funda
 
Kerim'in kız kardeşi (kimsesiz olmadığını da öğrenmiş olduk, neden kimse aramıyor diye merak ediyorduk) fazla hayran bakıyordu Demir'e ama kim olursa olsun Arslan'dan uzak olsun… çekilecek çile değil Arslan. Antakya'ya yakında gelebilir. Demir'in ailesini de bekliyorum. Süheyla İhsan karşılaşması olacak nasılsa.
İhsan kovulmalarına rağmen yardımda bulunmuş bu kadınlara ama kahya ile öyle bir konuştu ki olay bununla sınırlı değil izlenimini verdi...
sude9 / 10 Kasım 2007
 
Psikopat çıktı Aslan. Asi’'ye de aşık.
Süheyla bebeğinin adını anmıyor, ya yaşadığından haberdar değil ya da bebek yaşamıyor. Bebeğin Aslan olması için o çiftlikte kalmasını gerektirecek bir neden olmalı. Yusuf Ağa’dansa bebek, o zaman İhsan Bey’le kardeş olurlar ki bunun olacağını sanmıyorum. Bebek İhsan’dan olsa, hiç çocuğu gibi davranmıyor Aslan’a İhsan. Hem İhsan eşini seven bir adam. Kısaca Süheyla’nın bebeğinin çiftlikte olduğunu sanmıyorum ben.
modest2000 / 10 Kasım 2007
 
Valla sizi bilmiyorum ama tabir-i caizse Demir bu bölüm ‘odun’ olduğunu ispatladı. Yahu kıza öyle tokat attı ki, kızın suratı kızardı üstüne çizildi. Asi isteyerek çarpmadı kırbacı. Kızı öyle bir çekti at üstünden Asi yeri öpecek sandım. Ayrıca dans sahnesi de çok kabaydı. Hoyrattı. Kızla dans mı ediyor onu sürüklüyor mu anlamadım. 3. Bölüm beni çok gerdi. Diğer iki bölüm çok daha güzeldi.
forever_bim / 10 Kasım 2007
 
İspatlamak ne kelime… bu sıfatı ve daha fazlasını haketti...
Dans sahnesi… Evet, sertti ama yumuşak ve narin olsaydı tuhaf olurdu bana göre...
sude9 / 10 Kasım 2007
 
Olayların içine girip, karakterleri biraz daha fazla benimsemeye başladığım için 3. bölümü beğendim ama ben de Demir'in hareketlerini aşırı buldum. Zaten başından beri Asi ile aralarındaki gerilimi tam yerine oturtamıyorum kafamda. Özellikle bu bölüme kadar Demir, Asi'nin İhsan’ın kızı olduğunu bile bilmiyordu. İhsan nefreti yüzünden değildi yani hareketleri. Genel hali soğuk ve mesafeli desem, tam olarak o da değil. Başka insanlarla birlikteyken sevecen ve düşünceli biri hali var. Kitapta Mr. Darcy'nin soğukluğu ve mesafesi İngiliz toplumuna has sınıfsal farklılıklara dayanıyordu. Bizde Asi ve Demir itişmesi şimdilik bana temelsiz geliyor. Asi'de Asi olmaktan çok yabani bir kız görünümünde. Her şeye rağmen bugünkü tokat olayına böyle sessiz kalacak bir kız tipi çizmemişti bu bölüme kadar. Tokat sonrası karşılaşmalarında o kadar uyumlu olmayı da yakıştırmadım Asi'ye. Tokadı atana ise ne diyeyim bilmiyorum. Senaryoda niye böyle bir şey gerek duydular onu da anlamadım ya neyse!
Yine de diziyi ilgiyle izliyorum. Karakterlerin ilerideki bölümlerde yerlerine daha bir oturacağına inanıyorum. Oyunculukları da genelde başarılı buluyorum.
denizim_ 10 Kasım 2007
 
Bu diziyi çok beğeniyorum en çokta Çetin Tekindor için izliyorum ama Tuba Büyüküstün de çok başarılı, inanılmaz beğeniyorum. Murat Yıldırım hala benim beklediğim oyunculuk performansını gerçekleştiremedi. Asi’yle Demir’in karşılıklı sahneleri nedense beni etkileyemiyor. Tuba iyi pas veriyor ama Murat onu alamıyor… bir uyum sorunu olduğu belli.
tabularasa / 10 Kasım 2007
 
Bu bölümde Çetin Tekindor ve Murat Yıldırım’ın performanslarına hayran kaldım... Demir in tokadı çok aşırıydı ama bu dizide izleyiciye verilmeye çalışılan bu. Demir karakterine hayranım çok hoşuma gidiyor. Asi ye çok üzüldüm tokadı yedikten sonra atına atlayıp gidişine, arabada Kerim’le Defne’nin yanına giderken Demir in söylediklerini itirazsız yapışı falan...?
elifc / 10 Kasım 2007
 
Ben de Demir'in Asi'ye tokat atmasını beklemiyordum. Şimdi Asi'yi öpecek ve
ondan tokadı yiyecek diye bekliyordum açıkçası. Bence Demir kendi kendine itiraf edemese de Asi'den çok fazla etkilendi. Onun İhsan Bey'in yanında çalıştığına iyiden iyiye inanmıştı ki; birden onun düşmanı İhsan Bey'in kızı olduğunu öğrendi. Bence bu büyük bir şok oldu onun için. Zaten kendisi de pişman oldu sonradan. Ama nedense Asi'nin tüm olanlara rağmen onu arabasına almasına karşılık özür bile dilemedi. Sadece ''Birbirimizden hoşlan-
mak zorunda değiliz ama ikimizde daha sakin olabiliriz'' dedi. Ben hala Asi için endişeliyim. Çünkü Asi ona göre daha sakin. Demek ki Asi üzerine gittikçe ki; (gideceği kesin görünüyor) Demir kontrolünü kaybedecek.
GÜLPEMBE72 / 10 Kasım 2007
bnm/ 15.11.2007
 
 
Bütün oyuncuların performansları çok iyiydi. Hepsini tebrik etmek gerekir. Hele Çetin Tekindor'u ayakta alkışlıyorum. Özellikle Asi'yle olan o duygusal sarılma sahnesi harikaydı. Asi ve Demir birbirlerine çok yakışıyorlar. Hele o dans sahnesi muhteşemdi. Dans mı, hırs mı? Aşkın alevleri bacayı sarıyor gibi. Tokat sahnesine gelince, BG'den sonra gördüğüm en güzel karşılıklı tokatlaşmaydı.
ecemido / 10 Kasım 2007
 
Asiye bence Asi'den güzel bir isim. Asi'nin de hiçbir asiliği yok şu ana kadar... Bir atraksiyon göremedik...
Sıla'ya tecavüzü benimseten senaristler Asi'ye de tokadı layık görmüşler.
Defne fazla romantik… ee malum Demir Asi'yi ezip posa çıkarırken senaryoda denge lazım. Kerim salon erkeği gibi hatunun avcunu öpüyor yine de tatlılar ya... İyi geliyor onları izlemek.
İkinci bölüm süperdi bence. Şu Asi ile Demir kısmı da bir yerlere otursa senaryo da dizi de keyifli olmaya çok müsait ama daha değil...
forever_bim / 10 Kasım 2007
 
Bu aksam da tabiri caizse ekrana kitlendim.
Gerçekten de beklenileni veren bir yapım.
Murat ve Tuba’nın uyumu inanılmaz güzel.
Özellikle Demir nasıl bir karakterdir!
Sanırım birçok kişi tokat sahnesine takılmış… bence de senaryo açısından şimdilik gereksizdi.
Dans sahnesini ben beğendim çok etkileyiciydi ortamı düşünmezsek tabi.
Çetin Tekindor… denilebilecek tek şey yine ustalığını konuşturdu.
ashLı / 10 Kasım 2007
 
Asi şimdiden fazlası ile Demir’i etkilemiş olacak ki Demir kendini kontrol edemiyor intikamı ve kalbi arasında çok bocalayacak umarım Asi’ye bir daha şiddet uygulamaya kadar gitmez.
GULBEYAZ76 / 10 Kasım 2007
 
Okuduğum yorumların birçoğunda dans sahnesin den bahsedilmiş. Ben beğendim… şöyle beğendim; anlatılmak istenen güzel vurgulanmış o sahne iki aşık sevgilinin valsi değildi. İki inat aferdersiniz keçinin karşılaşması, bir hesaplaşma ya da kendilerini aşık olmamak için zorlayan, işi yokuşa sürerek kurtulmaya çalışan bir çift gibiydi. Ama gözlerden boşuna uğraştıkları anlaşılıyordu .
hamiş / 10 Kasım 2007
 
O dans sahnesinde Demir evlenme teklif edecek sandım bir an!
hamiş / 10 Kasım 2007
 
Demir istedi o tokadı atmayı bence. Sonradan pişman oldu o ayrı mesele tabi ama Asi’nin tavırları karşısında ona bir ders vermek istiyordu. İşte, kırbaç yağ sürdü Demir’in ekmeğine ve Asi de görgüsüz falan deyince yapıştırdı tokadı. Asi dedi ya bana babam bile vurmadı bu yaşa kadar başkası nasıl vuru diye.
Ne yalan söyleyeyim bende senetler karşılığından evlilik isteyecek dedim. Hani kan kusturacak ya Kozcuoğlu ailesine... ama öyle olmadı. İşçi olarak çalışmasını istiyor. İhsan Bey duyunca neler olacak bakalım!
sumisali / 10 Kasım 2007
 
Asi projesi çok güzel.
Ama bence bir aksaklık var Defne ve Kerim aşkında bir gariplik var. Bir sıcaklık bulamadım ben o aşkta. Sanki adam rolün içinde rol yapıyor gibi. Defne de o kadar çekingen ki, duygularını ifade edemiyor. Bakışlar ve replikler zayıf. Duygu yok sanki. Gerçekçi değil.
Demir e gelince o benim idolüm. Ama burada yaratılan o sert karakterden ötürü o sıcak bakışlarını tatlı gülüşlerini göremiyorum. Bence bu karakter biraz yumuşatılmalı. Bu adam aşk çocuğu ya.
Bir de teyzenin geride bıraktığı çocuğu Aslan olabilir. Çünkü Kozcuoğullarını bir türlü kabullenememiş biri o. Babası tarafından da sevilmiyor.
Tabi sevgili dede. Tuncay Kurtiz. Çok tatlı ya. Damadına sinir oluyor ve onu yıpratmak için elinden ne geliyorsa yapıyor.
Çetin Tekindor hakkında da bir iki şey söyleyeceğim. Sakal onu yaşlı ve bakımsız göstermiş. Ama geçmişte ne olduysa içinde İhsan Ağa da var. Ve Teyzenin geride bıraktığı çocuğu İhsan Ağa’nın tek oğlu olabilir. Bunu da bilmiyordur. Çünkü bu işleri İhsan Ağa’nın babası yaptı ise oğlunun bir yanaşma her ne ise teyze orada ondan bir çocuğu olsun istemez herhalde. Onu öldürsün diye birine çaldırtmış, o da kıyamamış o zamanlar çocuğu olamayan kahyanın karısına vermiş olabilir. Ne kurgu amaaaaaa…
BONCUGUM / 10 Kasım 2007
funda
 
 
Dün geceki bölümü bazı mantık hatalarına rağmen oldukça tatminkar bulduğumu söyleyerek bir giriş yapayım… Dün geceki bölümün yıldızı kesinlikle Çetin Tekindor'du. Tuba'nın bahsi geçen sahnede oyunculuğunu zayıf buldum açıkçası.
Görünen o ki Aslan Yusuf'dan olma Süreyya'dan doğma. Babasına çekmiş oğlan acımasız merhametsiz. Benim tahminin Aslan İhsan'ın oğlu değil kardeşi. Şu an için bilinen baba tarafından da çok sevildiği söylenemez. Bunu bir baltaya sap olamamakla açıklamak biraz hafif kalır. Aslan'ın bakışları tuhaf sanki bir şeyleri biliyormuş gibi. Şiddete de oldukça eğilimli. Hangi oğul her ne olursa olsun sebep babaya bıçak çeker? Elinde tırmıkla babaya bu kadar pis bakar? Neyse ilerleyen bölümlerde Pandora'nın kutusu açılır bizde anlarız işin gerçeğini.
Asi demek benim lügatimde başkaldıran demek. Başkaldırmak içinde ortada bir sebep olması lazım. Vara yoğa hırlayıp kavga çıkarana huysuz, geçimsiz derler. Yanılıyorsam düzeltin. Asi'nin Asiliğini göremedik diyen arkadaşlar nasıl bir anlam yüklüyorlar bu sıfata bilemem tabi. İlerleyen bölümlerde eminim ki çok beklenen bu "Asi" duruşu izleyeceğiz. Hatta bıkacağız. O yüzden anın keyfini çıkaralım.
Tokat sahnesi herkes gibi beni de şaşırttı… Şiddete karşıyım ve lakin hem Tuba hem Murat çok iyi oyunculuk çıkardılar o sahnede… Güzel bir çift olacaklar…
Ağustos Böcüğü / 10 Kasım 2007
 
Çetin Tekindor'un sahnesi muhteşemdi. Şimdiye kadar yayınlanan her bölümde duygulandığım bir sahne oldu. Bu bölümde de bu sahne bence tavan yaptı. Hafta boyunca Demir'in yüzündeki iz kırbaç mı değil mi derken, tekrar kırbaç sahnesi izler miyiz diye düşünürken… kaza da olsa Ihlamurlar Altında ki gibi benzeri bir kırbaç sahnesi gerçekleşti. Demir'e söyleyecek söz bulamıyorum. O tokat sahnesini hiç unutmayacağım. Umarım Asi'de hiç bir zaman unutmaz. Çuvalla yolda bırakılmasından daha fazla rencide olup üzülmesi gerekir.
benim / 10 Kasım 2007
 
Bölümün sonundaki dans sahnesinde ben kesin birbirlerine girecekler diyordum ama Demir pat diye senetleri sana vereyim benim çiftliğimde çalış dedi. Bu adamın ne yapmaya çalıştığını halaa tam olarak anlamış değilim. Tamam, intikam almaya çalışıyor ama yöntemini pek çözemedim aklıma gelen tek şey; intikamı Asi üzerinden alma düşüncesi...
merve_polat / 10 Kasım 2007
 
Dünkü bölümde Demir İhsan Ağa’ya değil de Asi’nin dedesine daha kinle bakmıyor muydu? Sanki İhsan amcama bakarken bakışları biraz olsun yumuşuyordu ama Asi’nin dedesine bakarken gözleriyle öldürecekmiş gibi bakıyordu. Ben diyorum ki Demir şimdi intikam hırsıyla yansa da zamanla İhsan Ağa’yı tanıyıp çok sevecek ve annesinin ölümüyle onun bir ilgili olamayacağını anlayacak. Asi’nin dedesine karşı birlik olacak. Gerçi İhsan amcamı ikna etmesi zor. İhsan amcam cephe aldı çünkü… ‘Demir Doğan’ın Çiftliği’ne gidilmeyecek’ filan dedi ama nedense Demir İhsan Ağa’yı çok sevecekmiş gibi geliyor bana. Nefret ettiği tek kişi Asi’nin dedesi olacak çünkü nedense Demir’in teyzesine ve annesine olanlarda Asi’nin dedesinin daha çok payı varmış gibi geliyor bana. İhsan Ağa sadece seyirci olmuş belki yardım etmek istemiş edememiş. Belki de hiç karışmak istememiş vicdanı çok rahatsız ediyor. Belli geçmişte olanlardan çok rahatsız ve mutsuz. Bence İhsan Ağa’nın hiç bir suçu yok ve Demir bunu anladığı andan itibaren hem Asi’ye daha çok bağlanır hem de İhsan Ağa’yı bir baba gibi sevmeye başlar gibime geliyor bilmiyorum…
GÜL GÜZELİ / 10 Kasım 2007
 
Bu bölüm çok etkileyiciydi, bence dizi bundan sonra başlıyor. Asi’nin kararını merakla bekliyorum... bakalım nasıl bir tepki verecek. Bu arada arkadaşlar Demir çok güzel ‘Asi’ diyor fark ettiniz mi? özelliklede şu sünnet çocuğunun bölümünde... dansları muhteşem ötesiydi. Lord İhsan Ağa toprağı sıktığı zaman bence oyunculuğun zirvesine ulaştı... briTugba / 10 Kasım 2007
Reytingler her geçen hafta daha da yükseliyor ve bu çok iyi bir şey, bundan sonra da düşme kolay kolay olmaz gibi geliyor. Tersine yükselerek devam eder.
gzd_gzd / 10 Kasım 2007
GULPEMBE72/ 10.11.2007
 
 
Şu Asi'nin yine ata bakım yaptığı sahne sonunda gidip aynı kıyafetle masaya oturması olmasa iyi olacaktı. Sen de demiştin ya, içimiz kalkıyor. İhsan Bey bile erkek olarak daha özenli. Çiftlikte evde farklı giyiniyor, daha hijyenik geliyor bana. Bazı arkadaşların Süheyla'nın da o kadar da masum olmayacağı düşüncesi bana da mantıklı geldi. İhsan bey de "Demir ne kadarını biliyor acaba "demişti. Demir'in teyzesinin de ciddi kusurları olabilir.
modest2000 / 10 Kasım 2007
 
Demir’in annesi hırsızlıkla suçlanmıştı, ister misiniz hırsızlığı teyze yapmış olsun. Ben de iyice uçmaya başladım. Emin olduğum tek şey Süheyla sütten çıkmış ak kaşık değil. Çok büyük sırlar gizliyor ve bunları Demir’in öğrenmesinden korkuyor. Ayrıca zamanı geldiğinde şirket yetkilerini de Demir’in aleyhine kullanacağını düşünüyorum. Enişte bile Demir’in üzülmesini ve hayal kırıklığına uğramasını istemiyor yeğenimle aramı açarsan beni çok kırarsın dedi. Süheyla enişteyi de kandırmıştır.
GULBEYAZ76 / 10 Kasım 2007
 
Hiç bir şey göründüğü gibi olmayabilir tabi. Geçmişte yaşananları 6 yaşındaki Demir'in algılarıyla gördük. Biraz da Süheyla'dan… ki o da açıklayıcı değil. Sadece doğum sahnesi. Senaristler sağ gösterip sol vurabilir. Şu anda her şey mümkün.
Ağustos Böcüğü / 10 Kasım 2007
 
Bence sağ gösterip sol vursunlar. Öngöremediğimiz şeyler olsun, şoke etsin ve enteresan bir finalle bitsin. Klişe olmasın, kült bir dizi olsun.
modest2000 / 10 Kasım 2007
 
Bence de aynen böyle olsun. Şaşırtsın, heyecanlandırsın bizler dumur olalım. Önceden tahmin ettiğin şeyleri seyredince bir kıymeti kalmıyor. Ben demiştim deyip gülüyorsun sadece.
Ama dünkü tokat sahnesi herkesi şaşırttı, çünkü beklediğimiz bir şey değildi. İnşallah her bölüm böyle şaşırtırlar bizi ama ''tokat'' ve ''şiddet'' içerikli şeylerle değil... dizi güzel gidiyor böylede devam eder herhalde.
esbii / 10 Kasım 2007
 
Senarist aslında hatalı bir şey yapmamış. Sonuçta Aslan amca veya dayı veya her ne olduğunu öğrenince bağrına taş basacaktır. Senaristin ensest tabusunu ele alan bir hikaye ele almasında şaşırtıcı bir şey yok. Ensest tabusu sonuçta biyolojik bir dürtü değil ki, sosyal ve toplumsal olarak öğrenilen bir şey.
Aslan farklı olduğundan ve o anne/babanın çocuğu olmadığından şüpheleniyorsa ki bu ihtimal var, megaloman doğasına uygun olarak Ağa’nın kızını kendine hedef bellemiştir. Aslında Aslan'ın aşık olduğu şey iktidar/güç. Aşk bahane... Aşık insan başkalarının karısına kızına bu şekilde bakmaz.
Sonuçta Aslan'ın düşündüğümüz gibi bir durumu var ise, senarist ensest tabusuna halel getirmeden bu işi çözecektir. Ama sonuçta senaryo açısından kötü bir soru değil: Bir insanın kardeşiniz/yeğeniniz olduğunu bilmeden ona aşık olabilir misiniz? Sorunun cevabı biyolojik olarak evet. Toplumsal olarak hayır. Sonuçta toplumsal değer yargıları galip gelecektir. Bu dünyanın en evrensel ve güçlü tabularından biridir.
Senaryonun amacı insanları bildikleri doğruları ve gerçekleri sorgulamasını sağlamaksa, bu açıdan başarılı. İnsan bazı soruların cevaplarını ezberlediği için değil, soruyu sorup kendi değerleriyle yanıtladığı zaman benimserse çok daha içselleştirmiş değerlere sahip olur sonuçta. (Acayip bir cümle olduğu ama ne demek istediğimi anladınız sanırım.)
auryn / 10 Kasım 2007
 
Demir’i savunanlar hadi şimdide savunsunlar. Neydi o tokat öyle. Zaten sevmiyorum Demir’i şimdi hele iyicene gözümden düştü. Asi ama iyi insanlık dersi verdi. Para gözcü dede Asi hakkında en has torunum dedi çok hoşuma gitti. Neriman Hanım da bostan korkuluğu muyum ben dedi. Günlerdir düşünüyordum, kadın kendi söyledi benim söylemek istediğimi. Demir Asi’nin Kozcuoğullarının kızı olduğunu öğrendi fakat hiç tepki vermedi, bu çok şaşırttı. İhsan Bey de Kerim’e bir geçmiş olsun demedi hiç yakışmadı ona.
Herşeyden çok duygulandığım sahne İhsan Bey’le Asi’nin sarılmaları. O sahneyi çok merak ediyordum ve gerçekten büyüledi beni. Dayanamadım ve ağladım. Çok duygu yüklüydü. Baba kız biz gençlere iyi örnek. Ne güzel dayanışma içindeler.
veedeeeeee dizinin kendine ait bir sitesi sonunda oldu. Buna da çok sevindim. 3 haftadır bekliyordum.
CanKuşu / 10 Kasım 2007
 
Bu arada çoğu kişi Asi’nin kıyafetini beğenmiyor ya, ben de pek beğenmiyorum ama idare eder. Yalnız belirtmek istiyorum, dikkat edin Asi’yi bence o şekilde giydiriyorlar, çünkü ilerde bir davet e veya başka büyük etkinliğe giderken Asi’yi bi prenses kadar güzel giydirip Demir’in başını döndürmek isteyecekler, eminim buna. Ve o sahneyi de dört gözle bekliyorum.
gulbeyaz / 10 Kasım 2007
funda
 
 
Demir Asi'nin Kozcuoğulları'nın kızı olduğunu öğrendi ve hiç tepki vermedi demişsin de; Asıl o tokat Demir'in yaşadığı büyük şok yüzünden gösterdiği aşırı bir tepkiydi bence. Çünkü Asi'den çok etkilendi. Gerçi bunu kendi kendine bile itiraf edemiyor şimdilik. Onun İhsan Bey'in yanında çalışan bir işçi olduğunu sanıyordu ama birden bire düşmanının kızı olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşadı. Asi de onu daha öfkelendirecek şeyler yapınca, tokatladı. Ben de çok şaşırdım ve tabi ki tüm bunlar asla mazeret olamaz. Ama ben daha da kötü şeyler yapmasından korkuyorum açıkçası.
Dedesi'nin ''Asi benim has torunum'' demesi güzeldi de; Demir'in bunu öğrenmesi pek de iyi olmadı. Tıpkı İhsan Bey'in tefeciden borç aldığını öğrenmesi gibi bu da Demir'in eline bir koz vermek oldu. Çünkü kendi kendine dedi ya; ''dedesinin en has torunu ise; babasının da en has kızıdır'' diye. Yani Demir'i Asi'ye intikam için daha da yoğunlaştırdı ve kötü oldu gibime geliyor benim.
GÜLPEMBE72 / 10 Kasım 2007
 
Asi’nin giyimi çok hoşuma gidiyor. Hiç değişmesin derim ben. Zaten Demir’inde ilgisini çekiyor giyimi gibime geliyor... tam adı gibi Asi bir giyinişi var.
GüLpArE_YeŞiM / 10 Kasım 2007
 
Son dans sahnesine bayıldım.
Birbirlerinden aslında anlam veremedikleri şekilde çok etkilenen ama intikam hırsları yüzünden dans ederken aslında adeta savaş veren, bunu da etrafındakilere yansıtmadan çok güzel bir dans gerçekleştiren bir çift gördüm. Gerçekten mükemmel bir danstı, daha başlangıçta Demir'in Asi'nin belini kavrayışı, Asi’nin onun kolunu okşar gibi yumuşak hareketlerle eliyle omuzlarına doğru çıkışı, dansın çok hareketli, aynı zamanda agresif sinirli hali, suratlardaki ufak dağları ben yarattım edası, burnundan kıl aldırmayışları, her şey o kadar mükemmeldi ki,
İşte Filiz'im dedim kendi kendime, ya ben bu kızı çok seviyorum, tabi Filiz dediysem eski alışkanlıktan, o artık Asi. DEMİR de fena bakmıyor hani, dün sokakta arka arkaya çok sahneleri geçti, her karşılaştıklarında birbirlerine laf dokundurdular ve ardından Demir'in hep gülerek alttan alttan bakışı, "Asi" işte deyişi çok hoşuma gitti.
sude_19 / 10 Kasım 2007
 
Beni şok eden Demir’in Asi’ye tokat atmasıydı, kavga ederler bağırıp çağırırlar diye düşünüyordum. Demir’in Asi’yi attan indirişi de normaldi ama tokat atması kabul edilemez. Ne olursa olsun yine de iyi ki bilmiyorduk, bu sahnenin ayrıntılarını bilsek bu kadar etkilenmezdik herhalde. Resmen ağzım açık kaldı izlerken.
İhsan Bey’in borçları olmasa, evini ipotek ettirmemiş olsa, Demir’in mallarını almasına izin vermemesini anlardım ama şu konumdayken bu yaptığı saçmalık bana göre. Tefeciden borç almak daha mı iyi, hem de %50 faizle. Hem tefeciye gitti Demir’den yardım almamak için de ne oldu? Yine düştü Demir’in eline. Hem de çok daha kötü şekilde düştü. Artık Demir’e borçlu. Neriman Hanım’ın da haklı olduğu yerler vardı hani ama söyleyiş tarzının doğruluğu tartışılır tabi.
Dans sahnesinde Demir’in bakışları da bölüm boyunca atışmaları da çok güzeldi, ben böyle aşkları daha çok seviyorum. Zaten hemen canım cicim olmayacak, birbirlerinden etkilenecek ama kabullenmeyecekler, atışmalar falan olacak ki izlemeye doyum olmasın. Asi öyle ters ve anlamlı cevaplar verdikçe Demir mest oluyor valla. Zaten Demir’e Defne gibi biri olmamalı ilgisini çekmez öyleleri.
Lawinia / 10 Kasım 2007
 
Asi ve Demir'in nehir kenarındaki kapışmalarını ve tokat olayını bir köşeye koyup Demir'in sevimli bulduğum kısmına değineyim... Araba dolusu sünnet olacak çocuk yanlarından gittiği zaman Asi ve Demir'in konuştuğu sahnede, Asi yol ayrımında çuval ile bırakılışına dair söz sarf edip çekip giderken Demir'in arkasından Asi deyişini, oradaki ses tonunu, vurgusunu ve yüzündeki ifadeyi sevdim...
Her karşılaşmalarında Demir konuyu bir şekilde Asi'nin karakterine bağlayıp duruyor, Asi ile konuşacak konu bulma konusunda çabaları var, bu gözden kaçmıyor ve gülümsemeyi de ihmal etmiyor... iyi gülüyorsun güzel gülüyorsun da Demir Bey bunlar yaptığın hatanın telafisi olmuyor işte. Bu bölümde konu çabuk geçiştirildi. Asi konuştu Demir ile ama önümüzdeki bölümde bu konunun henüz kapanmadığını da bir şekilde belli etsin, sineye çekilmesin kabul ettirilmesin bu davranış...
Dansa sahnesi çok güzeldi... hem dans edip hem de birbirlerini hırpalamayı iyi beceriyorlar, Demir'in ukala sözleri var ama Asi de cevap konusunda fena sayılmaz...
Anlamadığım bir şey var... Demir Defne ile dans ederken sorun olmuyor ama Asi ile dans ederken İhsan'ı sakinleştirme, çabalarına giriliyor. İyi de bu yasak Defne için de geçerli… tabi bunda Cemal Ağa'nın Asi'yi Demir'e yakıştırma çabası da var ama iki kıza da aynı muamele olmalıydı. İhsan'ı üzmek ve deli etmek için yapıyor ama bu adamın torunlarına karşıda hiç alaka ve sevgisi yok, bir de en çok sevdiği torunu diye Demir'e lanse ediyor. Demir'in amacından haberdar olan Cemal Ağa nasıl olurda Asi ile onu yakınlaştırma düşüncelerine girer, İhsan'ın dayanağı gibi Asi diğer kızlardan ve eşinden ziyade en büyük gücü ve desteği Asi'den alıyor. Kurnaz geçinene dede de onun elindeki bu dayanağı kendisinden intikam almaya gelmiş birine yaklaştırarak İhsan'ı hepten güçsüz ve çaresiz kılmak istiyor...
sude9 / 10 Kasım 2007
funda
 
 
İhsan’ın en düşkün olduğu kızının Asi olduğunu bilen Cemal Ağa onu en zayıf noktasından vurmaya çalışıyor bence. Kendi yaşadığını o da İhsan’a yaşatmak istiyor, kendisine düşman olan damadına, düşman olacak bir damat bularak kendi çektiklerini ona da çektirecek. Asiye Asi’nin babaannesinin ismiydi değil mi? Bence zamanında Cemal Ağa da bu Asiye Hanım’a aşıktı ama Yusuf Bey’le evlendi Asiye Hanım. Bilmem dikkatinizi çekti mi ama daha ilk bölümde Asiyem dedi Asi'ye belki de tek Asiye diyen kişiydi, eskilere özlemle dedi bence.
lawinia / 11 Kasım 2007
 
Asiye babaannesinin ismi dediğiniz gibi. Yusuf ve Cemal Ağa arasındaki mesele de aynı kadına aşık olmaları olabilir. Genelde zaten dizilerde husumet aynı kişiyi sevmekten kaynaklanıyor. Bana da bir gönül acısından kaynaklı gibi geliyor Cemal Ağa’nın nefreti. modest2000 / 11 Kasım 2007
 
Asi çok zarar görecek bu intikam olayında ve belki de Defne'yle Kerim bile zarar görecek.
Çok kişi zarar görecek. İntikam hiçbir şeyi çözmediği gibi bir sürü şeyi de yokuşa sürecek.
-AkeLdaN- / 11 Kasım 2007
 
Açıkçası bu dizide 3 bölümü de izlemiş biri olarak içime sinmeyen bir şeyler mevcut. Bir türlü tam anlamıyla bu bölüm de süperdi diyemiyorum. 2. bölüm bence 3'ten çok daha iyiydi, ama forum 3'ü beğenmiş. İlginç geldi.
Tuba Büyüküstün'ü son 3 yıldır takip eden birisi olarak bu dizide henüz kendini gösteremediğini düşünüyorum. İzleyenler bilir Çemberimde Gül Oya'da repliksiz sahnelerde Zarife olarak çok başarılıydı. Ihlamurlar Altında'da özellikle ikinci sezon beğenmiştim. Asi'de ilk iki bölüm pek öne çıkmamıştı zaten canlandırdığı karakter. 3. Bölüm Tuba'yı izleme açısından çok ilginçti. Kırbaç sahnesini ve Demir'le olan tokat sahnesini Asi'deki en iyi sahnesi, Çetin Tekindor'la olan baba kız ağlama sahnesini ise en kötü sahnesi olarak değerlendirdim. Cidden o sahnede ağlamada vurgulamalarda bir eksiklik göze çarpan bir yapaylık vardı. Bu hafta izleyenler bilir-olaya bakın-Yaprak Dökümü'nde de benzer bir baba kız sahnesi vardı. Denk geldi bence. Ali Rıza Bey ve Leyla'nın sahnesini diyorum. Orda da yine yılların oyuncusu üstat Halil Ergün'le genç oyuncu Gökçe Bahadır'a aitti karşılıklı baba kız ağlama sahnesi. Akşam Asi'yi izlerken ister istemez Yaprak Dökümü'ndeki Leyla Ali Rıza Bey sahnesi aklıma geldi. Gökçe Bahadır'ın kendine mimiklerine ses tonuna ağlayışına hakim üst düzey oyunculuğunu görünce Asi'deki sahne bir an önce geçsin bitsin başka sahne gelsin istedim.
Oyunculuk zorlu bir sektör piyasa koşulları çok çetinleşti. İnsan beyni ister istemez karşılaştırma yapıyor. Umarım Tuba'nın hayranları bana kızmazlar ama bu yapıcı içi dolu bir eleştiri ve forumumuz da bu amaca hizmet etmekte.
Defne ve Kerim kısmına gelirsem. Evet oyuncular yetenekli birbirine yakışmışlar. Tatlı ve elektriği pozitif bir çift. Ama onların öyküsü de koca öyküde kuş kadar kalıyor. Şayet ki niyet uzun süreli dizi yapmaksa diziyi lütfen sadece Asi-Demir çiftine yığmasınlar. Yan öyküler besleyicidir.
forever_bim / 11 Kasım 2007
 
Eleştirilerinin bazılarına katılıyorum bazılarına katılmıyorum aslında. Ne Çemberimde Gül Oya’yı ne de Ihlamurlar Altında'nın bir bölümünü seyretmişliğim yok... Yani Babam ve Oğlum'daki facia Tuba Büyüküstün'den sonra ilk defa izliyorum kendisini... Bence kendisinden beklenilmeyecek kadar iyi oynuyor.
Çetin Tekindor'la olan sahnesi için kötü oynamış demişsin. Çok haklısın... Ama zaten o sahnede Çetin Tekindor'un oyunculuğundan sonra kim oynasa sönük kalırdı... Bir de Tuba Büyüküstün'de Çetin Tekindor'un oyununu mahvetmeme heyecanı da vardır çekilirken. Bir hata yapsa bütün tiradı tekrar oynamak zorunda kalacak adam... Bunun getirdiği heyecan ve korku da vardı Tuba'da o sahnede bence.
nivea / 11 Kasım 2007
 
Çetin Tekindor'un oyunculuğu gerçekten tartışılmaz. O sahnede çok duygulandım herkes gibi. Ama Tuba'nın babasına sarılması sözleri beni çok etkiledi. Bence gayet iyiydi o sahnede Tuba. … … Asi'de de oyunculuğunun hakkını veriyor. Bu karakter olsun, giyiniş tarzı olsun Tubama çok yakışmış. Rolünü de çok iyi yapıyor. Belki ilk bölümler olduğu için bazılarımız alışmakta zorlanıyor olabilir. Kısacası ben çok beğendim. Oyunculuğuyla, güzelliğiyle her şeyiyle harika.
tugi_gs / 11 Kasım 2007
 
Yaprak Dökümü'nün o sahnesini ben de izledim ama orda oyunculuktan (oyuncularda çok iyiydi) çok yaşanmışlık vardı, Asi’de ise daha yaşanmışlık yok. O sahne beni çok etkilemedi çünkü sürekli aynı sahneyi görüyoruz, tekrarlıyor ama öyle bizi sarsacak bir olay yaşanmadı. Tuba'da o sahnede kötü oynamıştı cidden. Çetin Bey çok iyi oyuncu harika bir ses tonu var ama konuşma tarzı bu dizi için çok yapay kalıyor gibi geliyor. Bu bölüm geçen iki bölüme göre daha iyiydi belki giderek daha alışırız. Bir de Kerim ve Defne ilişkisi hakkında bir şey demek istiyorum. Çok şekerler, çok sevimliler ikisi de birbiri için yaratılmış naif, kırılgan vs vs'ler ama aralarında çok çabuk ilerleyen şeyler var. Aslında daha çıkma durumları da yok sanırım ne olduğu da tam belli değil. Defne'nin kerimden etkilenmesini yaşadığı ortamdan dolayı anladık ama Kerim'in Defne'den neden etkilendiğini bize çok yansıttıklarını sanmıyorum.
Sinem* / 11 Kasım 2007
 
Ben de senin gibi Tuba’nın bu sahnede beklenen başarıyı gösteremediğini düşünüyorum, Çetin Tekindor’un yanında sönük kalacağı zaten kesindi de çok daha iyi olabileceği de daha önceki oyunculuklarına baktığımızda ortada. … … Murat Yıldırım’la olan sahnelerde Tuba genel olarak iyi tabi. Murat Yıldırımı da çok başarılı buluyorum. Tuba’nın da Çetin Tekindor’la sahneleri arttıkça daha da başarılı olacağına inanıyorum. Biraz da dizinin daha başında olunmasından kaynaklanıyor bence. Mesela senin verdiğin örnekte 2. sezondalar yani birlikte oynanmış 40 bölümden fazlası var bunun da etkisi olmuştur diye düşünüyorum. lawinia / 11 Kasım 2007