak. Bu sahneler olabilir. Ayrıca gün doğdu sonra ne yapacaklar çok merak ediyorum. final sahnesinde kesip devam ettirmeyeceklerini sanmam. Vamos / 25 Kasım 2007 |
Arkadaşlar hala Süheyla'nın oğlu kim tartışması yapıyorsunuz. Dikkat ettiyseniz 5.bölüm hakkında söylediklerimin hepsi doğru çıktı... Bu nedenle de Süheyla'nın oğlunun kim olduğunu biliyorum ve yazıyorum. Aslan.
nivea – 25 Kasım 2007
Bu dizinin bir asaleti var… Asi de Demir de böyle bir hoşlaşma olmasına rağmen tam olarak açılamayacaklar. Bu aileler arası çatışma bitene kadar tabi… biter mi bilinmez ama doya doya aşk yaşayamayacak olmaları kötü.
aylnaslm / 25 Kasım 2007
3 bilinmeyenli denklem gibi bu çocuk!
Süheyla bu çocuğu ne zaman dünyaya getirdi. Bence önemli olan soru bu. Ablasının ölümünden önce. Çünkü Demir ve Melek’i yanına alıp kocası ile karşılaştığında hamile değildi. Çoktan doğmuştu bu çocuk. Peki ne kadar önce doğmuştu? Eğer bu çocuğun babası İhsan ise çocuk Defne ile yaşıt olabilir. İhsan Neriman ile bu yüzden evlendi. Evlendikten sonra Süheyla ile birlikte olmayacağına göre önce birlikte oldu. Neriman ve Süheyla aynı zamanlarda hamile kalmış olabilirler! Bu çocuk Aslan ise İhsan’ın haberi yok mu? Kahya biliyor mu? Peki ya karısı biliyor mu? İhsan’ın haberi olsa Aslan’a çok daha farklı davranırdı bence. çok çok iyi olmasa da en azından içi sızlardı. Bunu bir şekilde izlerdik. Çünkü ben İhsan’ın Süheyla’yı sevdiğini düşünüyorum. Onun çocuğu diye kıramazdı. İhsan’ın haberi yok. Tabii Aslan Süheyla’nın çocuğu ise ve babası İhsan ise… mathılda / 25 Kasım 2007
Demir’in bakışlarını unutamıyorum, bitirdi beni o bakışlar ama Demir’e şaşırmadım ben çünkü o Asi’ye öyle bakıyordu… utanmadan. Asi gözlerini kaçırıyordu. Özellikle battaniye sahnesinde beni şaşırtan Asi oldu, çünkü o da gözlerini almadı Demir’inkilerden. Süperdi. Süheyla bu bölümde çiftliğe gelirse o bakışlar bir yana, Demir-Asi’yi öyle yakın göreceğimizi sanmıyorum.
Bir de İhsan amcam Asi’ye Demir sana ne anlattı dediğinde Asi geçmişte bir şey mi oldu diye şüphelendi. Demir de teyzesinin başka sakladıklarının olduğunu düşünürse, Asi ve Demir geçmişi didikleme konusunda birlikte bile hareket edebilirler, bana öyle geliyor. aasiii / 25 Kasım 2007 |
[duygu] / 23.05.2008
Geçmişi birlikte didiklemezler bence ama Demir’imin teyzesinin ortaya çıkmasından sonra Asi ile Demir çok çakışacak söylemedi demeyin!!!!
İhsan amcamın hiç bir suçu yok. Niye her şeyi bu aile ödüyor anlamadım. Demir’im anla artık… onların bir suçu yok her şeyin başı Yusuf Ağa. Bakışlarına bitiyorum, benim için yılın çifti Tuba ile Murat… harika oynuyorlar. nurche / 25 Kasım 2007
Dikkat ettiyseniz Süheyla Hanım İhsan Beyi kötülemedi orda. Genel olarak Kozcuoğlularını kötüledi. Ama Demir tek suçlu olarak İhsan Ağa’yı biliyor ve umarım ileriki bölümlerde Süheyla Hanım Demir’in kafasındaki bu yanlışlığı düzeltir. Yoksa Kozcuoğluları daha çok çalışacak gibi duruyor Demir Bey’in çiftliğinde.
merve_polat / 25 Kasım 2007
Cenazeyi ben de çok merak ediyorum. leyla Asi’yi görünce ne yapacak acaba, umarım Demir’in Asi’ye bakısını da yakalar.
Çiftliğe nasıl dönecekler merak ediyorum. Demir-Asi-Melek-Süheyla aynı araba mı olurlar acaba? Belki de o bölümü göstermezler. Suçsuz olan birine suçluymuş gibi davranmak, üstelik hiçbir şeyden haberi yokken ,tam bir saçmalık. Ama Asi şüphelendi. Birinin böle davranması için olağanüstü sebepleri olması lazım dedi Demir’e. Asi bu işi araştıracak kesin. Belki de babasıyla Süheyla’nın ilk karşılaşmasına o şahit olur. Defne beni çok şaşırttı açıkçası. Kerim gidince yataklara düşecek sanmıştım, güle güle Kerim bile dedi. Aman öyle bir adam için üzülmeye değmez, aşkına sahip çıkacağına kaçmayı seçti. En basında su koyverdi. Hiç hoşlanmadım bu hareketinden. aasiii / 25 Kasım 2007
Bir kere izleyince bağımlılık yapıyor. Ben şahsen dizinin fragmanları ilk dönmeye başladığında diziyi izlemeyi hiç düşünmüyordum ama ilk bölümü izledikten sonra kesinlikle bu diziyi son bölümüne kadar izleyeceğim dedim...
merve_poat / 25 Kasım 2007 |