
|

![]()
funda
![]() mss.ecem / 7 Aralık 2007 ![]() gizemyd / 8 Aralık 2007 ![]() Aslan her ne kadar deli gibi olsa da doğruları söylüyor. Ekmek yediği yere ihanet etmiyor. Bence İhsan biran önce bu arkadaşıyla bağlarını koparmalı. Aslan haklı. özge bozkur / 8 Aralık 2007 ![]() deniz123 / 8 Aralık 2007 ![]() mss.ecem / 8 Aralık 2007 ![]() Kıyamam, ya yazık oldu ata. İhsan da çok güzel oynamış o sinirlenme sahnesini, ahırın kapısına nasıl vurdu öyle! Ooff kıyamam Asi’ye. Çılgınn / 8 Aralık 2007 ![]() nivea / 8 Aralık 2007 ![]() yaren.yaren / 8 Aralık 2007 ![]() gülendam83 / 8 Aralık 2007 ![]() Aslan da kedi olalı bir fare tuttu ama İhsan Bey çok kötü oldu. Adam da ne iğrençmiş ki kötü durumdaki arkadaşını hem de gururuna bu adar bağlı arkadaşını kötü işlere soktu. -A k e L d a N- / 8 Aralık 2007 ![]() MiLay / 8 Aralık 2007 |

![]()
tugi_gs & mss.ecem / 08.12.2007
![]() Kenan'da Almanya'dan geliyormuş. Hadi kolay gelsin Demir Bey diyelim, kıskançlıktan morarır herhalde. Demir'in yaşadığı bu hüzün ve acı belki aklını başına getirirde Asi'yle uğraşmayı bırakır. Diyeti Asi'nin atı Oronthes ödedi. brnnn / 8 Aralık 2007 ![]() pearLL / 8 Aralık 2007 ![]() Bu arada Aslan’ın Yusuf Ağa’dan olmasına şaşmamak lazım. Eğer öyleyse tabi. Aslan da bu durumda babasına çekmiş oluyor. gülendam83 / 8 Aralık 2007 ![]() e.L_a / 8 Aralık 2007 ![]() deniz123 /8 Aralık 2007 ![]() GÜL GÜZELİ / 8 Aralık 2007 ![]() Bir an Asi’nin yanına gidip geldim sanki. Aklımca atı kurtarmak istedim. Asi Demir’i affetmez gibime geliyor. Oofff Demir ne yaptın sen! Asi’nin bir canını aldın, intikamını aldın işte! Kızı rahat bıraksan, artık günah... GüLpArE_YeŞiM / 8 Aralık 2007 |

![]()
DNZKZ
![]() Süheyla Hanım çok kaba davranıyor herkese. Burnu Kaf dağında. Nefreti diğer bütün duygularını köreltmiş. Kerim çok şekerdi bu bölüm ayrıca söylemeden geçemeyeceğim. -A k e L d a N- / 8 Aralık 2007 ![]() YazGunesi / 8 Aralık 2007 ![]() gülendam83 / 8 Aralık 2007 ![]() Yağmur altındaki sahneye harikaydı, diyecek bir söz bulamıyorum. Ayrıca Traktör sahnesi de çok güzeldi. Bu bölümde Çetin Tekindor muhteşem oynadı her zaman olduğu gibi. Son sahnede ağlama sahnesi harikaydı. Kerim ve Defne sahneleri çok komikti. kordugum / 8 Aralık 2007 ![]() Ama atın ölümü çok sarsıcıydı... Haftaya Almanyalı Kenan'ı göreceğiz sanırım... Demir acayip kıskanacak. brnnn / 8 Aralık 2007 ![]() Ben asıl Asi’nin bu akşam ki acılara göğüs germesine de ayrıca şapka çıkarıyorum. Bir ansan nasıl bu kadar üst üste darbe yer ve hala ayakta sağlam durabilir. Olabilecek veya gelişebilecek bir aşk şu anda rafa kalktı arkadaşlar. Asi, Demir’i uzun süre affetmeyecektir. Çalışmaya devam edecek ama asla aynı olmayacaklardır. Asi, ilk gerçeği öğrendiğinde Demir’in yaşamış olduğu travmadan dolayı yüz hatları ve sesi bayağı bir yumuşamıştı Demir’e karşı. Ama Demir’in Süheyla’dan aldığı gazla atı istemesi… işte bu son ve öldürücü darbeydi. Hele atın ölümü çok daha öldürücü bir darbe. Demir, Asi’nin yaşamasını isterken, köprüden atlamasına engel olurken göstermiş olduğu bütün çabaları at ile öldürdü. Asi tekrar aynı olmayacaktır. Belki uzun süre toplanamayacaktır. “Sen sevdiklerine böyle mi davranırsın?” diye sorarken Asi, bize de birkaç tüyo verdi sanırım ileri bölümler için. Demir, Asi’yi severken aynı zamanda ona tarif edilmez acılar yaşatıyor ve yaşatacak. Bunu ya bilerek ya da bilmeyerek yapıyor ama… tarifsiz acılar Asi’nin kalbinde. narima / 8 Aralık 2007 |

![]()
saHra_ / 10.12.2007
![]() Elleri birbirine değdiği zaman hep başka bir müzik giriyor… alıştım artık. mss.ecem / 8 Aralık 2007 ![]() Bir insan bu kadar güzel sinir krizi geçirir mi? Bunu ancak duayen çetin Tekindor yapabilirdi. Benim ve herkesin ekranda tüylerini diken etti ve ağlattı. narima / 8 Aralık 2007 ![]() Atın ölümüyle Asi Demir’den nefret edecek. Tam da Asi yumuşamaya başlamıştı biraz. Şimdi felaket tellallığı yapmak istemem ama içimden bir ses araları biraz zor düzelir diyor, bir de Cemal Ağa Neriman’a bahsetti ya, Kenan mıdır nedir her ne karın ağrısı ise, bir de o Almanya’dan çıkıp gelirse işler iyice sarpa sarar. Zaten Neriman Hanım kızlarına iyi bir kısmet peşinde baktı Demir olmuyor o da Kenan’a pençeyi takıverir, böyle bir durumda Asi’nin çocuğa bir şeyler hissedeceğini zannetmiyorum ama bu durum Demir’in kıskanması ve duygularını iyice açığa vurması açısından iyi bir neden olabilir. Bu arada yağmur altındaki köprü sahnesinden fragmanda daha çok etkilendim. İyiydi hoştu ama ne bileyim işte bir şeyler eksikti sanki. kardelen2086 / 8 Aralık 2007 ![]() Cansu* / 8 Aralık 2007 ![]() Bu arada dizimize yeni birinin gireceğini söylemiştim tamam bu doğru ama Asi'ye aşık olacağı benim tahminimdi. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Bazı arkadaşlar kesin hüküm koydular aşık olacak diye. Evet biri gelecek ama aşık olacak mı bu kesin değil. Neslihan17 / 8 Aralık 2007 ![]() ebrumm / 8 Aralık 2007 ![]() siyah-beyaz / 8 Aralık 2007 ![]() Demir intikamını çok güzel aldı. Aileyi öyle yaraladı ki bir daha tamir olur mu? Aşk affeder mi? Tabi ki affeder ama biraz zaman var… bu zaman zarfında Demir çok acı çekecek. Aşk acısı çekecek. narima / 8 Aralık 2007 |

![]()
usayken
![]() Bu şekilde ödeşmiş oldular hem de. Artık Asi'ye sevdiği birini kaybetmek hakkında bir şey söyleyemez. -A k e L d a N- / 8 Aralık 2007 ![]() Ayrıca Yönetmenimiz Cevdet Mercan'ı da kutlamamız lazım... Atın Demir'in ahırında ki sahneleri ve görüntü kalitesi muhteşemdi. Ben çok etkilendim. Gerçekten de son sahneden dolayı içime bir şeyler oturmuş... İnsan bölüm yorumu bile yapamıyor. brnnn / 8 Aralık 2007 ![]() feride-ömer / 8 Aralık 2007 ![]() narima / 8 Aralık 2007 ![]() tugi_gs / 8 Aralık 2007 ![]() GüLpArE_YeŞiM / 8 Aralık 2007 ![]() deniz123 / 8 Aralık 2007 |

![]()
Cansu* / 10.12.2007
![]() Bölümde en sevdiğim sahne Asi’nin Demir’e traktör kullanmayı öğrettiği sahneydi. Demir’in ben gösteririm sana deyişi çok şekerdi. merve_polat / 8 Aralık 2007 ![]() gerçek_aşk86 / 8 Aralık 2007 ![]() özge:(:( / 8 Aralık 2007 ![]() tugi_gs / 8 Aralık 2007 ![]() Güzel bir bölümdü. Çetin Tekindor harikalar yarattı. Çok etkilendim kendisi ile hesaplaşmasından. Köprü sahnesi beni fragmandaki kadar etkilemedi maalesef. Ben daha farklı bekliyordum. Demek ki o sahneyle ilgili fazla hayal kurmuşum. Kerim hakkında İhsan Bey’le düşüncelerimiz aynıymış. Bende sevemedim gitti. Ne bileyim bana gayri ciddi, yılışık bir tip gibi geliyor. İntikam konusunda hadi Süheyla’yı anlıyorum ama Cemal Ağa’ya pes doğrusu. İnsan kızının eşine damadına zarar vermeyi nasıl bu kadar ister anlamakta güçlük çekiyorum. Neticede kaç tane torunun olmuş. Eski hesapları oda kapatamıyor belli. Bu bölüm Aslan ajan gibiydi valla. Bir bakıyorsun Cevriye’nin peşinde, bir bakıyorsun İhsan’ın. Gene de kedi olalı bir fare tuttu. Bülent konusunda İhsan’ı uyardı. Haklı çıkacak bence. Ama geçmiş ola. Bu işlere girmek kolayda çıkması o kadar değil. Güleceksiniz şimdi siz bana ama ata ne oldu anlamadım ben. Kaçtıktan sonra daha on metre koşmadan düştü. Peki, ne oldu o arada. Aldığı yara o kadarda ölümcül gözükmüyordu. İllaki atın ölmesi mi gerekiyordu? rumeysa05 / 8 Aralık 2007 ![]() merve_polat / 8 Aralık 2007 ![]() Gene soru özürlü bir Asi vardı karşımızda. Başka zaman olsa soru sormaktan bir hal oluyor Asi ama asıl sorması gereken yerlerde gereken soruları sormuyor bu kız. Demir ne diyor "Seni Kaybetmek İstemiyorum, ölmeni istemiyorum." Asi, sorsana niye? Neden istemiyorsun bırak öleyim, neyim ben senin için, ne ifade ediyorum, sorsana be kızım… düğümü çözsene. Sen sor bakalım Demir ne cevap verecek sana. Yok, en kısa yolu seçtin ve çekip gittin. Yiğidi öldür hakkını ver demişler sarılma ve yakınlaşma mükemmeldi. … anlamıyorum bir insanın ‘neden’ kelimesini sorması bu kadar mı zor oluyor… neden diyeceksin Asi NEDEN? Yaa arabanın içinde… Demir “evinin önüne kadar getireyim seni, merak ederim” diyor, Asi kalkıp da “Neden merak edersin?” diye sormuyor. Bunlar bir araya gelecekte bende görecem! YONCA_ÇINAR / 8 Aralık 2007 |

![]()
funda
![]() necnur / 8 Aralık 2007 ![]() aasiii / 8 Aralık 2007 ![]() ihlamurdelisi / 8 Aralık 2007 ![]() YONCA_ÇINAR / 8 Aralık 2007 ![]() Bölümler ilerledikçe taşlar yerine oturmaya olaylar çorap söküğü gibi sökülmeye başlıyor. Zaten bilinen bir şeydi ama İhsan Bey’in olaylarda herhangi bir suçunun olmadığı anlaşılıyor. Tek suçu görünen kadarıyla o babanın oğlu olmak. Kendisinin de dediği gibi günahkar babalar ve masum çocuklar. Babaların günahlarını her zaman olduğu üzere çocuklar çekiyor. Bu kural maalesef daima böyle işlemek zorunda kalıyor. Bu akşam güzel bir bölüm daha izleme fırsatı veren başta Çetin Tekindor ve Tuba Büyüküstün olmak üzere diğer oyunculara teşekkür ediyorum. Gerçekten oyunculuklarının zirvesindeler. Hayran olmamak elde değil. Oyunculuklarıyla ve Nail Yurtsever'in müzikleriyle her geçen bölüm Asi insanda tiryakilik yapmaya başladı. ismailsurucu / 8 Aralık 2007 ![]() Neyse intikamdan gelelim aşka… Demir’i belki 7 bölümdür izliyoruz ama duruşundan ördüğü duvarlardan anlıyoruz ki bu adam daha önce hiç böyle olmamış. Murat Yıldırım bu duyguyu çok iyi yansıtıyor gerçekten. İlk kez aşık olduğu ve çok daha beter bir duruma düşeceğini şimdiden hissedebiliyorum ben. İçinde çok tutkulu ve büyük bir aşk beslemeye başladı bile. Asi’ye öfkeyle bakarken bile aşkını engelleyemiyor. Öfkesine bile bulaşmış yani! Gözlerinden çok net okunuyor bu. İşte buna oyunculuk deniliyor. İhsan Bey’in kendi odasında yaptığı şu konuşma… kendi kendine hani… dizinin kesinlikle işte tam bu durum üzerine kurulduğuna inanıyorum ben. Yani insanların yaptığı hataların vebalini çocuklar çeker derler ya… doğruymuş. İhsan Bey’in babasının yaptıklarının vebali şu an İhsan Bey’in omuzlarında. Dolayısıyla onun çocuklarının ve onun soyunun. Süheyla’nın duygularını anlamaya çalışıyorum. Evet, elbette ben de tavır ve davranışlarından dolayı çok sinirli olduğum bir karakter ama canı çok yanmış. Yaşadıkları az şey değil… yani tepkileri ve kini yerinde bir davranış mı emin olamıyorum. Gösterdiği bu davranışlar bence ne kadar çok acı çekmiş olduğunun göstergesi. Yani gösterdiği tepkiler kadar acı çekmiş. Canının yandığı ölçüde tepki gösteriyor. Duyguları hala çok taze olmalı ama gün gelecek anlayacak o da… bir kişinin işlediği bir günahın bedeli masum bir insana ödetilemez. Yaşananlar ne kadar acı olursa olsun, zamanla onun da kalbi yumuşayacak. En hoşuma giden sahnelerden bir diğeri de, İhsan Bey’in Kerim’e taktığı onlarca kulp sahnesi. Osu busu derken klasik bir baba örneğini yansıttı. Kızına gelen Paşa oğlu olsa bir babanın gözünde o yine zibididir işte! İzlerken çok eğelendiğim bir sahneydi gerçekten. Kerim’in öyle damdan düşer gibi izin istemesi karşısında İhsan Bey’in mırıldanması, Kerim’in getirdiği yorum… güzeldi gerçekten. Kısaca… her oyuncunun kendine ayrı ayrı hayran bıraktığı bir bölüm izledik yine… Ama ne olur şu sırlar açıklansın artık. saHra_ / 8 Aralık 2007 |

![]()
Cansu* / 13.12.2007
![]() En heyecanlı yeri kuşkusuz Asi’nin köprüde Demir’le olan yakınlaşması idi. Asi oraya ne için gelmişti. Neye teşebbüs etti. Oraya kendini atmak için mi gelmişti ilk başka. Yoksa sadece Demir’i anlayabilmek onu çözebilmek için mi? Demir gelmese ne yapacaktı Asi’yine kendini atacak mıydı? Asi’yi kurtardıktan sonra Demir’e sarılması çok fazla sürmedi. İnsan bekliyor biraz daha kalsalar öyle biraz daha. Olmadı kısa ama öz. Duygu verildi mi? Verildi. Diğer yandan Defne’nin aşkı yaşayışı, şanslı mı demeliyiz ona. Baba’dan yana çok rıza gösterilmese de Asi’nin ki kadar çıkmazlara girmeyecek bu aşk. Onlar istedikten sonra sanki olmayacak bir aşk gibi değil onların ki. Böyle izinli buluşmalardan başka kendi aralarında ki kaçamak buluşmalarını beklemekteyim. Kızlar da yine üç kağıt peşinde, başlı başına çeteler sanki. Aile boyu var bir şey canım. Çekecek damarları mı yok. Süheyla… o da ayrı bir hava veriyor. Onsuz bu dizinin olmayacağını fark ediyor insan. Duruşu, yürüyüşü, konuşması çok sahici. Saf Neriman Süheyla’nın evinde ondan bir hoş geldin görmediği halde o an için başka bir kadının vereceği tepkiyi vermezken sofra kurulduğu vakit yine Süheyla’nın onları davet etmeyişinden hala daha doğru düzgün bir şeyler çıkaramazken kızlar çoktan Süheyla teyzeyi çözmüşlerdi. Gitmeleri gerekliliğini kızlardan almasının üstüne bir uğurlama bile yapılmazken Neriman’ın hala saf yüreği doğru düzgün kızamıyordu yine Süheyla’ya. İhsan Bey’e de acıyorum haliyle. Adam yıllardır babadan yana ne şanssız kalmış. Ne kayınbaba ne de kendi babasından hayır yok. Kendi babasının günahları yüzünden vicdan azabı çekerken kayınbabasının da ayrıca derdini çekiyor. Bir insan Cemal Ağa kadar mı vicdansız olabilir. Damadının üzülmesi kızının üzülmesi, torununun üzülmesi. Cemal Ağa ile İhsan’ın da geçmişten gelen hesaplaşmalarıyla birlikte bir yerde İhsan hala ayakta duruyorsa bu da onun kızlarının varlığından, Asi’nin ona yardımından. Ben İhsan’ın sözlerine katılıyorum. Babaların günahını evlatlar çekiyor... Bari hiç değilse Süheyla’ya gerçekleri biraz olsun anlatsa en azından kendi vicdanını da bir nebze olsun rahatlatmış olacaktır. dilekçe / 8 aralık 2007 ![]() Neriman’a pes diyorum. Bunun açıklaması saflık olamaz. Bu kadar gururuna meraklı İhsan Bey ile bu kadar gurursuz Neriman nasıl anlaşabilmişler bunca yıl hayret ediyorum. Ve uğradığı sözsüz hakaret katlandığı gibi eve gelir gelmez ilk işi kocasına bunu anlatıp sormalıyken yemek masasında şöyle değindi kadın. Üstelemedi bile... Yalnız Nur Sürer çok başarılı babası ve Süheyla yemek yerken onlara kendini gösterip dönerken ki mimikleri çok hoştu. siyah-beyaz / 8 Aralık 2007 ![]() Çiftlik gittiğinde at Asi’ye kalır mıydı sanıyorsunuz. At giderdi diğer hayvanlarda. Demir sırf Asi’ye olan duyguları yüzünden bu kadar yumuşak davrandı. Elindeki yüklü bir senede karşılık atı alması aslında yine de iyi niyetinin göstergesiydi. Çünkü Asi zaten çiftlikte çalışıyordu o ata yine Asi binecekti. Belki bir zaman sonra atı bir şekilde hediye ederdi Asi’ye. Bu kadar duygusal düşünmeyin. Ayranı yok içmeye diye bir laf vardır. İhsan Bey tefeciye gidip de o senetleri imzalamakla zaten iflas kararını imzalamış oldu. Demir olmasaydı büyük ihtimalle şimdi Cemal Ağa’nın dizlerine kapanmış olacaktı, değil mi? söğüt / 8 Aralık 2007 |
