Tam bir hafta geçmiş bu keyifli günün üzerinden... mutlulukla okudum buluşmaya katılan dostlarımın mesajlarını. Acaba ben neler yazsam... o güne ait her şey ince ince kaleme alınmış zaten... ama olsun... yine de yazacak bir şeyler bulabileceğimi biliyorum, kendi açımdan.
 
 
 
Resimlerden de görüleceği gibi, harika bir gün, her şeyden evvel. 27 Mart, henüz kış, ama biz bütün saatlerimizi o muhteşem sohbetlerle ve günün güneşiyle sıcacık, açık havada geçirdik. Günüm telaşeyle başladı... 11.30 civarı, bir telefon... daha hiç görüşmedik ama aynası iştir kişinin, Gönül arıyor. İstanbul trafiği malum, hiç güvenilmiyor. Gecikmeyeyim derken erkenden gelmek üzere buluşma yerine, çok yakında olduğumu bildiği için beni arıyor, hem de zaten kimseleri tanımıyor. Hay Allah, diyorum… hazırlanıyorum ama hazır değilim henüz. Ama elimi çabuk tutmaya çalışacağım. Aklımda bir dostun, bu yakada yalnız başına olduğu fikri... hızlandırıyorum kendimi.
 
 
 
Buluşma yeri, 2 Mayıs 2009’da ilk ‘Asi’ buluşmamızı yaptığımız yer, mekanı biliyorum. Daha bahçeye adım atar atmaz aslında masa dikkatimi çekiyor. Bu konuda vukuatlıyım, daha evvel bir Asi Dost ile buluşmak için gittiğim alışveriş merkezinde, sırf hissettim diye, hiç ilgisi olmayan bir kişiye gidip... ‘Siz falanca kişi misiniz’ diye sorduğum ve hezimete uğradığım için de, ‘kızım’ diyorum, sen efendi efendi görevliye sor. Bu gün de rezil olma... Gerçi bu gün doğru hissetmiş olacakmışım... görevli beni tahmin ettiğim masaya yönlendiriyor. Gün başlıyor...
 
 
 
Gönül ile tanışıyorum... ve sevgili neşet’le... kara kaplı bir defterim var yanımda taşıyorum. İsimler rumuzlar birbirine karışmasın diye not alıyorum. Daha ilk buluşmalardan kalma sayfaya ekleniyor yeni dostlar. Sonrasında kalabalıklaşıyoruz yavaş yavaş. Benim gibi soranlar ya da tanıyarak bizi, doğrudan masaya yaklaşanlar. Belki ‘ne konuşulur’ böyle bir zamanda diye düşünüyorsunuzdur. E.min olun tek bir saniye susmuyoruz. Masamız yeni gelen arkadaşlarımızla doluyor. Her birini kalkıp sıkı sıkı kucaklıyoruz. Konuşacak o kadar çok şey var ki, zaman yetmiyor...
 
 
 
 
 
Emrah Bey aramıza katılıyor... kendisinin üye buluşması toplantılarımızı ilk ziyareti aklıma geliyor. Dostlar bana ‘bir başka boyutta yaşıyorsun sen’ diyor... haklılar... dünü, bugünü, yarını... bir garip yaşıyorum. Zaman ve olaylar garip bir şekilde hızla bende gidip geliyor. Ama sakinim bugün, heyecanla uzanmıyorum telefonuma, gelişinin resmini çekmek için... müthiş bir keyif yalnızca, tekrar kendisini görebilmekten dolayı. Geri çevirmedi davetimizi, geldi, teşekkür ederek buyur ediliyor masaya. Bizleri unutmamış. Biz aynıyız ama o değil. Bu gün farklı birilerini canlandırıyor o. Asi yok, Aşk ve Ceza var artık karşımızda. ‘Merhaba’ların hemen peşine geliyor, ilk eleştirilerimiz ona... sanki kendisi bizi üzen şeylerden sorumluymuşçasına. Ama biliyor musunuz ne? Hiç kızmıyor... kızdıysa bile belli etmiyor. Seyirci nasıl bir şeyse, onlara sahip çıkışımızdaki hassasiyeti ve ötesinde daha ‘güzel’ şeyler görmek isteyişimizi anlıyor. Çalışma ortamlarından, spordan, hayat görüşlerimizden, ileriye dönük beklentilerimizden, her şeyden bahsediyoruz. Aramızda sıkılmış gibi görünmüyor... o da sevgili psikofatımızın getirdiği çiçeklerden bir hatıra alıyor... o da neşet’in leblebilerinden beğendiklerini seçiyor... o da sevgili Erol’un özel çikolatalarıyla ağzını tatlandırıyor... bizden biri oluyor... Bol bol resim çekiyoruz. Bunların sonrasında nasıl güzel hatıralar olduğunu, zaman gösteriyor.
 
 
 
 
Bu gün biter mi hiç, insan hiç bitmesin istiyor. Ama güneş bile artık kaybolmak üzere, gitme vaktinin geldiğini yavaş yavaş kabul etmemiz gerekiyor. Evi en yakın olan benim ama yine ilk ben kalkıyorum. Hatta evdekilerden “Öğlen yemeği akşama döndü sandık” diye sitem duyuyorum. Kavuşmak çok kolay ama vedalaşmak zor. Herkesle tek tek görüşüyorum. Emrah Bey’den de tüm oyuncularımıza ve ekibe sevgilerimizi götürmesini rica ediyorum. Onunla ve dostlarla birlikte olmak biliyorum ki yüzümü ışıldatıyor, çok bir şey söylemeye gerek duymuyorum.
Bu günüm için sevgili Erol ve Simge’ye... katılabilen tüm dostlara teşekkür ediyorum.
e.min / 27 Mart 2010
 
 
 
www.atvdiziler.com ‘un organizasyonunda gerçekleşen bu üye buluşması, mutlulukla söyleyebiliyoruz ki, yorum ve görsellerine online olarak ulaşabilecek üye toplantılarından biri. Sevgili Erol’dan bir geçiş paragrafı alarak, bu üye buluşması için açılan özel sayfa linkiyle de bilgilendirmek istiyoruz ilgilenenleri. Farklı resimlere göz atmak ve güne yapılan yorumlara ulaşmak isteyenler için kıymetli bir sayfa.
 
 
 
 
“…ne güzel dostlar yine güzel bir gün. Su gibi akıp geçen bir zaman çok renkli, çok sıcak ve samimi bir buluşma daha. Bizlere bu unutulmaz günü ve güzelliği yaşatan başta onur konuğumuz Emrah Elçiboğa ve yeğeni Umut Bey’e; Sevgili Özgül, Fatoş, Mine, Gönül, Serda ablalarımıza; sevgili arkadaşlarımız Simge, Ela, Ezgi, Neşet ve Ahmet'e şükran ve minnet duygularımızı iletiyorum. İyi ki varsınız ve bizimlesiniz sevgili dostlar. O kadar keyifli ve dostane sohbetler gerçekleşti ki kimse bırakıpta, zamanı çok aşmamıza rağmen evlerinin yolunu tutamadı. … ….”