nur(g) / 14.09.2011
 
 
Kerim’in sanırım eski sevgilisi geliyor Defne’yle konuşuyor. Kerim arabada çok sinirleniyor. Kesin Leyla gıcığı çağırmıştır.
crncrncrn / 29 Ocak 2008
 
Pek iç açıcı bir sahne yok anlaşıldı. Demir’in kolay kolay kırgınlığı geçmemiş baksana… Leyla ile sabahlıkla sefa yaptığına göre Demir hala kırgın.
eleren / 29 Ocak 2008
 
Hıh biri bitmeden biri başlıyor. Artık bir süre de Asi triplerini izleyeceğiz. Haklı ama var mı öyle sabahlık sefası Demir Efendi! Asi hiç öyle şey yaptı mı? Altı üstü Kenan’a ses çıkarmadı. Kızı bir dövmediğin kaldı. Şimdi Asi neler yapar orasını sen düşün artık Demir Efendi (hoş Demir’in artık pek umurunda değil ama biz çekeceğiz yine)
eleren / 29 Ocak 2009
 
Süheyla’yı ağlatanlar utansın! Şimdi de böyle bir grup mu açsam ama cidden ne için ağladığını anlayamadım. Belki de çocuğunu bulamadı. Cemal Ağa Yasemin'i Mersin'e yolladı ya ondandır. Kadının tek şansı oydu şimdi o da gitti. Süheyla güçlüyü oynayan bir kadın ama özünde çok aciz. En sevdikleri ya elinden alınmış (çocuğu, kız kardeşi) ya da onlara kavuşamamış (İhsan). Ne yapsın işte bir yerde artık iyice doldu kadıncağız ağladı sonunda da. Ama hıçkıra hıçkıra ağlıyor yani öyle sıradan değil. Belli ki çok üzülmüş
cave77 / 29 Ocak 2009
 
Süheyla bence de Yasemin in Cemal Ağa tarafından kaçırılmasından dolayı ağlamıştır. Çocuğuna ulaşabileceği tek kişiydi. Yalnız bir de Cemal Ağa’nın çocuğun babasını itiraf etmesi için sıkıştırdığı için de ağlayabilir.
Bu arada Süheyla geçmişe gidebilir. Burada da bize ipucu gelebilir.
pas.si.on79 / 29 Ocak 2008
 
Güler güler, bu haftalık ağlasın biraz, çok doldu kadın zaten. Bir yanda, eski hesaplar, kayıp çocuk, eski sevgili. Diğer yandan, yanında büyümüş birisinin, istemediği bir kızla evlenmeye niyetlenmesi. Her ne kadar Demir henüz kendisine itiraf etmese de (aman etmezse etmesin biz anladık. O da anladı dile getirmiyor) Asi'ye aşık olması. (Bunu en önce kadınlar anlar. Kim kime ne gözle bakıyor. Böyle bir yeteneğimiz var. Sonrada “Aaa hiç fark etmemiştim” der çıkarız işin içinden) Kadın ne yapsın, Cemal Ağa gibi bir kurt var karşısında, hep bir adım önünde. En güçlü silahı ağlaması. Tüm içini boşaltsın rahatlasın. Yeni silahları ile döner cepheye.
qsawe / 29 Ocak 2008
 
Demir & Leyla balkon sahnesinde Leyla’nın üzerinde saten bir gecelik var ama Demir’in kazak içinde gömlek gibi bir giysisi var. O sahneyi Asi görüyor onun yanında. Sevinç var sonrasında. Demir sanırım Asi’nin yanına iniyor çünkü aynı kıyafetlerle Asi ile yan yana yürüyorlar.
Cemal Ağa yönünü Ökkeş’e çevirmiş. Onunla konuşuyor Ökkeş pek rahat değil. Uzaktan da Ökkeş’in karısı bakıyor belki o da çocukla ilgili bir şeyler duyabilir.
İhsan’ın haberi yoktur gerçeği bilen tek kişi Ökkeş’tir.
GULBEYAZ76 / 29 Ocak 2008
 
Eğer yanlış görmüyorsam Süheyla, fragmanın bir sahnesinde Demir'le, başka bir sahnesinde de yalnız olarak Kozcuoğlu Çiftliği'nin bahçesinde geziyor.
Bence bunun iki nedeni olabilir. Defne'yi istemeye gitmiş olabilirler ya da Demir çiftliği devir almış olabilir!
ayşe ıraz / 29 Ocak 2008
 
Demir, her seferinde gelip, hesap sormadı mı? Asi bu sefer, çok kırgın olduğunu anlayıp, O'na hesap versin kendiliğinden. Demir, kapı ağzında, sayıp dökerken, konuşsaydı, açıklasaydı, bu hallere gelmeyeceklerdi. Gönül umduğuna küser deriz. Demir neden kırgın anlamıyor mu? Yok, anlamıyorsa, yuh olsun derim. Dans sahnesinde, kıskançlığını o kadar çok belli etti ki. Başka söze gerek kalmadı. Dedesi ile konuştuktan sonra, odaya dalıp hesap sorarken, yine kıskançlığı had safhadaydı. Halep'e giderken, "bekle beni" derken, tek gitmediği ortada iken "bizi" değil hep "beni" demişken. Neden anlamakta zorlanıyor, Asi. Kendine güvensizlikten. Bu saatten sonra Demir'e güvenmiyorum lafı abesle iştigal. Ahmet de yazmıştı birkaç gün önce. Güven sorunu olamaz artık. Asi, biraz kartları açmalı. Hep Demir gitti ona. Hep Demir bir yerlere gidip derdini anlatmaya çabaladı. Sıra Asi'de ama karşısında, kendisi kadar ayak diretmemesini beklediğim Demir var.
qsawe / 29 Ocak 2008
 
Asi’nin öyle yüz ifadesi vardı ki Asi bir şeyler söylemek istiyor ama bir türlü söyleyemiyor gibiydi. Affet der gibi. Bir şey de, der gibi. Söyleyemiyor çünkü yüzü yok. Demir’i ikna etmeye çalışıyor ama Demir çok kırıldığından Asi’yi affetmiyor. Demir in içinde fırtınalar kopuyor ancak kendine güvenilmemesinin ve en berbat şekilde Asi’nin olaylara çözüm bulmasını kabullenemiyor. Birbirine bakarken Demir in bakışlarında anlıyoruz ki içinde ne fırtınalar kopuyor. Özellikle Leyla ile olduğu sahnede. Asi’nin yanlış anlamasını istemiyor fakat bir şey söyleyemediğin, içinde yarattığı o hüzün gözlerinde çok büyük yansıyor. Elbette Asi de üzgün, Demir’in affetmesini bir şeyler demesini bekliyor. Asi de süt dökmüş kedi gibi.
Ama sanırım bundan sonraki yaşanacak olaylar aşklarını güvenlerini pekiştirecek.
pas.si.on79 / 29 Ocak 2008
 
Bence bu bölüm Demir in biraz kendini çekeceği bölüm olacak.
Asi’nin kendisini yanlış tanımasının, ona güvenmemesinin, beklememesinin yarattığı hayal kırıklığı ile hep Asi'ye tavırlı olacak. Bir yandan da balkon sahnesinde sanki Asi'nin Leyla ile öyle görmesinden rahatsız olmuş gibi bir hali vardı Demir’in. Ama Demir ve Asi cephesinde huzur yok gibi bu bölüm.
Benim anlamadığım Melek ve Kerim tam ağabey- kardeş gibi de bu Leyla niye Demir'e salça olmuş? Asi'yi en çok çıldırtan da Leyla'nın aynı evde olmasıdır herhalde. Dışardan biri olsa bu kadar olmaz. Ama böyle olunca her dakika Demir'in burnunun dibinde, gel de çıldırma.
bimkolik / 29 Ocak 2008
 
Asi-Demir konuşuyor, Demir yine ters bir şey söylemiş galiba neden böle oluyor? Asi Demir’e böle soğuk davrandığında Demir Asi’ye “ne olur bana öyle bakma” demişti. Asi de öyle bir şey der inşallah bu bölüm. Barışsınlar başka bir şey istemiyorum.
Cansu* / 29 ocak 2008
 
Süheyla’nın geçmişte başına gelenler tek kelimeyle felaket. Tecavüze uğrayan ve hamile kalan bir kadın. Karnında büyüyen yavruyu önce istemeyen sonra ise onun canlanmasıyla, hareketleriyle onunla bütünleşen, ona bağlanan bir kadın ve doğumda bu bağlandığı yavrusundan kopartılan bir anne.
Şimdi ise kendisinin tüm bu yaşadıklarının gerçekleştiği çiftlikte hayatının aşkı, karısı ve kızları yaşıyor. Bütün bunlar tabi ki kolay değil ama İhsan’a (evli ve bu evliliğinden mutlu olduğunu söylediği adama) yaklaşımları, kızlarına olan tavrı, bu tavrını İhsan’ın yanında değiştirmesi, bu ikiyüzlülük (son bölümün son sahnesi) mide bulandırıcı hareketler bence. O yüzden ben bu günkü Süheyla’yı hiç sevmiyorum. Ama fragmanda oğlunu bulmak için elindeki son umudunu da yitirince ağlaması çok acıydı.
Fatma-1721 / 29 Ocak 2008
funda
 
 
Fragmanda güneş batarken ya da doğarken son sahne yani Demir ve Asi konuşması var böyle bir sahne filmde de (Gurur ve Önyargı) vardı. Ve o sahnede Lizzy Darcy'nin elini öpüyordu. Yani bir özür sahnesi olabilir.
sinem* / 29 Ocak 2008
 
Asi mi Demir in elini öpecek! Hiç sanmıyorum. Kesinlikle Asi yapmaz. Yapmasın da. Ha belki elinin yarası iyileşmemiştir. Ondan çocuklara yaparlar ya öpeyim de geçsin.
Ama bizim dizilerde, filmlerde olmamış bir şey. Varsa da çok az. Fatma Girik’in eski filmlerinde vardı belki ancak genel olarak bizim kızlar yapmıyorlar öyle şeyler. Bilmiyorum da pek hoş da olmaz. Senaryo onu gerektirmedikçe.
pas.si.on79 / 29 Ocak 2008
 
Neden el öpmesine o kadar karşı çıktın. Bak şimdi. Gözlerini kapat ve hayal et. Bunlar kavga ederken, bir anda, her şey hallolmuş. Yanlış anlamalar düzelmiş. Ve gün batımını izlemeye başlamışlar. Demir kolunu Asi'nin omuzuna dolamış, eli doğal olarak, dudaklara yakın bir yerde. Asi, o omuzundaki eli tutmuş. Yumuşakça bir öpücük kondurmuş. Kötü mü?
Ya da,
Aynı durumda otururken, (senin dediğin yaralı eli olsun) hafifçe avucunun içini çevirsin ve yaranın üstünden öpsün. Kötü mü?
qsawe / 29 Ocak 2008
 
Süheyla ağlarken üstünde beyaz saten bir gömlek vardı. Onun öncesinde tek başına İhsanların bahçesindeyken siyah etek siyah ceket içinde beyaz bir gömlek var. İhsanların çiftliğinden eve gittiğinde ağlıyor galiba. Çiftlikte Defne’yi isterlerken tabi isteme varsa bunaldı dışarı çıktı, dışarda eski günleri mi aklına geldi acaba?
crncrncrn / 29 Ocak 2008
 
Leyla'nın amacı belli, ama yapabileceği çok fazla bir şey yok. İmkanı varken yapamamış, bu saatten sonra, sadece Asi'yi rahatsız eder. Ama Demir, hiç bir şekilde, asla ve kata ona farklı gözle bakmaz. O yönden aslında tehlike arz etmezken, Asi'nin kıskanması yönünden üzücü bir zattır kendisi.
Nişandan sonra, iş başı yapması gerektiğinden, bir süre daha gözümüzden uzak duracaktır diye düşünüyorum. (tabii o zamana kadar atılmazsa. Atılır da, Demir işe alırsa… üfffff)
qsawe / 29 Ocak 2008
 
Fırtına gibi döndüm. Yeni, bomba gibi tüyolarla.
14. Bölümün final sahnesinde öpüşme var. Asi ve Demir öpüşüyorlar. Bu 14. Bölümün final sahnesi. Fragmana güvenmeyin dedim size, yeni gelen kızın adı Nida. Kerim'le Defne'nin arasını açacak ama kısa süreli bir açılma. Kerim Süheyla'dan annelik yapmasını isteyecek ama Süheyla kabul etmeyecek. Bunun üzerine Kerim'in gerçek ailesi gelecek. 15. bölümde kız isteme ve nişan var. Leyla'nın arkadaşları da geliyorlar.
Neslihan17 / 29 Ocak 2008
 
Demek öpüşme var… Allahım Allahım inanamıyorum!
yasamakguzel88 / 29 Ocak 2008
 
Sonrasında da tokat mı gelecek? Neyse sonunda bir öpüşme olacak yanaktan değildir herhâlde. Bu öpüşme bu sezonun son öpüşmesi olabilir o yüzden herkes aklına kazısın. sinem* / 29 ocak 2008
 
Demir'in tavrı içinde patlama yapmış anlaşılan. Kavga sonrası olsun mümkünse.
Fragmandan belli kızın diziye giriş nedeni.
Kerim'in isteğini kabul etmeme nedenini anlatmak için Kerim'i götürüyordur ablasının mezarlığına. Tabi tüm olanları söyler bu yüzden gelemem der herhalde.
Ailesi hazır geliyorken gidişlerinde Leyla'yı da alıp götürsünler. Leyla'nın arkadaşları da Leyla'nın ekürileri şeklindeyse iş var demektir.
sude9 / 29 Ocak 2008
 
Asi’yi görmese işleri rast gitmeyen Demir bakalım bu öpücükten sonra bir ayrı düşme olayı olursa (ki illa ki olur) nasıl yaşayacak! Resmen nefes alamaz. hele Asi’nin yanında bir erkek gördü mü… delirir.
GULBEYAZ76 / 29 Ocak 2008
Demir in o bakışlarından içinde ne kadar fırtınalar koptuğu
belli oluyordu. Asi’nin yüzündeki mahcubiyeti gözlerinden okunuyordu.
Yalnız Kerim in ailesi hayatta mıydı? Ben Onların da ailesinin hayatta olmadıklarını sanıyordum. Öyle duymuş gibiydim, yanılıyormuşum.
pas.si.on79 / 29 Ocak 2008
 
Aman Allah korusun bir daha bir ayrılık durumu yaşanmasın. Daha birbirlerine itiraf etmeden neler çektik, bide öpüştükten sonra ayrılırlarsa neler çekeriz.
Evet, Demir artık Asisiz nefes alamaz.
özge:(:( / 29 Ocak 2008
 
15. bölümde Leyla'nın arkadaşlarını set ekibinden bazı kişiler oynayacak aynı zamanda. Bunu da not olarak belirtelim.
Öpüşme nişandan önce 14. bölümün final sahnesi. Nişan 15. bölümde. Ayrıca öncesinde kız isteme var.
Nida adlı şahıs Leyla tarafından çağırılıyor. Tahminleriniz doğru yani, Leyla nişanı engellemek için çağırıyor.
Neslihan17 / 29 Ocak 2008
 
Fragmanda Demir’in suratı sürekli beş karış izleyince bizde yine geçen bölüme yakın bir bölüm izleyeceğiz sandık. Tabi söz konusu Demir olunca 185 açıyla dönmesi normal adamın sağı solu belli değil ki neye kızıp neye sevineceği belli değil. Öpüşme nasıl olacak diye meraktan çatlamamız gayet normal tabi.
eleren / 29 Ocak 2008
 
Demir Asi ile konuşmak ister. Asi istemez. Demir bağırır, lafları bıçak gibidir. Asi cevap vermez. Demir gene sertleşmiştir. Asi dinlemez. Demir gözlerime bak der. Beni dinle der. Asi sen de beni dinlemedin der. Seni istemiyorum, beni rahat bırak der. Asi gitmek ister…
Veee Demir Asi’yi kolundan ya da belinden tutup yakınlaşır, gözlerinin içine bakar. Hiçbir şey demez gözleriyle konuşur. Asi mahcuptur.
Demir daha da yakınlaşır… Asi utanır… veee…
Asicik 29 Ocak 2008
 
Ben de çevirip çevirip 8. bölüm de Asi'nin uyuduğu Demir'in onu kolunu belli belirsiz okşayarak uyandırdığı ve çok güzel bakışmaların olduğu sahneyi izliyordum. Bence çok çok romantik ve özellikle Demir'in sevgisini saklanamaz şekilde belli ettiği bir sahneydi. İlk öpücüğün de, forumdaki çoğunluğun aksine, buna benzer romantik bir ortamda –dikkat, yerde değil- son derece yumuşak bir şekilde gerçekleşmesini istiyorum.
Çok şey mi istedim?
missp / 29 Ocak 2008
 
Bir arkadaş, Asi, eğer Demir, çiftliği alır ve yanında işçisi olursa, daha çok kendini geri çeker gibi bir şey yazmıştı. Asi, Demir'in çok zengin olduğunun farkında. Yeni öğrenmeyecek. Çiftlik ile borçlar da ödenmiş olursa, kendini belki de ilk defa rahat hisseder. Borçlu olduğunu bildiği birisine yakın davranmak, sevgisini belli etmek çok daha zor. Demir'in kendisi hakkında, kötü düşünebileceğini bilerek, duygularını açıkça gösteremez. Ama borç bitince, en azından Asi tarafında, işler daha kolaylaşır. Ama bu sefer de, Demir, "acaba, çiftliğini geri almak için mi bana yakınlaşıyor" der mi? Der… de! Demir demez.
qsawe / 29 Ocak 2008
nur(g) / 19.01.2012
 
   
Kenan konusunda bir nebze kırgınlığı var ama Demir duygularının yanı sıra, mantığını da kullanan biri. İntikam hisleri ile geldiği bir yerde, tüm hıncını yönlendireceği kişiyi, hapisten kurtarmak için, canını tehlikeye attı mı? İşte Demir bunun için demez. Bu karakterde biri, o kadar sığ düşünmez. Kadınlar için aynı rahatlık yok elbette. Asi'nin düşünmesi, sığlıktan değil. Ne yazık ki bu toplumda kadın olmaktan. Bir şeyleri aştığımızda bu cümleler komik kalacak ama bugünün şartlarında geçerli.
Yani, bizim tanıdığımız Demir, düzgün davranır. Yoksa ablası olarak çekerim kulağını
qsawe / 29 Ocak 2008
 
Elinden oyuncağı alınmış mızmız çocuklar gibiydi Kenan’ın tepkisi. Asıl Neriman Hanım bakalım babasına tavır alacak mı? Babasının Asi'yi tarlalar için anlaşma bedeli şeklinde (kusura bakmayın tabirime) sunduğunu biliyor artık. Bakalım toz kondurmadığı Cemal Ağa'nın bu yüzünü görünce yine ‘babam da babam’ diyecek mi çok merak ediyorum.
deren1970 / 29 Ocak 2008
 
Buraya yeni yazıyorum, 4 gündür gece gündüz net’den tüm bölümlerini izleyip durdum,
Az öncede 13. bölümün son parçası bitti.
Gerçekten son zamanlarda izlediğim en güzel dizi, zaten pek takip etmeye vaktim olmuyor dizileri, yalnız imza ve avatarlarınız çok etkiledi.
Tahminlerinize bakılırsa mutlak bir öpücük bekliyorsunuz, ancak böyle öpücüklerin ardından da kara bulutlar çöküyor herkesin üzerine, zaten Leyla’yı sevmiyorum, Demir’in peşini bırakmıyor, üstelik Asi'yle Demir’in arasında bir şeylerin olduğunu çoktan sezdi, kıskandırmak için her fırsatı kullanıyor. Asi de canım benim, onu çok seviyorum bu arada, saf ve temiz bir kalbi var, bu yüzden ister istemez kıskanabilir, ne de olsa o da Demir’i seviyor, bunların arasını düzeltecek bir Allah’ın kulu yok mu orada?!
ahumerve / 29 Ocak 2008
 
Tartışırken sıkı bir kavgaya tutuşurken bu yakınlaşmanın gerçekleşeceğini düşünüyorum. Asi konuşmaya çabalıyor fragmanda ama Demir kaçmakta. Bu iş kavga etmeye kadar gitmiştir gelen öpücükte ani olmuştur. İkisi de ne yaptığından haberdar değildir. Bunun akabinde konuşma sarılma benzeri şeyler görmeyi beklemiyorum. Kaçacaklardır. Ee malum Asi artık Demir'in işçisi. Kaçma durumları burada da devam eder ama birbirlerine yakalanmaları an meselesi olur. İtiraf mı? Zannetmiyorum. Hoş bu yaptıkları açık açık itiraf olsa da. Araya yeni sorunlar katarlar yine.
sude9 / 29 Ocak 2008
 
Ben de sabahlığa takıldım… Ben erkek olsam, öyle sabahlıkla balkona çıkıp elinde kahvesi, öcü gibi saçlarla salım salım salınan, şeytan bakışlı kadınlardan hiç hoşlanmazdım. Kendimi Demir'in yerine koyarsam, kız dediğin çizmesiz dışarı çıkmayacak, hafif olmayacak, içine düşmeyecek; hatta konuşmaktan öyle kaçacak ki tutup kolundan zorla konuşacaksın.
aasiii / 30 Ocak 2008
 
13. bölümde beni çok rahatsız eden bir sahne vardı. İhsan’ın hapisten çıktığında iki küçük kızının babalarının yanına koştuğu ve ona sarılmak istedikleri sahne. İhsan Bey kızlarını kucaklaması gerekirken onlara nezaketli bir şekilde sarılmakla yetindi ki bu davranışı bana “Pes!” dedirtti. Defne yetişkin bir kız, babasından da biraz çekiniyor diye İhsan’ın Defne’ye olan tavırlarını, ona Asi’ye davrandığından farklı davranmasını yadırgamamıştım bu kadar zaman. Ama iki küçük kızına karşı da aynı tavrı sergilemesi fena gözüme battı. Bu durumu artık hiçbir bahane kurtarmaz.
Fatma-1721 / 30 Ocak 2008
 
İlk bölümden beri, sözlerle eşit sevgi muhabbeti yapılırken, görüntülerle, bariz fark yaşanıyordu. 13. bölüm bunun gerçekten ayyuka çıktığı bir sahneydi, ama beni şaşırtmadı. Biliyorsun ilk baştan beri, İhsan-Asi, ilişkisi, farklı geliyordu bana. Bunu, özellikle babaları hapisteyken sadece Asi'nin ziyaret etmesi şeklinde de gösterdiler. Defne, cebe koyduğu Defne yaprağı ile varlığını hissettirdi. Diğer iki kızı, evdeki üzgün hallerinden başka hiç görmedik. Böyle bir durumda, en büyük üzüntü, evin en küçük çocuğu tarafından daha fazla yaşanır. Yaşının küçük olması, olaylara karşı dayanıklılığının daha düşük olması sebeptir. Ceylan, bunu bize göstermedi. Gonca, en son siyah çorap derdindeydi. Yani buralarda, senaristlerimiz, bir şeyleri noksan bırakıyor. Konu Asi çevresinde o kadar çok dönüyor ki, bir ailede gerçekte yaşanacak bazı tepkileri hiç göremiyoruz. 2-3 saniyelik bir görüntü bile yeterli acıları ya da, sevgiyi yansıtmak için. Umarım bunu da düzeltirler.
qsawe / 30 Ocak 2008
 
Ben İhsan Bey’in (bize öyle verilmesine rağmen) kızlarının arasında ayırım yaptığını düşünmek istemiyorum. Görüntü öyle gibi ama o bahsedilen sahnede İhsan Bey’in kafası sanırım karısının kendisine karşı soğukluğuna takılıydı. Anlam veremiyordu, bundandı diye düşünmek istiyorum.
Ayrıca Asi'nin diğer çocuklardan bir adım önde olması biraz da diğerlerine fırsat vermemesinden. Mesela, babasının tutukluluğu bittiğinde almaya giderken ailesine haber bile vermiyor. Neymiş bir aksilik olursa “üzülmesinler”miş. Buna hakkı yok. Aile nedir? Ne içindir? Üzüntüler de sevinçler de beraber yaşanır.
İhsan Bey’in Asi ile son sahnede Demir'e giderlerken ailesine bir açıklama yapması gerekirdi. Hani “gelince anlatacağım, merak etmeyin” filan gibi (hem biz de merak etmezdik değil mi?) Sap gibi bıraktı milleti orda. Bizim evde böyledir, paldır küldür çekip gitmez kimse. Bunlar baba-kız akıllarına geldiği gibi hareket ediyorlar. Onun için yanlışlıklar yapabiliyorlar.
siyah-beyaz /30 Ocak 2008
 
Neriman, ya odalarından kendi ayrılacaktı ya da İhsan'a başka oda ayarlayacaktı ki İhsan karısının kolunu tutarak bu olayın olmasına izin vermedi ve Süheyla’yla olanları mı paylaştı bilemiyorum ama mantıklı bir konuşma olmuştur ya da Neriman’ın içini rahatlatmıştır ki Neriman yatağını ayırmamış.
Zaten bir şey olduğunda böyle çiftler yataklarını ayırmıyor mu, sinir oluyorum en azından Asi’de bunu inşallah yaşamayacağız, bu sevindirici
deren1970 / 30 Ocak 2008
 
İşte beklenen özet,
“Asi aşkının peşine düşüyor”
unutulmayan / 30 Ocak 2008
 
Bu sefer sıra Asi’de diyor. Demek ki o peşinden koşuyor. Demir’in hoşuna gider bu olay. Bence yumuşar ama Asi’nin dediklerini dinlemiyormuş bile. Asi anlatsın muhakkak Demir duyacaktır. Demir duygularına hakim olabilecek midir diyor ya demek ki hakim olamıyor Asi’yi öpüyor. Bu bölüm süper ötesi olacak. Asi yola gelmeye başladı. Açıklasınlar artık birbirlerini sevdiklerini.
Özette o Nida’dan bahsediyor. Defne ve Kerim için engel olarak.
Tahmin ettiğimiz gibi İhsan senetlerle ilgili bir istekte bulunuyor.
Cansu* / 30 Ocak 2008
 
Anlaşma yolu olarak teklifleri ne acaba? Daha bir kaç güne kadar daha doğrusu bölüme kadar, iki aile arasında anlaşma lafından söz edilemeyecekken İhsan Bey çıkar çıkmaz ilk işi plan yapmak olmuş. Umarım düzgün bir karardır gene. Ailesine danışmadan aldı gerçi.
sinem* / 30 Ocak 2008
 
“Ödenmesi gereken senetler”… çoğul olmuş bu ifade. Aslında 1 senet kalmıştı, demek ki parayı geri isteyecek, senedi iade edecek. Tehlike, Demir'den olsun. En tehlikesiz, tehlike. Topraklardan vazgeçmediğine göre, çiftliğin devri söz konusu değil hala. Bu iyi. Çünkü, bu durumda Asi, kendisini çok geri çekerdi.
Demir, o kadar kırılmış ki, hani "saçının teline zarar vermem, veremem" dediği Asi ile konuşamıyor, yüzüne bakamıyor. (yüzüne baksa yumuşayacağının da biliyor) Eee güzel kızımız, iş başa düştü, birazcık uğraş, ama bil ki ikna edeceksin. Uzun süre karşı koyamayacağına göre, biraz baskı yap, o karakol kapısında konuşamadıklarını şimdi konuş. Zorla dinlet kendini.
qsawe / 30 Ocak 2008
[duygu]
 
 
Demir, Asi’ye kendisini beklemediği için son derece kızgındır.
Haklı mıdır? Haklıdır kızmakta. “Bekle beni Asi, bekle beni bekle” diye diye adamın dilinde tüy bitti. Ee sen beklemezsen olacağı bu işte. Sevdiğin insana güvenmesini öğreneceksin sen de Asi… güveneceksin ki boşa çıkmayacak güvenin. Eğer gerçekten sevdiyse seni ölümü bile göze alır o insan senin için.
unutulmayan / 30 Ocak 2008
 
Nişan fotosunu bir hafta önceden mi eklediler yani.
Demir İle Kerim bacanak oluyorlar. Ne güzel!
pas.si.on79 / 30 Ocak 2008
 
Verilen foto bence nisan değil sadece söz fotosudur. Fotoda Defne’nin karşısında Kerim yanında Asi onun yanında da İhsan Bey amca var. Nişan bence haftaya gerçekleşir.
Demir ve Kerim bacanak! Evet, kulağa çok hoş geliyor. Böyle iki can dostunun bacanak olmaları bence çok hoş.
Asicik / 30 Ocak 2008
 
Zaten geçen bölüm Kerim "Demir'de birini bulur yaza çifte düğün yaparız" gibi bir laf sarf etmişti.
tarcin / 30 Ocak 2008
 
Özetin başlığı güzel ‘Asi aşkının peşine düşüyor’… diğer cümlelere gerek yok bu yetiyor.
‘İhsan anlaşma yoluna gidiyor’… tamam da hani biraz ipucu verseydi iyi olurdu. Bu anlaşma İhsan'ın Demir'in yanında borçlarını ödeme karşılığında çalışması olarak geçiyordu aklımdan şimdi ise farklı geçiyor. Ortaklık olabilir, toprakları birlikte işleyelim, senetler ve borç içinde süre ver şeklinde olabilir.
Leyla Süheyla'yı desteklemese hata olurdu. Malum Demir'e göz koymuş biri olarak arasını mükemmel tutmaya çalışması lazım Süheyla ile. Kerim için bu kadar dolap çeviren Leyla Demir için neler yapar tahmin edemiyorum.
Asi yanlış anlamayı giderme derdinde Demir tavır takınmaya devam derdinde. Ama sondaki soru süper olmuş. “Demir duygularına daha ne kadar hakim olabilecektir?” tüyo olmasaydı bile bu soru fazla imalı ister istemez bölüm boyunca beklenti yaratır. Bölüm sonuna kısmet diyelim.
sude9 / 30 Ocak 2008
 
Asi aşkının peşine düşüyor. İşte gelen özetin en etkili cümlesi. Ama ayrıntısı için sırasını beklemek zorunda.
Özetten anladığıma göre, İhsan Bey'in Demir den ne isteyeceği konusu yaptığı ödeme olarak açıklığa kovuşmuş görünüyor. Benim tahminime göre Demir bu isteği kabul edecektir. Topraklarını kaybetmemek için Demir'le anlaşma yoluna gider cümlesi de İhsan Bey'in karşılık olarak çiftliği sunmayacağının ve bu sefer oyunun kurallarını Demir'in belirleyeceğinin en büyük göstergesi bence.
Kerim'in Defne ile ilgili kararını geciktirmek için Leyla'nın yapacağı planı da fragmanda da izlediğimiz gibi Kerim'in sinirlenmesine neden olan bayan olarak görüyorum. Büyük ihtimalle bu bayan Kerim'in eski kız arkadaşı ya da ona aşık olan biri ve Leyla tarafından ara bozucu olarak çağırıldı.
Leyla: Esrarengiz Bayan: Defne: Kerim:
Gelelim asıl konumuza. Bu zamana kadar Asi'yi, Demir'in inceden gönderdiği aşk mesajlarını karşılıksız bırakırken izledik. Ama fragmanda belirtilen Asi nehri tersine akıyor cümlesinde ki gibi, anlaşılan bu olayda yön değiştiriyor. Doğrusu da bu aslında. Hiç bir şey tek taraflı olmaz. Almak için vermeyi de bilmek lazım. Sevgi beslendikçe güçlenir ve ne kadar güçlenirse karşında ki insana sevgini yansıtması da o kadar etkili olur. Şimdiye kadar beslenen Asi'ydi. Bunun verdiği güçle sevgisini yansıtması ve Demir'in gözlerinde ki karanlığı aydınlatması an meselesi.
Kara İnci / 30 Ocak 2008
 
Demir duygularına daha ne kadar hakim olacak?
Özetin en güzel cümlesi.
Bu öpüşme acaba Demir'in duygularına hakim olamadığı anda mı gerçekleşecek?
Kontrolden çıkmış Demir'i görmek için şimdiden sabırsızlanmaya başladım.
Bu kontrol nerede çıkacak acaba? Tarlada mı? Nişan falan bu bölüm olmayacağına göre, balkon, dans gibi durumlar yok. O zaman bir tek tarla aklıma geliyor. İnşallah abuk bir şekilde bölünmez o sahne.
bimkolik / 30 Ocak 2008
 
Sözdeki kıyafeti gördüğüm kadarıyla ceket ve artık ona uygun ne giydiyse. İşe gider gibi giyinmiş. Bu kız ya normal hayatında giyinme özürlü ya da senaristler bir şeyler anlatmaya çalışıyor biz anlamıyoruz.
güleron / 30 Ocak 2008
 
Sesli fragman çıktı. Bilmiyorum izlediniz mi? Asi Demir’e “Böyle dinlemeden çekip gidemezsin” diyor. Demir’de “Sana olan güvenimi yitirdim Asi” diyor. Bir de, Asi babasıyla konuşuyordu. “Benim adımı duyunca Demir bir şey dedi mi?” gibi bir şeyler söylüyordu.
YELDAA / 30 Ocak 2008
 
İhsan Bey “sana bir teklifim var” diyor. Teklifini Asi'ye söylüyor. Asi'de sanırım “iyi yapmışsın” diyor. Neriman'da “başka çözüm yok muydu?” diyor.
Cemal Ağa İhsan'a Süheyla'ya söylediklerini söylüyor. Kıyıda köşede buluşmalar.
Son sahnede Asi “bana açıklama yapmadan gidemezsin” diyor.
benim / 30 Ocak 2008
 
Aşk itirafı olmaz zaten, bu Demir gibi biri için zor ama dediğin gibi belki de kavga esnasında Demir Asi’yi öpebilir belli olmaz. Dayanamayabilir Demir. “Eeeeee yeter… gel buraya” der çeker kolundan ve öper… olur mu olur! Ve tabi tam orda final sahnesidir dizi biter, biz de artık biteriz.
MİHRİMAH / 30 Ocak 2008
 
Demir bey son sahnede çok ağır konuşuyor… “ben de sana güveni bitirdin Asi”
yasamakguzel88 / 30 Ocak 2008
 
Gerçekten yine ağır konuşuyor. Demir de çok sert bir insan. Asi onu nasıl yumuşatacak bilemiyorum. Demir’in çok kesin ifadeleri var. Çok katı bir insan.
MİHRİMAH / 30 Ocak 2008
 
"ben sana güvenimi yitirdim Asi"
Bu sözler benim bile kalbimi acıttı. Asi ne yapacak bilmiyorum.
Demir az konuşuyor öz konuşuyor ama lafları da çok koyuyor.
İçim acıdı Demir bunu söylerken.
Offf offff Demir...
Barut fıçısı gibi Demir’im bu hafta. İlk Antakya’ya geldiğinde bile bu kadar sert değildi.
Demir gerçekten Demir olmuş.
Bu ettiği laflardan sonra, "sana güvenimi yitirdim" dedikten sonra, Asi’yi nasıl öpecek! Gerçekten merak konusu.
Asicik / 30 Ocak 2008
 
Aşkını kendisine bile itiraf edemezken, sözde düşmanı olan ailenin kızına ve doğrudan düşmanına onca iyilik yapıp, istediği karşılığı alamaması yani Asi'nin onu beklememesi Demir'imin barut fıçısı olmasının sebebidir diyorum.
Diğer sebep de, onca denemeye karşılık hala Asi'yi öpememesi…
Leyla konusu; kızı karanlıkta görsem korkarım. Nasıl etkilenmesin Demir’imin psikolojisi
aasiii / 30 Ocak 2008
 
Anladığım kadarıyla devlet meselesi haline geldi. Demir Asi’yi öpse de o da rahatlasa forumda. Ya da senin dediğinle Demir’in psikolojisi yerine gelsin. Tabi daha beter psikolojisi bozulmazsa.
İlerleyen günlerde bu iş ortaya çıkarsa daha da zor günler onları bekliyor malumunuz.
Ama önce bir kendilerine itiraf etsinler değil mi…
YONCA_ÇINAR / 30 Ocak 2008
funda
 
 
İhsan'ın hapse girdiği bölümden beri hem gelen özetler hem de fragmanlar iç karartıcıydı. Ancak bölümler gayet iyi geçmişti. Bu bölüm Demir'in sözleri yine çok ağır. Asi'ye karşı hıncını alamayıp kopup gitmiş görünüyor. Asi'yi tüyolara göre öpse bile bu hırs ve hınç ile öpecek görünüyor. Barışabileceklerini kolay kolay zannetmiyorum. Asi en az iki bölüm Demir'in ardından koşacağa benzer.
Tamam Kenan'ın teklifini kabul etmedi kızımız ama Kenan ve Demir dahil herkesin öyle zannetmesini sağladı. Yani çok da masum değil.
flytomoon / 30 Ocak 2008
 
Asi’nin de Demir’inde politikası; kaçan kovalanır kovalayandan kaçılır. Yani biri kaçarken öteki kovalıyor bir türlü aynı tarafta olamıyorlar ama elbet yorulacaklar (ki Asi Demir’in peşinden harbi harbi koşuyordu yorulması yakındır) ve ilk yorulan ötekini öper ama o zaman ilk Demir yorulsa iyi olur. Demirde duygu var çünkü Asi’nin verdiği buse, busecik olarak kalır.
eliifff / 30 Ocak 2008
 
Demir’in barut fıçısı olmasına tek sebep bence Asi’yi kaybetme korkusu. Düşünsenize, Asi Kenan denen o adamla yüzük taksaydı ne olurdu Demir’in hali. Demir bunu düşündükçe dayanamıyor bence.
Bir de kendi dediğinin yapılmasını istiyor bu konuda çok sert. “Bekle” dedi, bekleyecekti.
Ve haklısınız… evet, Demir gün geçtikçe daha da sertleşiyor. Ne olacak bunların hali bilemiyorum. Bence bir şekilde 14. bölümün sonunda yumuşaması lazım Demir’in.
Ama şunu itiraf edeyim ben Demir’i öyle sert seviyorum. Bir bakışı var, vallahi korkudan kımıldayamaz insan.
MİHRİMAH / 31 Ocak 2008
 
Bu Demir’de abartıyor. Canım, şimdi kız senin sevgilin değil, bir şeyin değil. Yok “sana güvenimi yitirdim” falan… Tamam, kırılmakta haklı olabilir ama fazla abartıyor bence.
Bir de acaba İhsan Bey Asi’nin sorusundan sonra bu kız aşık mı falan diye düşünür mü?
medsul / 31 Ocak 2008
 
Açıkçası sesli fragman beni biraz üzdü.
Son üç dört bölümdür, 9.bölümden sonra Asi karakterini çok sakinleştirdiler.
Yaşadığı zorluklar onu daha da bir hareketlendirmeliydi ama o odalarda düşünmeyi tercih etti. Onun yerine Aslan bir şeyler yaptı.
Eğer yapılan anlaşma, senetler karşılığı İhsan Bey, Asi ve diğer personelin çiftlikler de ortak çalışıp hasatların karlarının Demir’e verilmesi ve bu yolla senetlerin ödenmesi yolunun seçilmesi ise, en kötü ihtimalle de çiftliğin Demir'e devredilmesiyse bu daha da minnettar bir Asi ve İhsan Bey izleyeceğimizin belirtisidir. (nerde gururlu İhsannnn!)
Ben yıllarca gururu ve erdemleri için yaşamış bir adamın daha dik ayakta duruşunu ve onun övündüğü adıyla kişiliği özleşen Asi'yi Asi duruşuyla görmeyi umut ederdim.
Keşke enerji yatırımı projesiyle karşımıza çıksaydı Asi. Çiftçiliği de yaparım iş kadınlığını da dercesine Demir'in karşısın da Asi gibi durabilseydi.
Yine fragmandan anladığım kadarıyla (ki umarım yanlış anlıyorumdur) bu evlenme gerçeğinin üzerinde durulmadan (yani ne yapabilirdim Demir ben sessiz kalınca sanırım o beni yanlış anladı gibi) geçiştirecekler. Umarım aşklarının dışa vurumu olarak beklediğimiz öpüşme sahnesini oldubittiye getirmezler. O kadar büyüttük ve bekledik ki büyülü olsun, bir anlamı olsun istiyor insan (daha doğrusu Asizedeler daha da doğrusu ben)
yorumcu1 / 31 Ocak 2008
 
Demir Süheyla'ya anlaşmanın gizli kalmasını söylüyor. Nedeni İhsan'ı ve aileyi korumaktır yine. Millet konuşup durmasın diye tedbir alıyordur. İhsan birşey isteyeceğim derken Demir'in Asi'ye bakışları pek güzel. Kabul etmesindeki en büyük pay kuşkusuz Asi.
sude9 / 31 Ocak 2008
 
Demir Asi'ye gerçekten de sindirilmesi kolay olamayan şeyler söylüyor. Ama ben dediklerinin hepsini Kenan meselesine bağlamıyorum. Demir bence Asi'ye karşı hissettiklerine de tepki veriyor. Özette de dediği Demir duygularına hakim olmaya çalışıyor ama olamıyor. Duygularına hakim olamayınca da öpüşme gerçekleşecektir.
alperim / 31 Ocak 2008
 
“Sevdiğimiz insana, kızdığımız anda ağzımızdan, ‘senden nefret ediyorum’, ‘şen şöylesin, sen böylesin’, ‘ölsen de kurtulsam’, gibi normal zamanda asla kullanmayacağımız, çok fazla kelime dökülür. İşte o sinir anınızda, bir susun, düşünün. Gerçekten ölse ne hissedersiniz? Hâla aynı fikirdeyseniz, bu cümleleri sarf etmekten çekinmeyin. Ama o kişinin ölmesi, sizi yıkacaksa, susun!”
Suna Tanaltay (aynı bu kelimelerle bu cümlelerle değildi elbette) bunu yıllar önce bir televizyon programında söylemişti. Ve ben o gün bugün, bu kuralı uygularım.
Sevdiğimiz insana, çabuk küseriz. Çünkü o'ndan, kötü bir hareket beklemeyiz. Hata yapmayacağına inanırız. Bizi üzmeyeceği gibi bir fikre sahibiz. En ufak bir olayda, pireyi deve yaparız. Neden? Çünkü gönül umduğu yere küser. Gönül. Kalp. Sevginin yuvası. İşte sevdiğimize kırılmamız bundan.
Sevmediğimiz biri, ne yapsa etkilenmeyiz. Zaten o'ndan bekleriz böyle bir hareketi. Sevmiyoruz ya, vardır işte bir sebebi. Kötüdür, haindir vs. (aslında öyle biri olmayabilir ama biz sevmemişizdir)
Sevdiklerimize, kırıcı sözleri sarf etmeden önce durun bir saniye bile olsa. O'nun öldüğünü düşünün. İnanıyorum ki, o bir saniyenin ardından ağzınızdan kötü bir söz çıkmayacak. Sevdiğinize kıyamayacaksınız.
Gelelim diziye, Demir ne yaptı. Sevdiği insanı kırdı. Asi ne yaptı, sevdiği insan tarafından kırıldı. Demir, neden kırdı? Çünkü, hata yapmayacağına inandı, kendisine güvenmesi gerektiğini düşündü. Sevgi güven gerektirir, bunu biliyordu. Sevdiğini belli ettiğini düşünüyordu. Bana göre de sevdiğini belli ediyor ama öyle kötü bir başlangıçları var ki, ne erkek, derdini anlatabildi. Ne kız derdi anlayabildi.
Bu dizi, iletişimsizlik rekoru kıracak kadar susan insanlarla dolu. Bu bölüm, bu iletişimsizliğin biraz kırılacağı bir bölüm. En azından ben öyle umuyorum. Sevdiğimizi söylemekten korktuğumuz sürece, sevdiğimiz tarafından kırılma riskimiz var.
qsawe / 31 Ocak 2008
 
Bu bir dizi, Asi Demir hikayesini bizim senaristlerimizden marifetli replikleriyle göreceğiz. Esas oğlanı ve esas kızı bazen küs, bazen kırgın, bazen kızgın, bazen romantik, bazen kıskanç, bazen acılarla, bazen mutlu, bazen gülerken, bazen ağlarken göreceğiz. Önemli olan konuların işlenişi.
Asi evet beklemedi. Demir in de dediği birazcık olsun bekleseydi. Hem de en berbat şekilde çözüm buldu. Son ana olayı durdurabilseydi kendi gururu için faydalı olurdu. Yoksa illaki Demir’i sevecek diye bir durum yoktu.
Bu yüzden Asi’nin davranışını;
Asi-Demir ilişkisini olarak düşünürsek hatalıydı,
Asi’nin kendisine saygısı için hatalıydı.
Asi babasına ve ailesinin gururu için hatalıydı.
Demir de kızmakla, kırılmakla ve katı olmakla haklı. Ancak şu var ki bir arkadaşımızın avatarı bana hatırlattı. Demir Asi’ye tokat atmıştı. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu yüzden eğer Asi’nin Demir’e aşık olduğunu düşünse de peki ona bu konuda güvenebilir miydi? Aslında sorun Demir’e güvenmesi değil kendinin babasının ve ailesinin onurunu düşünerek hareket etmesiydi. Asi varsa yoksa babamı çıkarıyım ama nasıl olursa olsun dedi. Orada hatalıydı.
Ama sonuçta Asi Demir aşkının var olması isteğiyle izliyorum. (Tabi diğer olayların da işlenişi) Dolayısıyla bu duygular yıpratılmadan adımlar atılması gerekir. Yani Esas oğlan esas kızla tanıştıktan sonra ve özellikle gözler hiç ayrılmıyor, dudaklar birleşmeye yakın olduktan sonra karşı tarafa karşı sorumluluklarını taşısınlar istiyorum. Bu yüzden Demir nasıl Leyla’ya da başkalarına karşı ilgili, ümit veren biri olarak görmüyorsam aynı şekilde Asi’den bekliyorum.
pas.si.on79 / 31 Ocak 2008