dream / 12.04.2009
Fragmanı çok şaşırarak izledim. Bizim dede bizi yine şaşırttı. Ben de yardım eder borçlarını öder diye umuyordum ama yaptı yapacağını. Zavallı İhsan. borç isterken çok zorlandı aldığı cevaba da değmedi.
Kerim haklı olarak Demir ve Süheyla teyzeye hesap sorar. Demir gerçekleri söyleyecek galiba Kerime… İhsanın Asiye ''hayatta bir şey kazanamasam da senle övünürdüm'' demesi çok doğru, bende olsam büyük bir hayal kırıklığı yaşardım... Ama Asi de haklı. Bilemiyorum iki arada bir dere kaldım. Demir ve Asi’nin kuş uçurdukları sahne çok güzeldi, her şeyi geç o bakışlar var ya insanı bitiriyor. Fragmanın son sahnesi de çok güzeldi. Demir haliyle çok şaşırdı, beklemezdi Asi’nin üstüne battaniye örtmesini... ama Asi’miz de bayağı yumuşadı. Demir’in o bakışları karsısında kim olsa yumuşardı. Hem Asi’nin akşam akşam orda ne işi vardı acaba. Babası nasıl izin verdi pink-k(c) / 20 Kasım 2007
Bence İhsan, Demir'in arabasını durdurup "kızımla görüşmeyeceksin, ondan uzak dur" demeyecek. Çok saçma çünkü öyle demesi... Benim aklıma başka bir şey geldi: "kızımı çalıştırma, beni çalıştır yanında" diyebilir bence...
nivea / 20 Kasım 2007
Fragman'da Asi’nin ağlaması sanırım sabun sahnesinden sonra olacak ve yolda İhsan Bey kızlarını paylayacaksa Asi babasının bu çıkışı üzerine ağlayabilir. Zaten İhsan Bey hırsını alamamış nasılda Neriman diye bağırıyordu öyle ama Neriman'la sonra barışmışlar, aman tatları bozulmasın.
Kerim ne güzel söylemiş Demir'e öyle, pasif bir karakter olmasın, Defne'ye duyduğu sevginin her daim peşinde olur inşallah, tabi Defne'nin de olması gerek. Demir her daim Asi'nin peşinde vallahi o kuşu beraber tedavi edecekler ve Asi'ye bakışları çok güzel bir sahne. deren1970 / 20 Kasım 2007
İhsan’ın fragmanda “Neriman” diye niye bağırdığını anlamış değilim acaba Asi’nin Demir’in yanında çalıştığını öğrendi ya “Sen biliyor muydun bunu?” diye mi soracak ya da onu biliyor sanıp bana nasıl söylemezsin diye mi kızacak, benim aklıma bunlar geldi şahsen... Kerim de artık Defene’ye neden kötü davranıldığının farkına varıyor sanırım. Bence de varsa iyi olur artık, kızı nedensiz yere suçsuz yere üzüyorlar. Gerçi Demir’im yapmaz öyle şey ama Süheyla yapar..
deniz123 / 20 Kasım 2007
Az önce fragmanı izledim.. Kendi kendime ne oluyor sana ya dedim... çok etkisinde bıraktı Asi beni. Sabahtan akşama kadar müziğini dinliyorum... bir kaç hafta öncesine kadar hiç umurumda değildi Asii.. şimdi ismini duyduğum an heyecanlanıp, dalıp gidiyorum...
E özge E / 20 Kasım 2007
Demir şimdiden böyle yanarsa intikam planlarını nasıl uygulamaya koyacak… muamma...
Ağustos Böcüğü / 20 Kasım 2007
Bence o fragmandaki sahne… yani battaniye sahnesi gerçek değil. Kesin Demir rüya görüyor. Yoksa asi gece vakti hem de Demir’in evinde Demir’i battaniyeyle sarıyor. Olmaz böyle şey. Yoksa Demir kızı mı kaçırıyor? ahesti / 20 Kasım 2007 |
funda
Müthiş bir fragman daha… kesinlikle güzel bir bölüm olacak.
İhsan'ın Demir'in arabasının önüne attığı sahnede ne kadar kızgın olduğu ortada. Yazık Asi'ye. Babasından o sözleri duymak ve o tavrı görmek oldukça ağır olmuş onun için. Cemal Ağa... azıcık izin ver de sana alışayım tam dedim, iyi alametlerin var… ama gördüm ki tahminimden çok daha sinsi birisin... Biraz Asi'yi Demir'in eline bırakmaz muhakkak yardım eder diye düşünürken ve İhsan kesinlikle ondan yardım istemez derken… İhsan gururunu bir kenara bırakıp asla istemem dediği yardımı istiyor. Asi söz konusu olmasaydı kesinlikle istemezdi ama belli ki Asi için buna da katlanıyor. Cemal Ağa ise eline düşen İhsan'a yardım etmek için ayaklarına kapanmasını yalvarmasını bekliyor. Ağzının salyaları akmakta, iştahı kabarmış adeta. Yazık sana Cemal Ağa! Kerim nihayet bir şeylerin farkına varmış ve nedenlerini öğrenmek için Demir'i sıkıştırıyor… Gelelim Asi ve Demir'e... şimdi bu fragmanı izleyen ve diziyi hiç izlememiş biri olan bu ikisinin sürekli didiştiğini neden bilsin. Kavuşamamış aşıklar gibi duruyor, araya kızın babası giriyor ama bunlara rağmen aşıklar bir araya geliyor gibi bir izlenim var. Asi ve Demir'in yan yana olduğu Asi'nin elinde tuttuğu kuşu uçması için bıraktığı Demir'in Asi'yi hayran hayran izlediği ve bakışlarının birbirine kilitlendiği sahne çok güzel. Asi Demir'in çiftliğinde kalmaya mı başladı ne! İkisi bir arada yoksa nasıl olurlar? Üstelik Asi Demir üşümesin diye üzerine örtmek için bir şeyler getiriyor kendi elleri ile Demir'in sırtını örtüyor. Bakalım neler konuşacaklar sude9 / 20 Kasım 2007
Bunlar Demir’in iyi günleri şimdiye kadar hiç aşık olmamış ve aşka inanmayan bir adam düşmanının kızına daha fazla yakınlık hissetmeye başladığında dünyası tepetaklak olacak bu kadar keskin duygu dönüşleri olmaz bu duyguyu kabul etmesi çok zor olur. Oldu kabul etti yılların nefreti ve intikamı ne olacak.
Asi hayattaki en değerli varlığım babamdır dedi bundan ötesi mi var. İhsan’ı üzse ilk Asi dikilir karşısına bir şey yapmasa geçmişi yakasını bırakmaz. GULBEYAZ76 / 20 Kasım 2007
İlk dört bölüm paso inatlaşma laf dalaşı hatta şiddet içeren sahnelerde gördük ben artık Asi-Demir aşkını izlemek istiyorum ve mümkünse artık büyük aşk başlamalı diyorum.
merve_polat / 20 Kasım 2007
Kerim’in kardeşi Leyla’yı falan araya sokmasınlar… ne olur! Dizilerde 3. kişi olunca sinir oluyorum, klasik artık bu. Burada olmasın, olsa da platonik olduğunu kabul edip sinsin Asi-Demir'e karışmasın.
aasiii / 20 Kasım 2007
Leyla’nın Demir’e aşık olma ihtimali ne derece var bilmiyorum çünkü onlar kardeş gibi büyüdüler falan ya aklıma geldi ama sonra olmaz dedim. ama 3.kişi olayına gelecek olursak sana katılamayacağım, şimdi şöyle bir yakışıklı (Demir kadar olamaz tabi o ayrı) gelse diziye hatta Demir’in tanıdığı biri olsa Asiye vurulsa Demirde kıskansa fena mı olurdu? merve_polat / 20 Kasım 2007 |
funda
Leyla’nın Demir’e olan ilgisi Süheyla’nın da gözünden kaçmıyor. Leyla Demir’i sorunca Demir, Kerim, Melek, sen beraber büyüdünüz gibi bir şey dedi. Onu da onaylamıyor yani, üstü kapalı kıza Demir’le kardeş gibisiniz demeye çalıştı.
GULBEYAZ76 / 20 Kasım 2007
Arkadaşlar Asi'nin Demir'in üstünü örttüğünü söyleyince battaniye ile… böyle hayal etmemiştim! Doğrusu muhteşem bir sahneymiş, uyurken falan diye düşünmüştüm, oysaki bahçede bankta otururken, arkadan usulca yaklaşıp çok yumuşak bir hareketle sanki eşinin, sevgilisinin üzerini örtercesine öylesi bir örtmüş ki battaniyeyi, Demir'de öyle bir şaşkınlıkla dönüp bakmış ki, çok hoşuma gitti.
sude_19 / 21 Kasım 2007
Battaniye sahnesinde bulundukları yer Demir’in çiftliği olmayabilir bence. Dikkat ederseniz Asi’nin omzundaki de bir battaniye. Burası belki de Asi’nin evine yakın bir yer. Belki Demir Asi’yle görüşmek için gelmiştir. Veya anlaşmışlardır akşama yıldızların altında buluşalım diye.
Bildiğim şu: Asi-Demir birbirlerine aşıklar ve bunun farkına bu bölümde varıyor olabilirler. Çünkü, kuş sahnesinde Asi’yi ilk defa Demire açıkça; aşkla, samimiyetle, içinde nefret veya gurur barındırmayan bir bakışla bakarken gördüm. Demir bu bakışı… son zamanlar tekrar ediyordu ama… Asi’ye o da o an öyle bakabildi. Gözleri buluştu adeta... Ne konuşacaklar acaba? aasiii / 21 Kasım 2007
Çok şeyler karışacak. Duygular karışacak, aileler karışacak. Daha doğrusu Asi ile Demir birbirlerine karışacaklar. Ama Demir, Asi’yi ilk gördüğünde ona ısınmıştı. İhsan’ın kızı olduğunu öğrendiğinde de ondan biraz nefret eder gibi oldu ama o bir anlık bir şeydi veya 2 günlük bir şeydi. Ona emir verirken veya laf söylerken bile nefretle bakamıyor. Hep bakışları Asi’ye karşı yumuşak. Asıl Asi, Demir’e aşık olduğunu veya bir şeyler hissettiğini anlayacak bu bölüm sanırım. Ama Aslan beni korkutuyor. O adamda doğuştan beri oluşmuş bir nefret var İhsan Bey ve ailesine karşı. Bir tek Asi’ye yumuşak. Ona aşık bence. Ailede biliyor ve sürekli onu uzak tutuyorlar. Zaten çok da sinirli ve asabi. Dedenin ve İhsan’ın Demir’den değil asıl Aslan’dan korkmaları lazım. O adamda kasabayı karıştıracak kadar dedikodu malzemesi var. Her an patlamak üzere bekliyor. Ve baba onu durduruyor. narima / 21 Kasım 2007 |
puppetteers / 14.08.2009
Bölüm özeti…
Asi hala çalışmaya devam ediyor… çok güzel zaten tahmin ediyorduk. Cemal Ağa da ellerini ovuşturmuş durumda İhsanın ayağına düşmesini zevkle izliyor. Kerim İstanbul’a gidiyormuş, Demir iş yüzünden gönderdi herhalde ya da Süheyla Hanım istemiştir iş sebebiyle, Defneden uzaklaştırmak istiyorlardır. Kerim Defne’ye bu kadar bağlanmamalı diye düşünüyorlar herhalde.. sinem* / 21 Kasım 2007
Battaniye sahnesinden belliydi Asi'nin çalışmaya devam ettiği. Yoksa gecenin bir vakti Demir ile nasıl bir araya gelirdi. Demir’i altüst eden beklenmedik haber… Eniştesinin ölümü değildir herhalde… Tamam bu onu altüst eder ama bu beklenilmeyen bir şey değil. Ancak buna bağlayacaklar gibi
sude9 / 21 Kasım 2007
Başka haber ne olabilir ki, beklenmedik ve Demiri altüst edecek olan acaba eniştenin ölümünden sonra Demir’in teyzesinin kaybettiğini sandığı bebek mevzusu mu ortaya çıkacak veya geçmişte alakalı başka bir sır.
gzd_gzd / 21 Kasım 2007 Demir'i üzen gelişme eniştesinin ölümüdür. Çünkü bölüm resimlerine bakınca Melek de Demir de yıkılmış görünüyorlar. Eğer geçmişle ilgili bir şey öğrense ve üzülmüş olsaydı sadece Demir üzülürdü. Melek’in yine hiçbir şeyden haberi olmazdı. Asi de resimlerden anlaşıldığı üzere Demir’i teselli etmeye çalışıyor. Bu sayede bu kadar çok yakınlaşmış olacaklar. Asi'nin battaniye örtmesi oradan geliyor anlayacağınız. Hatta hatta eniştenin ölümü Demir için yeni bir başlangıç bana göre. Neden derseniz… Asi bu zor zamanında Demir'in yanında olacaktır. Bu sayede Demir de eniştesinin ölümünü az yarayla atlatacaktır. Asi'nin tesellisi eniştesinin ölümünü unutturmasına yardımcı olacaktır ve bu sayede yavaş yavaş Asi'ye olan ilgisini fark edecektir. Asi'nin aslında kendisini ne kadar rahatlattığını, yanında bazı şeyleri unuttuğunu anlayacaktır. Neslihan17 / 21 Kasım 2007
Bence Süheyla çocuğunun doğum esnasında öldüğünü sanıyor yoksa bu kadar zengin olduktan sonra bir şekilde çocuğunu arardı herhalde ya da o da hissetti çocuğunun psikopat olduğunu karşılaşmasak daha iyi deyip uzak duruyor.
Ben de Süheyla Aslan’ın oğlu olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorum. Böyle sahnelerde annenin gözleri dolar özlemle oğluna sarılır biz de duygulanırız izlerken falan ama ne Süheyla böyle bir anne (soğuk ya o açıdan) ne de Aslan özlemle sarılınacak bir oğul. Yani gerçekten bu sahneyi çok merak ediyorum. Aslan İhsan’ın mal varlığına ortak olur da tabi malvarlığı kalırsa o zamana, diğer taraftan ancak Süheyla hanım ölünce onun hisselerine sahip olabilir gerçi Süheyla gel oğlum benim işlerin başına geç derse bilemem tabi. Artık Aslan’ın havasından geçilmez şimdi bile emirler verip duruyor o zaman hiç çekilmez olur. lawinia / 21 Kasım 2007
Evvelki bölümde Asi'nin elinde bir kitap vardı. Kızımız İng. roman okuyordu. İsmi Hard Times... Google'dan baktım Charles Dickens’ınmış... Ve yazar hakkındaki bilgi bana biraz tanıdık geldi: Borçlarını ödeyememesi yüzünden, babasının hapse atılmasına tanık olan 12 yaşındaki Charles, maddi sorunlar yüzünden okuldan alınır. Önce ayakkabı boyası üreten bir fabrikada daha sonra bir noterin yanında katip olarak çalışmaya başlar. Bir gazetenin parlamento muhabiri olur. Mutsuz geçen çocukluğunda edindiği olumsuz izlenimler, ileride yazacağı romanlara temel oluşturacaktır. Tabii birebir değil aynı değil ama bu yazarın bir kitabını okuması daha doğrusu okutturulması bana diziye gösterilen özen gibi geldi... NE DERSİNİZ? siyah-beyaz / 22 Kasım 2007 |
funda
Asi sentleri almak için çiftliğinde çalışmasını istediğini İhsan'a anlatmıştır, İhsan'da Asi'nin buna mecbur kaldığını anlayıp harekete geçmiştir… arabanın önüne atlaması da bunu gösteriyor... Kendi aralarında bu işi halletmeleri gerektiğini söyler tabi yaptığı için de Demir'e olan kızgınlığını cümlelerine döker... Demir bunu kabul eder mi? Zannetmiyorum… öyle olsaydı Asi'ye senetleri kurtarmak senin elinde demezdi. İhsan’a değil Asi'ye senetleri ödettirecek. Tabi İhsan için kendisinin değil kızının Demir'in emrinde çalışması çok daha üzücü ve kırıcı, Demir de bunun farkında... Demir tehlikeli bir oyun oynuyor farkında değil, aşka tutulduğunda ve vazgeçemeyecek konuma geldiğinde çok çekecek.
sude9 / 22 Kasım 2007
Bugün battaniye katlarken kendimi Asi zannettim gözümün önüne merakla beklediğimiz o battaniye sahnesi geldi.
Battaniye sahnesi eğer eniştenin ölümü sonrasında gerçekleşiyorsa bence Demir, teyzesi ve eniştesi tarafından bugüne getirildiğinden bahsedecek. Asi annesini sorunca da bölüm bitecek. Bu arada merak ettiğim konulardan biri: Demir’in babası nerde? Kimdi? Annesinden önce mi sonra mı öldü; eğer öldüyse? Öldüyse ne zaman öldü bundan bahsetmeliler. Mesela anne intihar ederken baba neredeydi, baba yoktu da anne mi bakıyordu çocuklara. Baba varsa anne neden çocuklarla beraber atladı nehre. Babasına emanet edebilirdi. aasiii / 22 Kasım 2007
Annesi Yusuf Ağa’ya kendilerini kovmamasını isterken ve hırsızlık yapmadığını söylerken kocam öleli çok olmadı diye bir söz geçiyor... baba ölmüş sıkıntıya düşmüşler üstüne bir de iftira ve hırsızlık damgası…
sude9 / 22 Kasım 2007
İhsan Demir’in arabasını önünü keserken ne yapsın zavallı adam kızının başkasının yanında köle gibi çalışmasını istemiyor. Gerçi Demir Asi’yi başında taşır ama İhsan bunu nerden bilsin.
esra36 / 22 Kasım 2007
Geçen gün tesadüfen izledim, konu efelerdi, dizideki ağanın çizmesi gibi çizmenin sahibi olmak için o zamanlarda bir tarla satmak gerektiğini söylüyordu, bu çizmeleri yapan biri... Ayrıca efe çizmesi diye de bilinirmiş ama efeler asla çizme giymezmiş. Çünkü ayaklarına giyene kadar atı alan Üsküdar’ı geçermiş.
siyah-beyaz / 22 Kasım 2007
Engellerle dolu bir aşk bu. Hayır kendilerine nasıl engel olacaklar onu bilemedim! Hadi Asi neyse de o şimdilik bir şey bilmiyor normal sıradan bir aşk onun için ama Demir zorda. Hem aşık hem geçmişi ortada hem Asi gözünün önünde. Nasıl dayanacak nasıl uzak durabilecek Asiden. Sarılmak öpmek koklamak filan isteyecektir yani kim sevdiği gözünün önündeyken uzak durabilir ki. Demir de duramaz… Demir imkansız dese de kendini bu aşktan uzak tutamayacak. Bu durumda da çok acı çekecek. Çünkü bir yandan aşkını yaşama arzusuyla yanarken bir yandan da kendi bildiklerimi Asi’ye anlatsam ters tepki alır mıyım, onu kaybeder miyim, endişesi yaşayacak. Hem aşk yaşayacak hem de acı çekecek sanırım. Hakikaten ben bile korkuyorum Asinin tepkisinden. Hafif bir tepki olmayacak sanırım.
GÜL GÜZELİ / 22 Kasım 2007
Demir'i canlandıran Murat Yıldırım’ın en kısa zamanda diksiyon dersi alması lazım. Biraz iç Anadolu şivesi var ve bazen çok belirginleşiyor. Bu diziye özellikle yakışmıyor çünkü Antakya, İskenderun ve İstanbul’da büyümüş ve üstelik teyzesi Süheyla Hanım bile yirmisinde falan Antakya'dan çıkmış olmasına rağmen, zerre kadar diksiyon bozukluğu yokken, Demir'de hiç olmamalı olsa dahi Doğu Akdeniz şivesi beklerdim. Sanırım kendi sesini kullanıyor ve Murat Yıldırım’ın kendinin diksiyonu bozuk. Murat, bir an evvel bu is için kolları sıvamalısın. vision / 23 Kasım 2007 |
funda / 16.11.2009
Murat Yıldırım kendi sesini kullanıyor. Ben beğeniyorum ancak ‘L’ harfinin vurgulu konuşmuyor... Cemal Ağa gibi oluyor yani. Sert karakter ancak kendi ses tonu daha yumuşak ve duygusal. SONAY T. / 23 Kasım 2007
Hiç fark ettiniz mi bilmiyorum ama Demir hep direk Asi’nin gözlerinin içine bakıyor, gözlerini hiç kaçırmıyor. Hatta Asi gözlerini kaçırsa bile Asi’nin gözlerini arıyor. Bu da ister Demir kabul etsin ister etmesin zaten Asi’yi çok beğendiğini gösterir. Demir Asi’nin İhsan Bey’in kızı olduğunu öğrendiğinde de çok sarsıldı. Çiftlikte çalışan bir işçi olmasını tercih ederdi tabi, çünkü ilk karşılaşmalarında işçi zannetti, o yüzden kendini geri çekmedi ve hazırlıksız yakalandı. Şimdide istediği kadar hırçın davransın Asi’yi sevmekten kendini geri alamıyor. İleriki bölümlerde kendiyle de çok hesaplaşmalara girecek ama nafile. Kızda çok güzel ama… Demir ne yapsın!
glas / 23 Kasım 2007
İskenderun asri mezarlık ta çekim yapıldı. Demir in eniştesi gömüldü. Asıl haber cenazeye Asi de geldi. Gün boyu çekimleri izledim. Hepsi ordaydı ama Defne anne ve babası yoktu. Kozcuoğluların’dan bir çelenk vardı. Ve Tuba Hanım muhteşemdi herkese gülücük saçtı. İskenderun’da bayağı çekim yapmaya başladılar. Gerçekten harika bir şey.
Alıntı
Bu da nerden çıktı? ne işi var Asi’nin cenazede. Belki Demir’le işi ilerlettiler destek olmak için gitti. Veya Melek için.
aasiii / 23 Kasım 2007
Asi ve Demir’in arasında öyle bir çekim var ki bir tek onları değil bizi de etkiliyor bu çekim. Hırs, intikam düşüncesi, duygular birbirine karışmış durumda burada. Fırtına öncesi sessizlik gibi geliyor bana. Birbirlerine aşık olduklarında bu aşkı yaşayacaklardır az da olsa. Yani Demir intikamının arkasına saklanıp da aşktan kaçmayacaktır ama ailesi geçmişi gözünün önünde. Melek’in kolu, teyzesinin konuşmaları, Demir’in dengesi şaşacak… yani bu aşk onlara mutluluk mu verecek zarar mı bilemiyorum… ama merak içinde bekliyorum...
GÜL GÜZELİ / 23 Kasım 2007
İhsan'ın Asi'ye kızgınlığı kırgınlığı Asi'yi çok üzer… üzmüş de fragmandan belli. Demir de Asi'yi bu durumunda yalnız bırakmıyor, baksanıza birlikte kuşu uçuruyorlar. Demir yalnız başına oturan Asi'nin yanına gidiyor. Bu olanlar ile araları yumuşamış. Demir’in de eniştesi ölüyor, Asi kayıtsız kalmaz tabi. Akşam bir başına üzgün bir şekilde oturan Demir'in yanına gidip omzuna battaniye örtüyor (battaniye sahnesini buna bağladım ben, yoksa ne diye gidip yanına üzerini örtsün).
sude9 / 23 Kasım 2007
İskenderun’da da baya çekim yapıyorlar, Antakya’da da ama genelde çiftlik tarafında Demir köprünün orda... Asi’nin dedesi ve Demir’in annesi Antakya’daki mezarlıktaydı. Ya da yine Asi’nin dedesinin gittiği kahve buranın en eski kahvesi ve tam da eski Antakya evlerinin olduğu caddelerde çekiliyor. Ama dediğim gibi genelde hep Demir Köprü tarafında çekildiği için çekimlere rastlamak çok zor… Oyuncuların kaldıkları otel Demirlerin en başta kaldıkları otel… o da Antakya’nın içinde.
sezgii / 23 Kasım 2007
Şimdi bölüm resimlerine baktım da...
Asi nehrin kenarında düşünceli duruyor. Babası çiftlikte çalıştığını öğrendikten sonra olabilir bu. Yani yalnız kalmak düşünmek için gidebilir, sonra yanına Demir gelir. Belki burada Asi ona babasının öğrendiğini anlatır ve birazcık yakınlaşmanın adımı atılır. Nehir1415 / 23 Kasım 2007
Sanırım Demir'in küstah, tepeden bakan bir duruşu var ama başkalarına karşı değil sadece Asi ve ailesine. Bu duruş da Asi'yi kendini savunma durumunda bırakıyor. Ne zor bir durum, hem beğenip hem hırpalamak istemek... ikisi için de zor... siyah-beyaz / 23 Kasım 2007 |
funda / 13.11.2009
Hayallere dalıyorum yine geçmiş bölümlere yolculuk yapıyorum. Bu günü onların bendeki yerini onlardan kopamayışımı her kareyi izlediğimde yüreğimin aynı heyecanla titreyişini... boşuna sevmemişim hiçbir şey boşuna değilmiş.
Page, 24 Ekim 2009
"bu masalın ilk fısıltıları"… Demir şehre gelip Asi’yi ilk gördüğü anda başlamıştı aslında. Asi Demir’i, Demir Asi’yi bir anda egemenliği altına alıvermişti. Dolayısıyla hepimizi tabi ki de. Öyle ki Demir’in bakışlarından bile ne demek istediğini anlamadık mı hepimiz… ne zaman kızgın olduğunu, ne zaman mülayim olduğunu hissettik Asi’yle birlikte. O altın hepimizin sembolü oldu. Tıpkı Asi'nin Demir’e Demir’inde Asi’ye sadık kaldığı gibi sadık kaldık bu aşka hepimiz. Selmos / 24 Ekim 2009 |
|
funda
Altın asidemirden sonra bambaşka değer kazandı benim için. Takı olmaktan çıktı. asidemirin sembolü oldu... Hiç sevmediğim o altını onların yüzünden sevmeye başladım. Hatta bir ara ben de kolye olarak alıp takmayı düşündüm çünkü bayağı bir modaydı cumhuriyet altınları, tam altınlar… ama sadece onlara yakışıyor aşk gibi bakışlar gibi o altında onlara ait. Demirasiii / 26 Ekim 2009 |